Soylu: Protesto gösterilerinin yapıldığını görmemiştik

İçişleri Bakanı Soylu, "Bugüne kadar Türkiye'de birçok referandum oldu, hiçbirisinde Avrupa'nın, başbakanlarının açıklamalar yaptığını, protesto gösterilerinin yapıldığını görmemiştik." dedi.
Soylu: Protesto gösterilerinin yapıldığını görmemiştik

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Mersin'in Silifke ilçesinde muhtarlar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldiği toplantıda, ilk olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım'ın selamını ve sevgilerini iletmek istediğini söyledi.

Dünyanın çok önemli tarihi bir kırılma noktasından geçtiğinin altını çizen Soylu, batının yıllarca yalanlarla gerçeklerin üstünü kapattığını, bunun somut örneğinin Srebrenitsa katliamında da görüldüğünü anlattı.

Soylu, terörle arasına mesafe koyması beklenen Avrupa'nın aslında terör örgütlerine, özellikle de PKK'ya doğrudan destek olup para ve silah gönderdiğinin ortaya çıktığını aktararak, şöyle konuştu:

"21. yüzyılın başında iyice patlak veren terör, iç savaş ve göç hareketlerine karşı aldıkları tutum batı dünyasının bütün o medeniyet değerlerinin aslında samimi olmayan, göstermelik bir politika maskesi olduğunu açıkça ortaya çıkardı. Bugün bunu çok daha net görüyoruz. Basbayağı da terörü araç olarak kullanabilen, insanları dinlerine ve ırklarına göre ayrıma tabi tutabilen, siyasi menfaat gördüğü konularda herhangi bir insanlık ve demokrasi kıstası uygulamayan bir medeniyetle maalesef karşı karşıya kaldık. Bu medeniyetin barış ve refah getireceğini iddia ettiği dünyanın fakirlik ve kaosa sürüklenmesine hep birlikte şahit olduk. Meğer onların dünya tasavvuru gelişmişlik ve refahın hüküm sürdüğü ama duvarlarla çevrili bir batı dünyası. Bunun karşısında da silahlarını satabildikleri, petrolünü sömürebildikleri, birbirini öldüren Ortadoğu ve Asya şeklindeydi."

Soylu, bu anlayışın çöktüğü bir dönemin yaşandığını aktararak, bu fotoğrafta Türkiye'nin yerinin çok iyi okunması gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye'nin burada hem jeopolitik konumu, hem de tarihi ve medeniyet birikimiyle en önemli oyuncu olduğunu dile getiren Soylu, "Burada bir oyun kuracaksanız ya Türkiye'yi bu işin baş aktörü olarak kabullenmek zorundasınız ya da Türkiye'yi bir şekilde saf dışı bırakmak, etkisiz, kımıldayamaz hale getirmek zorundasınız. Batı dünyası, Ortadoğu'yu İsrail eliyle şekillendirmeye başladığı yıllardan itibaren yani 40'ların sonu, 50'lilerin başından itibaren Türkiye için ikinci şıkkı seçmiştir." diye konuştu.

"Bu garip resmi görmezden gelemeyiz"

Bakan Soylu, 27 Mayıs askeri darbesinin Türkiye'yi etkisizleştirme projesinin ilk adımı olduğunu, "milletin adamlarının" idam edildiğini belirterek, bundan sonra ülkenin her 10 yılda bir darbelerle karşı karşıya bırakıldığını anlattı.

Türkiye'nin ayağına darbelerle, muhtıralarla, darbe anayasalarıyla, PKK'yla, sağcı, solcu, Kürt, Türk çatışmaları üzerinden pranga vurulmaya çalışıldığına dikkati çeken Soylu, 2002'den itibaren buna bir itiraz ortaya konduğunu söyledi.

Soylu, yaklaşık 15 yıldır kalkınma hamlesi ortaya koyan, eksiklikleri gideren, kardeşliği pekiştirmeyi hedef haline getirmiş bir hükümetin bulunduğunu belirterek, "Demokratik bir kimlik ortaya koyarak, kendi siyasal ve sosyal normlarını kendisi yazan, insan ve medeniyet değerlerinde samimi olan, terörle mücadelesinde samimi olan ve komşusu olduğu Ortadoğu'yu bir savaş alanı değil, bir refah alanı olarak görmek isteyen bir Türkiye... Kim, hangi itirazı ortaya koyarsa koysun dünya artık bu resme göre yeniden şekillenmektedir." ifadesini kullandı.

"Türkiye'nin 16 Nisan teklifi sadece basit bir iç siyasi iktidar meselesi değildir" diyen Soylu, şöyle devam etti:

"16 Nisan teklifi işte böyle bir fotoğrafa ait bir parçadır. Onun için Avrupa'dan feryatlar yükselmektedir. Bugüne kadar Türkiye'de birçok referandum oldu, hiçbirisinde Avrupa'nın, başbakanlarının açıklamalar yaptığını, sokaklarda yürüyüşler düzenlediğini, protesto gösterilerinin yapıldığını görmemiştik. Evet propagandası yapmak için söylemiyorum ama bu garip resmi de herhalde hep birlikte görmezden gelemeyiz. Avrupa'nın göbeğinde Türkiye'deki bir referandum için PKK, Avrupalı ülkelerin siyasileri, kamuoyu bir araya gelmiş 'hayır' kampanyası yürütüyor. Bu siyaseten normal midir? Bunu görmezden mi gelelim? Aslında bu tavır 2002'den sonra kıymetli Cumhurbaşkanımızın önderliğinde AK Parti hükümetlerinin ortaya koyduğu, bağımsız Türkiye'nin kendi menfaatlerine uygun siyaset anlayışına yönelik bir tavırdır."