Sözde sıkıyönetim komutanı ve yardımcısı hakim karşısında

Darbecilerin hazırladığı sözde atama listesinde "Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanı" olarak gösterilen dönemin 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Yılmaz ve eski Diyarbakır 16. Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral Beyribey, hakim karşısına çıktı.
Sözde sıkıyönetim komutanı ve yardımcısı hakim karşısında

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan, darbecilerin hazırladığı sözde atama listesinde "Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanı" olarak gösterilen dönemin 7. Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz ile listede yardımcısı olarak görevlendirildiği yer alan eski Diyarbakır 16. Mekanize Tugay Komutanı Tuğgeneral Savaş Beyribey'in yargılanmasına başlandı.

Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) ihraç edilen sanıklar Yılmaz ve Beyribey ile avukatları hazır bulundu.

Mahkemede, sanıklara haklarında isnat edilen suçlamalar hatırlatıldı. Sanık Yılmaz suçlamalara ilişkin savunmasına başladı.

Duruşma devam ediyor.

Darbenin seyrine göre tavır takınmıştı

Kamuoyuna daha önce yansıyan iddianamede, 15 Temmuz gecesi hazırladığı "Kışladan çıkmayın" emrini darbe teşebbüsünden 4,5 saat sonra birliklere gönderdiği tespit edilen Yılmaz'ın darbenin seyrine göre tavır takındığı, beklemede kalarak darbecilere destek olduğu aktarıldı.

İddianamede, Yılmaz'ın, darbe girişimi olduğu gece Diyarbakır 8. Ana Jet Üssü'nden izinsiz uçak kaldırarak Ankara'ya giden ve Astsubay Ömer Halisdemir tarafından öldürülen darbeci Tuğgeneral Semih Terzi ile görüştüğü yer alıyor.

Dava dosyasında darbe girişiminin devam ettiği 16 Temmuz 2016 sabahında gerçekleşen adliye ziyaretine ilişkin görüntü yer almıştı.

Adliyenin güvenlik kameralarınca kaydedilen görüntülere göre, saat 04.46'da Yılmaz, beraberinde 20 özel kuvvet personelinin bulunduğu 2 zırhlı araç ile çok sayıda jandarmanın bulunduğu minibüs ve teçhizatlı korumalarla binanın önüne gelindiği, bazı korumalar adliyenin zemin katında beklerken, Yılmaz'ın da beraberindekilerle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre'nin makamının bulunduğu kata doğru yöneldiği, daha sonra makamda yapılan görüşmenin ardından Yılmaz'ın beraberindekilerle adliyeden çıktığı görülüyor.

İddianamede, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Güre'nin talebi doğrultusunda adliyeye geldiğini ileri süren Yılmaz'ın, binadaki güvenlik kamerası kayıtlarından, içinde 20 özel kuvvet personelinin bulunduğu 2 zırhlı araç ve çok sayıda jandarmanın olduğu minibüs ve teçhizatlı korumalarla geldiğinin tespit edildiği aktarıldı.

İddianamede, şu ifadeler yer aldı:

"Özel kuvvetler personelinin zırhlı araçtan inerek adliye çevresinde güvenlik aldıkları görülmüş, dışarıdan bakıldığında askerin adliye binasını işgale geldiği şeklinde bir izlenim oluşturmuştur. Darbe girişiminin olduğu ve henüz darbenin tam olarak bastırılmadığı bir saatte tam teçhizatlı askerlerin adliyenin etrafını sarmalarının halkta infiale sebep olabileceği ve askerin adliyeyi ele geçirdiği izlenimini doğuracağı şeklinde bir eylemin şüpheli tarafından düşünülmemiş olmasının makul ve hayatın olağan akışına uygun olmadığı değerlendirilmiştir."