SSM'nin mektubu "15 Temmuz" yanlışından döndürdü

Military Technology dergisinde 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türkiye'yi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan yorumlara yer verilen bir yazı yayımlandı.
SSM'nin mektubu "15 Temmuz" yanlışından döndürdü

15 Temmuz darbe girişimi ve ardından yaşanan gelişmelere yönelik oluşturulmak istenen yanlış algıyı ortadan kaldırmak için verilen mücadeleye Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) da katıldı.

SSM Müsteşarı İsmail Demir, geriye dönük yaptığı sektörel yayın okumaları sırasında Military Technology dergisinin Eylül 2016 sayısında, Dennis P. Merklinghaus tarafından kaleme alınan "Kemalizmin Son Kalesi Düştü-The Last Pillars Of Kemalism Have Fallen" başlıklı yazıyla karşılaştı.

Demir, 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrası Türkiye'de yaşananlar ile ilgili gerçeği yansıtmayan, subjektif ve tamamen Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan yorumlardan oluşan yazı nedeniyle dergi ve editörü ile iletişime geçilmesi yönünde talimat verdi.

Bu kapsamda, derginin bağlı olduğu yayın grubu yönetimi ile yapılan görüşmelerde ilgili makalede yer alan yorumların gerçeği yansıtmadığı ve bundan duyulan rahatsızlık dile getirildi. Ayrıca Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı oluşturulmak istenen yanlış ve kötü niyetli algının telafisi istendi.

Bunun üzerine Mönch Verlagsgesellschaft mbH Almanya Başkanı Volker Schwıchtenberg, Müsteşar Demir'e hitaben bir özür mektubu kaleme aldı, takip eden sayılarında yayınlanacak yazıda taraflı ve gerçek dışı yorumlarını telafi edeceğini belirtti.

Yeni yazıda Türkiye'nin önemine vurgu

Bu girişimler sonucunda Military Technology Mart 2017 sayısında ise Dennis P. Merklinghaus tarafından kaleme alınan “Anahtar Türkiye'nin Elinde-Turkey Holds The Key” başlıklı makale yayımlandı.

Makalede, Avrupa ve Batı dünyasının çoğunun Türkiye'yi şok eden 15 Temmuz darbe girişiminin gerçeklerini görmekte isteksiz davrandığı, özellikle AB'nin, Türkiye'nin geçtiği aşamaları ve Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin arkasındaki sorumlu olduğunu anlamakta sınıfta kaldığı belirtildi.

Ortadoğu'ya köprü olan Türkiye'nin şu anda çeşitli kurumlarını FETÖ'den temizlemeye çalıştığı ifade edilen yazıda, Türkiye'nin aynı zamanda DEAŞ ve PKK/YPG ile mücadele etmek zorunda kaldığına işaret edildi.

Yazıda, önemli bir NATO üyesi olan Türkiye'nin, bölgesinde istikrarın ve barışın önemli ölçüde savunuculuğunu üstlendiği, bu yüzden Türkiye'ye verilen desteğin eksilmesinin NATO'ya çok büyük politik ve ekonomik zararları olacağı vurgulandı.

Çoğu Batı ülkesinde Erdoğan'ın darbeden sonra yaptıklarının "can sıkıcı" olarak görüldüğü ve Türkiye ile müttefikleri arasındaki güvensizliğin derinleştiği söylemlerinde bulunulduğu aktarılan yazıda, Türkiye'nin NATO ve Batı için olmazsa olmaz bir ülke olduğu, Türkiye'nin desteği alınmadan NATO'nun bir Hristiyan askeri kulübü olarak gözükeceği belirtildi. Yazıda, yeni ve daha iyi ilişkilerin mutlaka oluşturulması gerektiği kaydedildi.