Ali Kaya

Ali Kaya

Şu çılgın Türkler

Şu çılgın Türkler

Hani Şu çılgın Türkler diye bir kitap vardı kurtuluş savaşını anlatan,   o zamanlarda   tırpanla verilen mücadeleyi ve  kazanılan zaferi anlatıyordu  ,  İşte o  kurtuluş savaşını geçtiğimiz Cuma gecesi  yeniden   ve  yine  taşla sopayla tekrar verildiğini gördü bu  büyük Millet . Bu mücadele de  şehit olanların şehadetini yüce Allah kabul eder inşaallah ve yaralanan vatan evlatlarına da acil şifalar dileriz. 

      15 temmuz gecesi bir akrabamın beni arayarak  haberini  verdiği ve neler oluyor sorusundan sonra önce ne olup bittiğini anlamak için Televizyonu açarak o   kara haber  olan darbe teşebbüsünü izlerken gözümün önünde Irak ve Suriye’de yaşanan iç savaş ve karışıklar bir film şeridi gibi geçti ve Reisi Cumhur Erdoğan’ın sokağa çıkın çağrısını alınca oğlumla beraber meydanlara çıktık meydanda ve sokaklar da darbeye karşı  Reise destek yürüyüşünden sonra,   sosyal medya haberlerini takip ederken Ankara da askeri helikopter’den  halkın üzerine ateş açıldığı videoyu izledik ve İstanbul da elinde Türk bayrağı olan sivil vatandaşa kurşun sıkan hainleri gördük,   ülke bu   karanlık güçlerin eline geçerse o karanlık güçlerin  neler yapabileceğini   görmüş  olduk.  Allah  bizlere yardım etti ve bu darbe teşebbüsü çok şükür Milletimizin kararlı ve dik duruşu ile  başarıya ulaşamadı. Darbeye karşı Akparti’li,  Mhp’li ve Chp’lisinin yani toplumun tüm kesimlerinin  demokrasiye ve devletine sahip çıkması birlik ve beraberliğimizi göstermesi çok önemlidir.  Halkın desteğini alamayan bir güç kalıcı değildir. Siz halka rağmen darbe yapamazsınız dedi bu millet.

       Peki 15 temmuz gecesi ne oldu ?  özgürlüğüne düşkün devletine sahip çıkan çılgın Türkler  vatana ihanet edenlerin başlattığı darbe girişimini  elinde taş ve sopalarla köprülerde meydanlarda ve tankların önünde canı pahasına da olsa bu devleti ve Cumhuriyeti savunan mangal gibi yüreğiyle tüm dünyayı kendine hayran bırakan bu aziz milletin yani bu ülkenin gerçek sahibi vatan evlatlarının dillere destan olacak mücadelesi oldu. Dünyada eşine az rastlanan bu  mücadeleyi  görerek  duygulanmamak mümkün mü? Üzerlerine çevrilmiş silahlar, tank namluları ve makineli  tüfekleri  umursamadan  Asker kışlaya diyerek telkinde bulunanları ve hainlerin açtığı ateş sonucu vurulan  ve sanki İstanbul’un fethinde sancağı düşürmeyen Ulubatlı Hasan gibi elindeki bayrağı düşürmeyen bu vatan evlatlarını asla unutmayacağız.   TRT  de okunan hain bildiriden sonra halkın TRT binasına gidip darbecilere engel olması, üzerine gelen tankı göre göre korkmadan tankın önüne set olmaya çalışanları izlememiz bizlere  bu vatan evlatlarının neler yapabileceğini göstermiş oldu . Dünya Türklerin ne kadar çılgın ve özgürlüğe ne kadar düşkün bir millet olduğunu tekrar gördü. Bu darbe sonrası aklıma geleni sizlerle paylaşmak isterim ya bu darbe girişiminde Sayın Erdoğan şehit edilse idi ne olurdu? Ülke kan gölüne döner iç karışıklıkların önü alınamazdı çünkü halk Erdoğan’ı gerçek bir lider olarak gördü ve lideri canı pahasına korumaya kararlıydı. Çünkü Erdoğan Cumhurun başıydı, Başkomutandı ve onu halk seçmişti ve Sosyal medyada ‘’ Menderesi astınız, Özal’ı zehirlediniz ama Erdoğan’ı yedirmeyiz’’ söylemlerinin boş bir sözden ibaret olmadığını göstermiş oldu. Üstat Necip Fazıl’ın gençliğe hitabesinde; ‘’Kim var’’ diye seslenilince sağına soluna bakınmadan fert fert ‘’ ben varım ‘’ cevabını verici, her ferdi ‘’benim olmadığım yerde kimse yoktur !’’duygusuna sahip bir dava ahlakını pırıldatıcı bir gençlik. Üstadın tarif ettiği  gençliği dost ve düşman herkes gördü. Zaten batının korktuğu bu değimliydi , dinini imanını bilen bir Türkiye asla batının işine gelmez ve nitekim başarısız darbe girişimini eğer başarılı olunsaydı Müslümanlar kaybedecek biz kazanacaktık diye haber yapmazlardı.  Ama bu aziz Milletin özgürlüğüne ne denli düşkün olduğunu tank, tüfek, uçak ile atılan mermilerin ve bombaların bizi birbirimize kenetleyeceğini tahmin edemediler. Başı açık-türbanlı, doğulu-batılı, kadın ve erkek tüm kesimlerin böyle çılgınca demokrasiye sahip olacağını hesap edemediler. Hele darbe gecesi okunan selalar ve ezanlar (bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli. Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli). Vaktiyle darbeler Ezanı susturmak için yapılırdı ya işte  o susturulmak istenen ezan bu kez özgürlük aşığı çılgın Milleti uyandırdı  şükürler olsun. Ha unutmadan dünya şu çılgın Türkleri bir kez daha ağzı açık hayranlıkla izledi. SAYGILARIMLA

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ali Kaya Arşivi
SON YAZILAR