Suriye'de Arap nüfusa PYD/PKK dayatması

Suriye’nin kuzeyinde PYD/PKK’nın hakim olduğu 5 temel bölgeden yalnızca Afrin’deki nüfusun tamamına yakını Kürtlerden oluşuyor. Örgüt, büyük bir Arap nüfusa ise silah zoruyla kendi hakimiyetini dayatıyor.
Suriye'de Arap nüfusa PYD/PKK dayatması

Terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı PYD, 2011’de başlayan iç savaşta ülkenin kuzeydoğusundaki Haseke ilinin merkezi ve Kamışlı’da etkiliydi. Ancak her iki noktada da tam bir hakimiyeti yoktu. Örgüt, 2015 ortalarına doğru Beşşar Esed rejimi ile ortak operasyonlar düzenleyerek, DAEŞ’in bulunduğu Haseke ilinin büyük bölümüne hakim oldu. 

AA muhabirlerinin yerel kaynaklardan bölgenin nüfus yapısına ilişkin aldığı bilgilere göre, Haseke ilinin merkezinde Kürtler ve Arapların nüfus yoğunluğu birbirine yakın. İlin kuzeyi ve doğusu Kürt nüfus ağırlıklıyken, batısında ve güneyinde yalnızca Araplar yaşıyor.

PYD/PKK, Halep’in kuzeybatısında Türkiye sınırındaki Afrin ilçesinde ise duruma genel olarak hakimdi. Buna karşın örgüt, 2016’nın ilk aylarında Rusya’nın hava desteğiyle ilçe dışına çıkmaya başlayarak, Azez-Cerablus hattına ulaşmak için tamamı Araplardan oluşan bir hatta, Mare ilçesinin güneyine kadar ilerledi. 

Şanlıurfa’nın karşısındaki Kobani (ayn el-arab) ilçesinde zayıf varlığı bulunan örgütün, Tel Abyad’da ve Fırat Nehri’nin batı yakasındaki Münbiç ilçelerinde ise hiçbir varlığı yoktu. 

İç savaşta 2014’te terör örgütü DAEŞ’in ortaya çıkması, PYD-PKK için tarihi fırsat oldu. 

Suriye'nin kuzeyinde Türkiye sınırı boyunca hakimiyet kuşağı oluşturmak ve iki ülkenin coğrafi bağlantısını koparmak isteyen örgüt, yer yer Beşşar Esed rejiminin desteğini, ABD’nin ise kesintisiz güçlü desteğini alarak hızla yayılmaya başladı. 

PYD/PKK, DAEŞ ülkenin kuzey kesimlerinden geriletildikçe, Arapların yaşadığı bölgelere de hakim olmaya başladı. 

Örgüt, DAEŞ’in ele geçirdiği Kobani ve çevresini geçen yıl ocak ayında, Tel Abyad’ı da haziran ayı ortalarında aldı. 

Batı kamouyunda uzun süre gündem olan Kobani’nin merkez ve çevresindeki bazı köyler Kürtlerden oluşuyor. Bunların dışında kalan batı, güney ve doğu kesimlerinde Arap nüfus hakim. 

Tel Abyad ise büyük çoğunluğunu köklü Arap aşiretlerinin oluşturduğu, çok sayıda da Türkmen köyünün bulunduğu bir ilçe. İlçede Kürt nüfus yaşamadığı için zor duruma düşen örgüt, bazı küçük Arap gruplara silah ve para yardımında bulunarak yanında tutma yoluna gitti. PYD/PKK, özellikle ilçenin güneyindeki Türkmen köylerini silah zoruyla boşaltarak etnik temizlik yaptı. Örgütün uygulamaları uluslararası insan hakları kuruluşlarının raporlarına da yansıdı. 

Tel Abyad ve Kobani’yi alarak Fırat Nehri’ne ulaşan örgüt, Afrin’e ulaşmak için nehrin batısına geçmeyi hedefledi. 

PYD/PKK, geçen mayıs ayından itibaren nehrin batısına geçmeye başlarken tamamına yakını Arap ve Türkmen olan Münbiç ilçesini yoğun ABD hava bombardımanlarıyla 12 Ağustos 2016'da DAEŞ'ten aldı.

Örgüt, Suriye genelindeki varlığını, farklı etnik gruplardan bir araya geldiğini iddia ettiği "Suriye Demokratik Güçleri" (SDG) ve "bölgesel askeri meclis" adıyla gizlemeye çalışıyor. PYD/PKK, Kürt nüfusun bulunmadığı bölgelerdeki hakimiyetini sürdürmek için söz konusu paravan yapıların "farklı etnik ve dini grupların ortak iradesi" olduğu propagandasını yapıyor.