Tahliye girişimine 10. Sulh Ceza 'dur' dedi

İstanbul 29. Asliye Ceza Hakimi Metin Özçelik’ten sonra 32. Asliye Ceza Hakimi Mustafa Başer de yetkisini aştı ve paralel yapı tutuklularını tahliye girişiminde bulundu. Hukuksuzluğu 10. Sulh Ceza hakimliği önledi.
Tahliye girişimine 10. Sulh Ceza 'dur' dedi
Paralel örgütün, aralarında Hidayet Karaca, Yurt Atayün ve AliFuat Yılmazer’in de bulunduğu 75 tutuklunun tamamını tahliye etme girişimi, 10.Sulh Ceza’dan döndü.

Korsan tahliye kararlarını veren 32. Asliye Ceza Hakimi Mustafa Başer kararı UYAP’a yüklemek yerine bilgisayar çıktısı aldı ardından avukatları tek tek arayarak tebliğ etti. Ancak 10. Sulh Ceza Hakimliği 29 ve 32. Asliye Ceza Hakimliklerinin verdiği kararın geçersiz olduğu yönünde bir karar alarak hukuksuzluğu son anda önledi. Karar daha sonra Silivri’den sorumlu Bakırköy Cumhuriyet Savcılığına gönderildi. HSYK olaya el koydu ve Hakim Metin Özçelik ile Mustafa Başer hakkında inceleme başlattı.

Hukuksuz tahliye listesinde  Hidayet Kararca, casusluk ve telekulak şüphelisi Ali Fuat Yılmazer, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı tutuklamak isteyen Erol Demirhan, 17 Aralık darbe girişiminin mimarı Yakub Saygılı ve sözde Selam soruşturması komplosunu hazırlamakla itham edilen Yurt Atayün ile birlikte 75 kişi bulunuyordu.

Paralel yapı tutuklularını hapisten kurtarmak isteyen örgüt son kozunu da oynadı. Tutuklu şüphelilerin avukatları, toplu halde 20 Nisan günü 29. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Özçelik’in nöbet gününde reddi hakim ve 75 şüphelinin tahliyesi için talepte bulunmuşlardı. Adalet Bakanlığı’nın “Sulh Ceza Hakimleri’nin kararlarını başka mahkemeler değerlendiremez” yazısına rağmen Hakim Özçelik talepleri işleme koydu ve savcılardan dosyaları istedi. Savcılar, yetkisiz hakime dosyaları göndermedi. Hakim Özçelik, paralel yapının reddi hakim talebini kabul etti ve dosyayı tahliye taleplerini değerlendirmek üzere 32. Asliye Ceza Hakimi Mustafa Başer’e gönderdi.

HSYK’DAN JET İNCELEME

Mustafa Başer tahliye taleplerini incelerken İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği, 29. Asliye Ceza Hakimi Özçelik’in verdiği reddi hakim kararının geçersiz olduğu yönünde bir karar verdi. Dün HSYK olaya el koydu ve hakimler hakkında inceleme başlattı.

TELEFONLARI KAPATIP ODAYI KİLİTLEDİ

Hakim Başer dün akşam mahkeme katibinden cep telefonunu aldı odasının kapısını kilitledi ve kararı yazdırdı. Bazı şüphelileri tahliye eden Başer, bu kararı UYAP’a yüklemedi ve bilgisayar yazıcısından çıkarttı. Avukatları tek tek telefonla arayan Başer, tahliye kararını tebliğ etmek üzere adliyeye çağırdı.

HUKUKSUZLUĞU SULH CEZA HAKİMİ DURDURDU

32. Asliye Ceza Hakimi Mustaf Başer’in bu kararının ardından 10. Sulh Ceza Hakimliğinin verdiği “tahliye kararının geçersiz olduğuna dair kararı üzerine tahliye girişimi son anda önlendi.Hakimin tahliye kararı verdiği şüpheliler arasında 17 Aralık darbe girişimi mimarlarından eski İstanbul Mali Şube Müdürü Yakub Saygılı da bulunuyor. Diğer şüpheliler şunlar: Arif İbiş, Hüseyin Korkmaz, Mehmet Habip Kunt, İbrahim Şener, Mehmet Fatih Yiğit, Mustafa Demirhan, Kazım Aksoy, Ali Fuat Yılmazer, Ömer Köse, Yurt Atayün,, Hidayet Karaca, Mehmet Dilaver, İsmail Toylar, Tolga Güzeltaş, Muhammet Ali İkli, Harun Aydın, Ali İhsan Tezcan, Hasan Hüseyin Danacı, Hayati Başdağ, Metin Canbay, Erol Demirhan, Hikmet Kopar, Mesut Yılmaz, Muhammet İkbal Kayaduman, Abdulhalim Sönmez, Ramazan Orkun Altınışık, Şeref Bolat, Selahattin Ergin, Fatih Kıncır, Ömer Köse, Ertan Erçıktı, Mustafa Kılıçarslan, Tufan Ergüder.

ADALET BAKANLIĞI UYARMIŞTI

Paralel yapının avukatları tutuklama kararlarını veren Sulh Ceza Hakimlerini devredışı bırakmak amacıyla daha önce de 7 ayrı Asliye Ceza Mahkemesi’ne tahliye dilekçesi vermişlerdi. Bu mahkemelerden sadece İstanbul  26. Asliye Ceza Mahkemesi ile İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi Tevhid Selam’da kumpas soruşturmasına bakan savcılıktan dosyaları istemişti. Fakat Adalet Bakanlığı devreye girerek Asliye Ceza Mahkemeleri’nin Sulh Ceza Hakimlikleri’nin kararlarına yapılan itirazlara bakamayacaklarını belirten bir yazı kaleme alarak İstanbul Adliyesi’ne göndermişti. Ardından paralelcilerin tahliye hayali suya düşmüştü.

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü yazısında, asliye ceza mahkemelerinin sulh ceza mahkemeleri kararlarına bakamayacağı, sulh ceza hâkimlikleri tarafından alınan kararlara ilişkin itirazları değerlendirme makamının yine sulh ceza hâkimlikleri olduğu belirtilmişti. Tutuklamaya ilişkin karar hakkında sulh ceza hâkiminden başka birinin karar vermesinin yasal olmayacağı da bakanlık yazısında vurgulanmıştı.