Taraftar...Ceza... Avrupa... Otokontrol

Konyaspor Kurumsal İletişim Sorumlusu Hüseyin Ekinci, son dönemde üst üste alınan saha kapatma ve para cezaları sonrasında bugün gelinen noktayı ve gelecek sezonda neler olabileceğiyle ilgili düşüncelerini kaleme aldı.
Taraftar...Ceza... Avrupa... Otokontrol

Konyaspor Kurumsal İletişim Sorumlusu Hüseyin Ekinci'nin yazısı

Artık herkes çok iyi biliyor ki; Türkiye'de tribün performansı denilince akla ilk gelen Konyaspor taraftarı oluyor. Ne kadar gurur duysak, övünsek, başımızın üstünde taşısak az...

Fanatik Konyasporlu İtalyan Şef Danilo ile yaptığımız röportajda şöyle demişti. "Büyük takımların taraftarı olmak kolay abijim. Sen şehir takımlarını tutabiliyor musun asıl önemli olan o. Ben bilmez miydim İtalya'da Milan'ı, Juventus'u, İnter'i tutmayı. Ama her zaman Fiorentinalı oldum. Türkiye'de de Konyasporlu."

Kısacası 3 büyük denilen takımları tutmak, onun taraftarı olmak, peşinden gitmek en kolayı. Böyle kulüplerde başarısız bir sezon geçirmek neredeyse mümkün değil. Çünkü transfere harcadıkları paranın 10'da 20'de 50'de biri ile Anadolu'da takımlar transferi tamamlıyor ve bu takımlarla puan sıralaması için mücadele veriliyor.

Konyaspor son dönemde zihinlerde devrim yapıyor ve önce içindeki "büyük takım hayranlarını" devşiriyor. Üstelik hiç bir baskı unsuru olmadan, sadece tribün, yönetim, teknik kadro ve futbolcuların inanılmaz mücadelesi ve takdire şayan performanslarıyla...

Şimdi sadede gelelim...

Bu taraftar yeni stadyumla birlikte Türkiye'nin zihnine şunu kazıdı. Yeşil beyazlılar maç günü büyük bir karnaval, şenlik, festival havasıyla tribünleri dolduruyor. Büyükşehir Belediye Stadı'nda olmak onlar için hafta sonu yapılan bir sosyal aktivite haline gelmiş durumda. Tanıdık tanımadık herkes bir arada olmaktan, o havayı teneffüs etmekten, takımlarını bir an bile susmadan sonuna kadar desteklemekten keyif alıyorlar. Üstelik bu müthiş takımın taraftarı aynı zamanda cümle aleme centilmenliğin ne olduğunu da ders verir gibi tane tane öğretiyor.

Ancak son haftalarda her ne kadar geçerli sayabileceğimiz olaylar neticesinde öfke kontrolünü kaybeden, ya da Konyaspor taraftarının arasına girerek onları provoke edip tribünleri dalgalandıranlar olsa bile, yine de üst üste aldığımız saha kapatma ve para cezalarını kabullenmekte zorlandığımı söylemeliyim.

Herhangi bir takımın şampiyon olması ya da olmaması artık bizi ilgilendirmemeli diye düşünüyorum. İçimizde kalır illa bunu duyurmak istiyoruz gibi bir düşünce var ise bunun farklı yolları var ve bu yolları en iyi bilenler yine taraftarlarımızdır. Diğer taraftan Süper Lig'de yer almayan bir takımla uğraşmaya devam etmek veyahut ceza alma ihtimali yüksek olan afişleri maç oynanırken indirerek bir takımın başkanına mesaj vermek, madalyonun diğer tarafına geçilip bakıldığında son derece keyifli olabilir. Bunu anlamakta zorlanmadığımı ifade etmeliyim. Ancak artık bu taraftarın ünü ülke sınırlarını aşmış durumda. İki gün sonra Avrupa'da boy gösterecek bu taraftar ya da Avrupa takımını konuk ettiğimizde yaşanacak olaylarla ilgili cezalar ve yaptırımlar bizi bu muhteşem şölenin dışına itebilir.

Kriminal dünyada suç türlerini önleme ve öngörüye dayalı polislik diye bir şey var. Yani suç işlenmeden önce tedbir almak. Ben sadece sevgili tribün liderlerimize, taraftarlarımıza, yüreği yeşil beyaz renklerle atan, yediği içtiği, yattığı kalktığı yerlerde konuştuğu tek konu Konyaspor olan kader birliği yaptığımız yol arkadaşlarımızın şimdiden dikkatini bu konuya çekmek istedim.

Kısacası taraftarların arasında da otokontrolün üst düzeye çıkması şart. Mesela büyük ölçüde taraftarlarımızın cezalı olduğu maçta o pankartın maç sırasında açıldığını gören diğer taraftarlar uyarıda bulunabilirdi diye düşünüyorum.

Konyasporlu olmak artık sadece tribünde takımı desteklemek anlamına gelmiyor. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki; Konyasporlu olmak her konuda istisnasız herkesin Konyaspor'un yüce menfaatlerini her platformda en önde tutması demektir.

Şunu söylemeden geçemeyeceğim. Tribünlerin nereden nereye geldiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Bunun için nasıl mücadele edildiğini ve ne tür sıkıntılar çekildiğinin az çok farkındayız.

Minnettarız elbette...

Ama Avrupa'ya adım attığımız şu günlerde bazılarının Konyaspor taraftarının son iki senede farkına vardığı gibi değil, yıllardır deplasmanlarda bile tribünleri dolduran cefakar taraftarımızın önümüzdeki sezon yeni destanlar yazabilmesi için daha dikkatli daha kontrollü olmamız gerektiği konusunda onların da anlayışına sığınarak küçük bir temenniyi şu satırlar içinde dillendirmeye gayret ettim.

Hepimizin bir tek hedefi var. Konyaspor’umuzun her alanda başarılı olması. Bunun için lokomotif güç taraftar. Taraftar olmayınca ne kadar eksik kaldığımızı Rize maçında gördük. Bizi bu güzellikten mahrum etmeyin....