TBMM Genel Kurulu

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay:- "(Kaşıkçı cinayeti) Meclis'in bilmediği, dünyanın bildiği ne varsa hükümet, bir an önce, hiç gecikmeden Meclis'e ve aziz milletimize saygının da gereği olarak bize burada, gerekirse kapalı oturumda, bilgi vermek zorunda
TBMM Genel Kurulu

TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, hükümetin, Cemal Kaşıkçı cinayeti konusunda Meclisi, kamuoyunu yeterince aydınlatmadığını öne sürerek, "Hükümeti, TBMM'ye karşı yaptığı bu saygısızlıktan dolayı kınayarak, bir an önce Meclis'i bilgilendirmeye davet ediyorum." dedi.

TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Mithat Sancar başkanlığında toplandı. Sancar, gündeme geçmeden önce üç milletvekiline gündem dışı söz verdi.

TİP Hatay Milletvekili Barış Atay Mengüllüoğlu, Meclisin, ülkenin gerçek sahibi olan, alın teri döken milyonlarca emekçinin sorunlarını gündemine almak istemediğini savunarak, "Daha yarım saat önce bir emekçi, belediyedeki işinden atıldığı için Halkla İlişkiler Binasında intihara teşebbüs etti. İşte size zenginleşen Türkiye." ifadesini kullandı. Mengüllüğlu, Türkiye'deki rejimi "AKP saray rejimi" şeklinde nitelendirdi.

Bunun üzerine söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, bu açıklamaların gerçeği yansıtmadığını, AK Parti hükümetlerinin, işçilerin ekonomik durumlarına önemli katkı sağladığını belirterek, "Türkiye'de cumhuriyet rejimi vardır, saray rejimi yoktur. Türkiye Büyük Millet Meclisi, saray diye nitelendirilen bütün binalar, milletin binalarıdır ve millete kalacak olan binalardır. Versay Sarayı, Kremlin Sarayı, Beyaz Saray diye kendinden geçenler, kendi ülkelerinin, milletin malı olan mekanları, külliyeleri zemmetmemelidirler, kötülememelidirler." diye konuştu.

MHP Düzce Milletvekili Ümit Yılmaz, 12 Kasım'da gerçekleşen Düzce depreminin yıl dönümünde, bu konuda vatandaşların bilinçlendirilmesinin ve AFAD'ın daha da güçlendirilmesinin gereğine işaret etti. Yılmaz, Düzce'de, üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen yerel yönetimce depremin etkilerinin hala giderilemediğini, bu sıkıntının giderilmesi gerektiğini söyledi.

- "Türklerden bu kadar nefret etmeyin"

İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Lastik-İş Sendikası Genel Başkanı Abdullah Karacan'a Allah'tan rahmet diledi.

Ahıska Türkleri'nin soykırıma uğradığını anımsatan Türkkan, bu soydaşların Türk vatandaşlığına geçirilmesini istedi. Türkkan, hükümeti eleştirerek, "11 Uygur Türkü, bir aydır havalimanında insanca yaşamaktan uzak yaşam sürdürmektedir. Arkadaş, Türk kelimesinden, Türklerden bu kadar nefret etmeyin. 4 milyon Suriyeliyi misafir ediyorsunuz da 11 tane Uygur Türkü'ne niye çok görüyorsunuz bu vatanı." dedi.

MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül de soykırıma uğrayan Ahıska Türklerini rahmetle andı ve dünyanın birçok ülkesinde yaşayan Ahıska Türklerinin bir an önce vatanlarına dönmesinin temin edilmesini istedi.

14 Kasım'ın "Dünya Diyabet Günü" olduğunu anımsatan Bülbül, diyabetin, ciddi organ kayıplarına yol açan ve yaşam kalitesini olumsuz şekilde etkileyen bir hastalık olduğuna işaret etti. Bülbül, bulaşıcı olmayan hastalıklar arasında diyabet ve komplikasyonlarının önemli yer tuttuğuna dikkati çekerek, "TİP1 diyabet hastalarının sürekli glikoz kontrol cihazında devlet desteğinin sağlanması, engelli statüsünde çalışma imkanına kavuşturulması, kullandıkları insülin pompalarında devlet katkısının artırılması ve pompa fiyatlarının makul seviyeye çekilmesinin sağlanması gerekmektedir." diye konuştu.

- "Önergelerimizin üstünü çizen kimdir?"

HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan, HDP Grubunun 30 soru, 8 araştırma önergesi ile 9 kanun teklifinin, bazı gerekçelerle iade edildiğini belirterek, "Bu önergelerimizin üstünü çizen kimdir?" ifadesini kullandı.

Buna yönelik olarak TBMM Başkanvekili Sancar, "Bu uygulamayla uzun süredir karşı karşıya olduğumuz bir gerçek. Ben de bu uygulamadan nasibini almış bir milletvekiliyim, başka birçok arkadaşım gibi. Bu sorunun, doğal muhatabı, Meclis Başkanı ve Başkanlık Divanıdır. Konunun Meclis Başkanlık Divanına yeniden getirilmesi için ben de girişimlerde bulunacağım." dedi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Gazze'de yaşanan insanlık dramına dikkati çekerek, Türkiye'nin Filistin meselesindeki önemli rolünü Mısır'a kaptırdığını, bölgedeki etkinliği bakımından bu durumun Türkiye'nin güç kaybına neden olduğunu savunarak, "Filistin meselesi, Türkiye için, milletimiz için kıymetli, önemlidir. Bir Filistinlinin canı yandığında Türkiye'nin de canı acımaktadır. Hükümeti bu konuda bundan sonraki süreçte daha dikkatli, tutarlı, duyarlı olmaya daveti görev sayıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin ses kayıtlarının bütün dünyaya dinletildiğini ancak bu tapelerin, sadece milletin iradesinin tecelli ettiği Meclis'ten saklandığını ileri süren Altay, şöyle devam etti:

"Eğer hükümetten bir bakan bizi izliyorsa ve bunu kendilerine yakıştırıyorlarsa söyleyecek sözümüz yok. Ama Türkiye'nin aziz milletimizin egemenlik hakkını hükümet değil, TBMM kullanmaktadır. Bu hak, Meclis'e aittir. Meclis'in bilmediği, dünyanın bildiği ne varsa hükümet, bir an önce, hiç gecikmeden Meclis'e ve aziz milletimize saygının da gereği olarak bize burada, gerekirse kapalı oturumda, bilgi vermek zorundadır. Hükümeti, TBMM'ye karşı yaptığı bu saygısızlıktan dolayı kınayarak, bir an önce Meclis'i bilgilendirmeye davet ediyorum."

AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Kaşıkçı'nın ölümüne ilişkin meseleyi, Türkiye'nin tüm dünyanın gündemine taşıdığını, olayın bütün gerçeklerinin ortaya çıkarılmasına yönelik önemli bir süreci yönettiğini söyledi. Akbaşoğlu, "Yetkili organlarca da kamuoyu bu konunun nasıl gerçekleştiğiyle ilgili bilgi sahibi kılınmış ve kamuoyunda bu hususlar açıklıkla gündem olmuş ve konuşulmuştur. Tabii ki daha fazla, ayrıntılı bilgilendirme talepleri olabilir, yalnız saygısızlıkla itham edilecek bir boyut sürecin başından beri yaşanmamıştır." dedi.

Akbaşoğlu, Türkkan'ın "Türkler'den nefret etmeyin" ifadesinin de çok talihsiz ve gerçek dışı bir itham olduğunu belirterek, "Biz, bu aziz ve asil milletin bir üyesi olmaktan iftihar eden insanlarız. Bu cümleyi asla ve kata kabul etmiyor, tamamıyla reddediyoruz." diye konuştu.

İsrail'in Filistinliler'e yönelik vahşetinin kabul edilemeyeceğini dile getiren Akbaşoğlu, oradaki saldırının aslında bütün insanlığa yönelik olduğunu vurguladı. Türkiye'nin, Filistinli kardeşlerinin her zaman yanında olduğunu ve olmaya devam edeceğini dile getiren Akbaşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye'nin, bugüne kadar bu konuda çok önemli girişimlerde bulunduğunu ve başarılar elde ettiğini, Filistin meselesinde saygın yerini muhafaza etmeyi sürdüreceğini bildirdi.

- "(Maval okuma) derler"

Yeniden söz alan Lütfü Türkkan, "Söylediği ile eylemleri farklı olanlara, ben Kocaeli milletvekiliyim, İzmit'te 'Maval okuma' derler. Ne yapıyorsan onu söyle. 11 Uygur Türkü orada. Onları tutuyorsunuz. Bir tek günahları var, Türk olmaları." ifadesini kullandı.

Akbaşoğlu da buna cevaben, AK Parti'nin söyledikleri ile eylemlerinin örtüştüğünü vurgulayarak, "İster Türk, ister Kürt, ister Arap, ister Acem olsun, biz herhangi bir mağduriyet, gayrimeşruluk varsa onun düzeltilmesi için içerde de dışarda da her zaman mücadele ederiz." dedi.

Daha sonra söz alan Engin Altay, "Kaşıkçı cinayeti kepazeliğinin bir başarı gibi aktarılmasını anlamıyorum. Alem kör, millet sersem değil sayın mevkidaşım." diye konuştu.

Altay, Kaşıkçı cinayetine ilişkin ses kayıtlarının milletvekillerine dinletilmemesini de "Bu kelimenin tam karşılığı olarak yürütmenin, yasamaya saygısızlığıdır." şeklinde değerlendirdi.

Akbaşoğlu, Altay'ın bu sözlerine "Bütün dünyanın takdir ettiği süreci, kötülemeye yönelik bu çabayı boş bir yaklaşım olarak görüyorum." yanıtını verdi.

TBMM Genel Kurulunda daha sonra Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin bölümleri üzerinde görüşmelere geçildi.

Öte yandan Uganda Cumhuriyeti Parlamento üyeleri, Genel Kurul çalışmalarını bir süre izledi.

Kaynak: