"Tek tesellimiz şehitlik mertebesi"

15 Temmuz gecesi gösterdiği cesaretiyle Kurtuluş Savaşı'nın kahraman kadınları Nene Hatun, Şerife Bacı ve Kara Fatma gibi adını tarihe yazdıran üç çocuk annesi Vahide Şefkatlioğlu, hem gazi olmanın hem de eşini şehit vermenin gururunu yaşıyor- Gazi Şefkat
"Tek tesellimiz şehitlik mertebesi"

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz gecesi eşi Mehmet Şefik Şefkatlioğlu şehit düşen, üzerinden geçen tankın bacaklarını ezmesi nedeniyle kendisi de gazi olan Vahide Şefkatlioğlu, "Allah, şehit annelerinin acılarını dindirsin. Kolay bir şey değil, ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu ateşi söndürmek mümkün değil, tek tesellimiz şehitlik mertebesi, onuru, gururu, şerefi." dedi.

Vahide Şefkatlioğlu, 15 Temmuz gecesi gösterdiği cesaretiyle Kurtuluş Savaşı'nın kahraman kadınları Nene Hatun, Şerife Bacı ve Kara Fatma gibi adını tarihe yazdırdı.

Darbe girişimini haber alır almaz, Türkiye'nin Suriye'ye döneceği endişesiyle Esenler'deki evinden eşi Mehmet Şefik Şefkatlioğlu ve oğlu ile sokağa koştu.

Önce Dörtyol, ardından Atışalanı daha sonra da burada toplanan halkla birlikte Atatürk Havalimanı'na doğru yola koyulan Vahide Şefkatlioğlu, bariyerlerin altından geçmek isterken darbeci askerlerin kullandığı tankın altında kaldı.

Hastanedeki tedavisi sırasında sol bacağı kesilmek zorunda kalan Şefkatlioğlu, eşinin şehit düştüğünü ise bir buçuk aylık uykusundan uyandıktan sonra öğrendi.

- "Yaşadığımız sürece bu vatanın arkasındayız"

Vahide Şefkatlioğlu, 14-20 Nisan Şehitler Haftası dolayısıyla AA muhabirine yaptığı açıklamada, 15 Temmuz'dan bugüne hayatında birçok şeyin değiştiğini dile getirdi.

Oğlunu evlendirdikten sonra iki kızıyla yaşamını sürdürmeye devam eden Şefkatlioğlu, yıkılmadan ayakta durmaya çalıştıklarını, Allah böyle bir onuru, şerefi kendilerine layık gördüğü için şükrettiklerini söyledi.

Vatan toprağının ve bayrağın önemli olduğunu ifade eden Şefkatlioğlu, "Toprağımız ve vatanımız için canımızı veririz. Eşim adına çok mutluyum çünkü hak ettiği yeri bulduğuna inanıyorum. Şu an yine olsun, yine çıkarız. Bu vatanı kimseye vermeyeceğiz. Yaşadığımız sürece bu vatanın arkasındayız. Bayrağımızı indirmeyeceğiz, ezanlarımızı dindirmeyeceğiz." dedi.

15 Temmuz'dan geriye öncelikle gururun kaldığını belirten Şefkatlioğlu, "Acı var mı? Var. Yazı yazılmış, orada olmasaydı başka yerde olacaktı. Eşimle gurur duyuyorum. Şehitlik mertebesi başka bir şey. Rabbim herkese vermiyor. Elhamdülillah bize verdi ve taşımayı nasip etsin. Bu vatan bizim vatanımız, başka gidecek bir yerimiz yok. Hasret olmaz mı? Olur. Ama burası bitiş, başlangıç öbür taraf. Burada ölüm eninde sonunda olacak. O yüzden ben kaybettiğime değil, kazandığıma inanıyorum." diye konuştu.

- "Yüzü hep gözümün önünde"

Eşinin hiç bir zaman aklından çıkmadığını kaydeden Şefkatlioğlu, "Kalbimizden çıkmıyor. Orada bir ateş var, yanıyor sürekli. Dinmiyor, yüzü hep gözümün önünde. En son çıktığımız gece el ele tutuşmuştuk. Ondan sonrası yok. Çünkü ben ondan sonrasını hiç görmedim. Olayı da görmedim, görmemi istemediler. Ben eşimi hep el ele tutuşarak evden çıktığımız günü hatırlıyorum. Onunla gerçekten gurur duyuyorum. Eşim evden çıkarken bana 'eve git' demişti, ben de 'bu yolda ölmek var, dönmek yok' demiştim. Kul ne isterse, Allah onu verirmiş." ifadelerini kullandı.

Eşinin mükemmel bir insan ve çocuklarına çok değer veren mükemmel bir baba olduğunu ifade eden Şefkatlioğlu, "Sabah kahvaltımızı hazırlar, çocuklarımızı öyle uyandırırdık. Şimdi sorarsanız çocuklarımızla pazar kahvaltısı bile yapamıyoruz. Akşam yemeği bile yapmıyoruz çoğu zaman. Çünkü hiçbir şey o günlerdeki gibi olmuyor. Hayatınızda çok şey değişiyor. Ne kadar gurur verici olsa da hüzünlü yanları da çok. Eşim her akşam 'çay demle, muhabbet edelim' derdi. Artık o muhabbet yok." diye konuştu.

- "Herkes şehit ailelerinin yanında olmalı"

Bu süreçte şehit ailelerinin birbirlerini çok iyi anladığını belirten Şefkatlioğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar. İçimizdeki ateş bizi yakıyor. Şehit aileleri olarak can olduk, ciğer olduk. Birbirimize sırtımızı dayıyoruz. Bizden başka bizi anlayan kimse yok. Dışarıdan bakmak çok kolay. Birileri size sürekli iyi misiniz dediği zaman, 'iyi misin' kelimesine çok kızıyorum. Ama iyi olmasak da iyiyiz demek zorunda kalıyoruz. Çünkü birilerine nereye kadar anlatabilir siniz? Ama biz birbirimizi çok iyi anlıyoruz. Birbirimize teselli vermeye çalışıyoruz. Mertebesi ne kadar yüksekse, acısı o kadar büyük.

Vatan bizim, sahip çıkmamız lazım. Ama şu an kimsenin sahip çıktığına inanmıyorum. İnsanların mahkemelerin son günü toplanıp orada reklam yapması bana acı veriyor. Herkes şehit ailelerinin yanında olmalı. Öyle gözüküp de başkalarının yanında olmamalılar. Biz yeri geliyor mahkemelere 3 kişi gidiyoruz. Dernekler, kadın kolları her zaman yanımızda olsunlar. Sırf reklam olsun diye yanımızda olmasınlar."

15 Temmuz gecesi bitmesine rağmen, yaşanabilecek sorunlara karşı herkesin kenetlenmesi gerektiğini ifade eden Vahide Şefkatlioğlu, "Şehit ailelerinin arkasındayız. Acımız, derdimiz aynı. Bize destek veren herkesten Allah razı olsun. Küçük şeylere değil büyük şeylere odaklanmalıyız. Çünkü hep içimizden bizi vuruyorlar. Allah, şehit annelerinin acılarını dindirsin. Kolay bir şey değil, ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu ateşi söndürmek mümkün değil, tek tesellimiz şehitlik mertebesi, onuru, gururu, şerefi." diye konuştu.

Gazi olduğunda hiç üzülmediğini, yanına gelip ağlayanlara da bunun büyük bir mükafat olduğunu anlatmaya çalıştığını belirten Şefkatlioğlu, "Benim tek üzüldüğüm eşimdi. Eşimin öldüğünü 1,5 ay sonra öğrenmiştim. Hep yaşadığına kendimi odaklamıştım. Benim şu anda cennetim eşim. İnşallah Rabbim beni orada kavuşturacak ona." dedi.

Şefkatlioğlu, sağ bacağında hala sorun olduğunu bunun giderilmesi için tedaviye devam edeceğini dile getirdi.

Kaynak: