Doç. Dr. Erdal Arslan

Doç. Dr. Erdal Arslan

TEMİZLEMELİYİZ

TEMİZLEMELİYİZ

Liberal-Kapitalist Sistemin kurucu ve maşaları 15 Temmuz’daki başarısızlıklarını sindiremedi, sindiremiyor. Tüm planlar yapılmışken, her şey akıllarınca hazırken, bu darbe girişimi nasıl başarısız olmuştu? Suçlu kimdi? Bir türlü, bu işin içinden çıkmadılar. Bu anlaşılmazlık durumu, bunları çıldırtıyor daha saldırgan daha plansız organizasyonlar içerisine itti ve itiyor.

Suriye’deki tutarsız politikaların ve söylevlerin de temel sebebi bu olsa gerek. Dün başka bir şey söylerken, bugün başka bir şey söyleyebiliyorlar. Daha önce kendi aralarında yaptıkları paylaşım ve bölüşümler gerçekleşmiyor ve bir türlü başarılı olamıyorlar. Anlayamıyorlar, anlamlandıramıyorlar.

Afrin'de milyarlarca dolarlık teçhizat verip kendi ajanları ile bizzat destekledikleri terör örgütleri, Şanlı Ordumuz karşısında tutunamayıp kaçtı ve teçhizatlarını da arkalarında bıraktılar. Terör örgütü liderlerine bu kaçışlarından dolayı attıkları fırçanın ve tokatın, yarın sanal âlemde videolarına rastlarsak şaşırmamak lazım.

Şimdi Esed, Rusya ile İran, İsrail ABD’nin ise, İsrail Esed’i vurunca, ABD, Rusya ve İranı mı vurmuş olacak? Yâda, ABD’nin atacak olduğu herhangi bir füzeyi Rusya engeller ise, ABD Rusya’ya savaş mı ilan etmiş olacak? Tüm bu gelişmeler olurken, yıllarca PKK’yı besleyip büyüten AB ülkeleri, İngiltere başta olmak üzere Almanya ve Fransa, nasıl tavır alacak?

Yoksa, bunların hepsi hikâye mi? Asıl mesele darbe ile ele geçirilemeyen ülkemizin, bölünemeyen Türkiye’mizin, garantör olduğu ve büyük doğalgaz yataklarına sahip olduğu anlaşılan Kıbrıs’ımızın, doğusu ve güneyini kapsayan ve Doğu Akdeniz diye nitelendirdiğimiz bölgenin, ki Ülkemizden Hatay, Suriye’den Laskiye ve Lübnan’dan Beyrut’un karşısına denk gelen bölgemi asıl mesele?

Ülkemiz ele geçirilebilseydi hesap ve bölüşüm tamamdı. Yani Tüm ülkeler; ABD, AB, Rusya v.s anlaşmışlardı lakin anlaşmayı ülkemiz bozdu, 15 Temmuzla bozdu, Fırat Kalkanı ile bozdu, Zeytin Dalı Harekâtı ile bozdu.

Ayrıca son zamanlarda özellikle 15 Temmuz sonrası ilk açıklamalarda darbeci hainleri teslim edeceği imajı çizen ve sonra 180 derce dönerek bu hainleri teslim etmeyen Yunanı, Kurtuluş Savaşı döneminde olduğu gibi Liberal –Kapitalist Sistem kurucuları, yine ülkemize karşı kullanarak yeni çatışma alanları oluşturmak istiyorlar. Hem Kıbrıs, hem de adalar dolayısı ile hep problemli bir ilişkimiz olan Yunanistan’ı, koalisyon hükümetini ve yaklaşan seçimleri de bahane ederek iyi bir şekilde kullanmaya başladılar.

Düşman elinden geleni ardına koymuyor, fakat biz ne yapıyoruz? Ona bakmak lazım. Halâ, kısır çekişmeler ile miadını doldurmuş siyasi söylemler ile ülkemizdeki birliği ve beraberliği bozacak açıklamalar yapan sözde siyasetçi ve sözde gazetecilere pirim veriyoruz.

Dönemin normal bir dönem olmadığı ve zamanın çok kıymetli olduğu günümüzde, bu kesimlere karşı çok daha keskin ve radikal tedbirler alıp, bunların asıl amaçlarını ve bağlantılarını ortaya koymalı ve halkımıza bu hainlerin gerçek yüzlerini göstermeliyiz. Dünyanın hiçbir yerinde ülkesinden ve milletinden kopuk, onların değerlerine, başarılarına, çıkarlarına ters bir siyasetçi yâda gazeteci göremezsiniz. Ülkemizde ise ezelden beri böyle bir kesim var. Tam ülkemiz atılım yapıp güçlenmek istediğinde de darbelerle, krizlerle, fitnelerle vaktini ve enerjisini boşa harcattılar.

Önce iç hainlerden kurtulmalıyız ve bunu acilen yapmalıyız. Şunun akrabası, bunun tanıdığı yâda bu seçimle gelmiş temsil noktasında birisi yâda bürokraside alışılagelmiş gelenekler var bunları dikkate almalıyız, gibi görüşlerden ve bu görüşleri dile getiren danışman ve yarımcılardan öncelikle ve öncelikle kurtulmalıyız. Sonrasında hiç vakit kaybetmeden bu işin gereği yapılmalı ve tüm devlet kademelerimizden ister seçilmiş olsun ister atanmış bu hainler ile işbirlikçileri yâda bunlara ses çıkarmayan üç maymunu oynayan maymundan daha aşağılık mahlûkların tamamını devlet kademelerimizden temizlemeliyiz.

Ondan sonra tüm dünya bir araya gelse ne olur??? Birlik, beraberlik ve dayanışma ile Allah’a şükür şüphesiz tüm düşmanlara galip geliriz.

Allah’ım fitne çıkaranların arasına fitneyi soksun ve düşmanı düşman eliyle yok etsin inşallah. Amin.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Doç. Dr. Erdal Arslan Arşivi
SON YAZILAR