Terzi kendi söküğünü dikemiyor
Hazır giyim sektöründe 2018 yılında yaklaşık 18 milyar dolarlık ihracat yapılırken bu ihracat, Cumhuriyet tarihinin rekoru olarak nitelendirildi. Hazır giyim sektöründe Konya’nın bu pastadan çok düşük pay aldığını belirten Aziz Güleç, “Hazır giyimde Ahmet’in, Mehmet’in yaptığı ürünleri Konya’da satıyoruz” dedi.
Otomotivden sonra en yüksek ihracatı gerçekleştirilen hazır giyim ve konfeksiyon sektörü, geçen yıl 17 milyar 642 milyon dolarlık döviz girdisi sağlarken, dış ticarette 15 milyar dolar fazla verdi. Sektörde en büyük payı Marmara Bölgesi illeri alırken, Konya bu pastadan istediğini tam olarak alamadı. Konu hakkında gazetemize özel açıklamalar yapan Konya Terziler ve Konfeksiyoncular Odası Başkanı Aziz Güleç, “2018 yılı genelinde yaklaşık 18 milyar dolarlık bir ihracat oldu. Fakat Türkiye’ye bir faydasının olup olmadığına inanmıyorum. Rakamsal değeri bu kadar büyük ihracatı yapanlar Türkiye’de üretim yapıp da mı yurtdışına satış gerçekleştirdiler, bu konuda şüpheliyim. Biz Konya Terziler ve Konfeksiyoncular Odası olarak bin 200 üyemizin bulunduğu küçük bir odayız. Hazır giyim sektöründe Konya olarak şuan bir çağ atlayamadık. Hazır giyimde Ahmet’in, Mehmet’in yaptığı ürünleri Konya’da satıyoruz. İmalat anlamında Konya’da bir firmamız var. Orada da 250 yakın adam çalıştığını ve şuan sıkıntıda olduğunu biliyorum. Konya’da bir tane konfeksiyon mağazası var. Diğerlerinin hepsi Ankara’dan İstanbul’dan getirip satmalar. Bizde ufak imalatlar oluyor. Mesela yanında 5-10 kişi çalıştıran firmalar var” diye konuştu.
“KONFEKSİYON KONYA’DA İLERLEMİYOR”
Hazır giyim sektörü büyüdükçe, imalat yapan küçük işletmelerin zarara gireceğinin altını çizen Güleç, “Nasıl ki marketler zinciri çıkıp bakkalları mahvediyorsa, konfeksiyon çıktığında imalat ve büyük mağazalar çıktığı için küçük terzilerimiz mahvolup gitti. Bizim terzilerimizin yüzde 50’ye yakını mağazalarda satılan ürünlerin boylarını kısaltmak, paçalarını yapmak ve daraltmak gibi işlerle uğraşır oldu. Konfeksiyon Konya’da 20 sene daha kendine gelmez. Konfeksiyon İstanbul’da da ilerlemiyor. Ama bayan giyim üzerine çok iyiyiz. Yani Ankara’dan sonra bayan giyim üzerine en iyi biz geliyoruz. Abiye’de filan da iyileşmeye başladık” dedi.
“ORTAKLAŞA BİR İŞ YAPAMIYORUZ”
Konfeksiyoncular ve terzilerin bir arada çalışması için 2. Organize Sanayi’nde devletten 50 bin 500 metrekare yer aldıklarına da değinen Güleç, “Burayı konfeksiyon fabrikası yapacaktık. Fakat üyelerimize duyuru yaptık. O zamanlar bin 600’e yakın üyemiz vardı. Bize 30-40 kişi müracaat etti. Bu işte teşvik yok. Oda başkanı bu işte tek başına bir şey yapamaz ki. 50 bin metrekare yerin 40 bin metrekaresini ayrı, kalan 10 bin 500 metrekaresini ayrı satıp, yer almak için para veren üyelerimiz arasında dağıttık. Bizim sektöre Konya’dan kimse yatırım yapmıyor. Herkes diyor ki benim olsun. 5 kişi bir araya gelmiyor. Ortaklaşa bir iş yapamıyoruz. Terziler İş Hanı’nı zamanında konfeksiyon fabrikası olarak yaptık. Üst taraf çocuk, alt taraflar bayan ve erkek giyim olacaktı. O zamanlarda üyelerimiz mallarını sattıklarını dile getirerek bizim de dükkânımız olsun dediler. Bizde burayı bölerek küçük küçük dükkânlar yaptık” ifadelerini kullandı.
“KİMSEYE FAYDA SAĞLAMIYOR”
Esnafların büyük sıkıntıları olduğuna dikkat çeken Güleç, “Şuanda evine ekmek götüremeyen terzimiz var. Devletimizin küçük esnaflara doğrudan gelir desteği gibi destek vermesini istiyoruz. Devletimizde böyle bir imkân varsa destek istiyoruz. Zaten yoksa da biz bir şey istemiyoruz. Biz devletimizi seven insanlarız. Devletimiz zarar etse bizde zarar etmeye razıyız. Ama devletimiz kâr elde ediyorsa kârından bir kısmını küçük esnaflara destek olarak vermesini istiyoruz. Ama bunu yapmıyorlar. Bankalar bize faizle kredi veriyor. Biz buna da razı değiliz. Herkes ödemekte sıkıntı çekiyor. Bankalardan alınan paranın kimselere fayda sağlayacağını düşünmüyorum” diyerek sözlerine son verdi.
YİĞİT BERKAY ÇOPUR/YENİ HABER GAZETESİ
