Teşvikler olumlu yansıdı, işverene büyük görev düşüyor

SETA Uzmanı Prof. Dr. Karagöl, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine verilen teşviklerin istihdama olumlu yansıdığını belirtti.
Teşvikler olumlu yansıdı, işverene büyük görev düşüyor

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Uzmanı Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine verilen teşviklerin istihdama olumlu yansıdığını belirterek, "İstihdam seferberliği kapsamında işverenlere büyük görevler düşüyor. Türkiye'nin zor süreçlerden geçtiği bu dönemde, devletin de katkısıyla işverenlerin çalışan sayısını hızla artırması gerekir." dedi.

Karagöl, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2015'te yüzde 10,3 olan işsizlik oranının 2016'da yüzde 10,9'a çıkmasında, son bir yılda içeride ve dışarıda yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmelerin etkili olduğunu söyledi.

Geçen yıl, bir önceki yıla göre iş gücüne katılımda 857 bin kişilik artış sağlandığını belirten Karagöl, "Genç işsizlik oranının 1,1 puan artışla yüzde 19,6 olması, işsizlik artışının önlenmesi yolunda atılması gereken adımları daha da önemli hale getirmiştir." diye konuştu.

Karagöl, işsiz kalan ve iş gücüne katılan kişilere yönelik kısa ve orta vadeli çözümlerde işverenlere büyük görevler düştüğüne işaret ederek, "Türkiye'nin zor süreçlerden geçtiği bu dönemde, devletin de katkısıyla işverenlerin, çalışan sayısını hızla artırması gerekmektedir. İşveren ve işçiyi buluşturan danışmanlık şirketlerinin kurulması, genç işsizlik oranlarının azaltılması için gençlerin mezuniyet alanlarına uygun bölümlerde çalışabilecekleri iş olanaklarının oluşturulması önem taşımaktadır. Ayrıca mesleki ve teknik liselere önem verilmeli ve yetenekli gençlerin iş sahibi olmaları için teşvikler sunulmalıdır. Bu kapsamda işverenlerin ihtiyaçlarına paralellik göstermesi için okul müfredatlarının düzenlenmesi yerinde olabilir." ifadesini kullandı.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri başta olmak üzere, verilen teşviklerin istihdama olumlu katkı sağladığını vurgulayan Karagöl, işsizlik oranının en yüksek olduğu Mardin, Batman, Şırnak, Siirt bölgesine özel teşvikler sunulmasının yerinde olacağını dile getirdi.

Karagöl, ekonomik büyümenin de belirleyicisi olan iç talebin canlandırılmasıyla kısa vadede işsizliğin azaltılabileceğini belirterek, Türkiye'nin yatırımlar açısından güvenilir bir ülke olduğu gerçeğinin sıklıkla vurgulanması gerektiğini söyledi.

"Özel yatımlarda duraklama yaşanıyor"

Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ercan Uygur da istihdamı artırmanın üretim ve yatırım artışıyla mümkün olabileceğini söyledi. Üretim artışında sektörel dağılımın önemine işaret eden Uygur, inşaat sektörü kaynaklı istihdamda duraklama görüldüğünü bildirdi. Kamu yatırımları artarken, özel yatımlarda duraklama yaşandığına dikkati çeken Uygur, bunun da istihdam olanaklarını olumsuz etkilediğini dile getirdi.

Uygur, alınacak bazı önlemler ve atılacak adımlarla istihdamda marjinal artış sağlanabileceğini kaydederek, "Bunlar kalıcı, sürdürülebilir istihdam artışları olmuyor. Nitekim istihdam artışı için hükümetin aldığı önlemler zaten yürürlükte ancak istihdam verileri 3 aylık bir gecikmeyle geliyor, o nedenle önlemlerin yansımasını şu anda göremeyebiliriz." ifadesini kullandı.

İstihdamı artırmak için büyümenin, büyümeyi artırmak için de yatırım ve üretimin artması gerektiğini vurgulayan Uygur, "Örneğin, ÖTV düşüşleri nedeniyle beyaz eşya ve mobi̇lya gibi sektörlerde üretim artışı var, bu iç talep. Dış talepte de bir miktar artış görünüyor. Kurdaki ivme, ihracatı da bir miktar artırdı. Referandum ve dış gelişmeler belirsizlik yaratıyor. ABD ve Avrupa da buna katkıda bulunuyor. Yatırımın artması için belirsizliğin azalması gerekir. Bunların iyileşmesiyle Türkiye'de istihdam ve üretim oranları artacak." değerlendirmesinde bulundu.

Uygur, Türkiye'de kayıt dışı çalışan çok sayıda Suriyeli olduğuna değinerek, "Bunların istihdama yansıyıp yansımadığını, işsizlik artışına katkısının olup olmadığını bilmiyoruz. Fakat Suriyeli etkisini de hesap etmek lazım." dedi.

"Türk kadını, üretim sürecine dahil edilmeli"

İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ramazan Kağan Kurtoğlu ise Türkiye'de işsizlik oranlarının gerilemesi için yeni bir sanayileşme ve kalkınma modelinin oluşturulması gerektiğini söyledi. KOBİ merkezli sanayileşme ve tarım politikasının gerektiğine işaret eden Kurtoğlu, "İşsizlik oranlarının en düşük olduğu Japonya ve Almanya gibi ülkelere ilk bakışta dev şirketleri görüyoruz ancak bu dev şirketlerin altında Japonya'da yüzde 98, Almanya'da ise yüzde 94 oranında hareket kabiliyeti hızlı KOBİ'ler var. Türkiye'de maalesef KOBİ'ler yeterince desteklenmemiştir." diye konuştu.

Kurtoğlu, inşaatta istihdam limitlerinin dolduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin inşaat ağırlıklı kalkınma ve büyüme modeli yerine, tarım ve sanayi ağırlıklı kalkınma ve büyüme modelini esas almasının çok daha iyi olacağını vurguladı.

Türkiye'de yaklaşık 980 bin üniversite mezunu işsiz genç bulunduğunu aktaran Kurtoğlu, "Ülkede genç emekliler ordusu var ama belki devletimizin kamuda en azından 30 yılı doldurmuş memurları emekliliğe teşvik ederek, yerine üniversite mezunu gençleri istihdam etmesi faydalı olabilir." ifadesini kullandı.

Daha çok kadının istihdam edilmesi için de atılması gereken adımlar olduğuna işaret eden Kurtoğlu, "Türk kadınının, mutlaka üretim süreci içine dahil edilmesi gerekiyor. Küçük çocuklu kadınların, sabah 10'dan akşam 4'e kadar çalışabileceği modeller geliştirilebilir. Evden yapılabilecek işler kadınlarımıza bırakılabilir, böylece onlar da istihdama katılabilir. Üniversite mezunu 980 bin gencin yaklaşık 400 bini kadın, onların da iş gücüne dahil edilmesi çok önemli. Genel olarak kadınlara pozitif ayrımcılık yaparak Türkiye'de kadın istihdamı artırılabilir." değerlendirmesinde bulundu.

Kurtoğlu, tarımda mevcut teşvik sisteminin değiştirilmesinin de işsizlikle mücadeleye katkı sağlayacağını dile getirdi.