Türk doktorların büyük başarısı
Bir kadın hastalığı olan ‘Uterovajinal Prolapsus’la uzun süredir mücadele eden Hamide Yüksek ve Durana Ünal dünyada ilk olma özelliği taşıyan ameliyatla sağlığına kavuştu. Başarılı ameliyatı da iki başarılı Türk Doktoru gerçekleştirdi.
Konya’da yaşayan 3 yıldır Uterovajinal prolapsus hastalığıyla mücadele eden 86 yaşındaki Hamide Yüksek ve Durana Ünal "dünyada ilk" olma özelliği taşıyan ameliyatla sağlığına kavuştu. Beyhekim Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları Doğum Kliniği’nde görevli Op.Dr. Naim Ünsal ve Op.Dr.Berna Keskin tarafından gerçekleştirilen ameliyat Türkiye'de ve dünyada bu hastalıktaki ilk ameliyat olarak kayıtlara geçti.
60’LI YAŞLARDAN SONRA ÇIKIYOR
Uterovajinal Prolapsus hastalığının idrar torbası ve bağırsaklarda kadının vajinasından dışarıya torba halinde çıktığını belirten Op.Dr. Naim Ünsal, bu hastalığın genelde 60’lı yaşlardan sonra çıktığını söyledi. Bu hastalıkta rahim, yumurtalık ve bağırsak çıktığı için hastanın çok ciddi ıstırapları olduğunu ifade eden Ünsal, Bacaklarının arasında kitle şeklinde rahim yumurtalık idrar torbası bağırsaktan oluşan bir fıtık. Ayrıca hastanın idrar yolu kapandığı için böbrekleri genelde çalışmıyor. İdrar yapamıyor ve hastaların böbrekleri iflas etme noktasına geliyor. Zamanla dışarda duran fıtık kesesi sürtünmeye bağlı yaralar oluştuğu için o yaralara bağlı kanserler gelişebiliyor. Bu hastalık ileri yaş hastalığı olduğu için beraberinde kalp hastalığı, akciğer hastalıkları, karaciğer hastalıkları gibi bir sürü hastalıklı olan hastalarda oluyor” diye konuştu.
ÖLÜM RİSKİNDEN DOLAYI AMELİYAT OLMUYORDU
Hastaların ölüm riskinden dolayı bir an evvel ameliyat olması gereken hastanın sorunu anestezi doktorları tarafından ameliyata alınmadığını belirten Ünsal, “Hastalar ölüm riski ve masada kalırsınız korkusu yaşıyor. Ameliyat yaptığımız hastanın da bize ifadesi amcana bakıyorum. Ameliyatta ölürsün dediler işte ben ölürsem amcana kim bakacak diye söylüyor” dedi.
DÜNYADA İLK DEFA
“Dünyada ilk defa Op.Dr.Berna Keskin birlikte bu ameliyatı hiç anestezi doktoru olmadan lokal anestezi ile vücuda hiç anestezik madde kullanmadan yaptık” diyen Naim Ünsal, “Çünkü o şekilde uygulandığında gerçekten ciddi ölüm riski var. Bu iki hastamızı da zaten 3 yıldır kimse ameliyata almamış. Biz sadece iğne ile bir miktar o bölgeyi uyuşturarak hiçbir şekilde anestezi maddesi vermeden ve birazda telkinle ameliyatlarını başarılı şekilde gerçekleştirdik. Hastalarımız şu an gayet sıhhatli. İki hastamızın da böbrekleri iflas etme noktasındaydı. Diyalize girmek üzerelerdi. İkisi de ameliyat sonrası düzeldi. Sonra beraberinde akciğer hastalıkları kalp hastalıkları vardı. Bunlarla ilgili hiçbir sıkıntı yaşamadık” diye konuştu.
ULUSLARARASI KONGRELERE GÖNDERECEĞİZ
Ünsal şöyle devam etti: “Biz de bunu lokal anestezi ile yaptığımız için ameliyat videolarını uluslararası kongrelere gönderip bu hastalık gruplarına sadece ilaçlarla ameliyat edilebildiğini gösterdik. Bu hasta grupları çok ciddi anestezik riskler taşıdığı için artık bu şekilde yapılabilecek. Bunu Türkiye’de ve dünyada ilk defa gerçekleştirdik. Bu hastalarda idrar yapamamaya bağlı zincir gibi idrar da kaçırdığı için dini ibadetlerini de yapmakta sorun yaşıyor. Özellikle namaz kılamıyor bu hastalar. Sonuçta Müslüman bir ülkedeyiz. O yaş gurubu sonuçta ibadet konusunda gençlere göre daha hassas oluyor. Bu hastalıkta ibadetlerine ciddi manada engel oluyor. Vicdanen rahatsız oluyorlar ve ölümü temenni ediyorlar. İnşallah bundan sonra bu ameliyat tekniğiyle bu da çözülür”
MASADA KALIRIM KORKUSU ARTIK YOK
Şimdiye kadar masada kalırım korkusuyla ameliyata girmediğini söyleyen 86 yaşındaki Hamide Yüksek ise ameliyatı gerçekleştiren Op.Dr. Naim Ünsal ve Op.Dr.Berna Keskin’e bu yöntemi kullanıp kendisini tekrar sağlığına kavuşturdukları için teşekkür etti.
