'Türkiye her zaman güven telkin eden bir ülke oldu'

'Türkiye her zaman güven telkin eden bir ülke oldu'

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak "Türkiye, piyasasıyla, likiditesiyle hiçbir şekilde yapısal anlamda bakıldığında yasakçı blokaj uygulayan, sermayeye ket vuran bir ülke olmadı. Geleni de gideni başının üstünde ağırlayarak güven telkin eden bir ülke oldu. Bundan sonra daha da fazla olacak" dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Habertürk canlı yayınında Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖdarbe girişimi ve sonrasındaki süreçle ilgili soruları cevapladı.

Türkiye'nin makro ve mikro anlamda ekonomik dinamiklerinin çok sağlam olduğunu vurgulayan Albayrak, potansiyel tehditlerin de her geçen gün elendiğini ifade etti.

Albayrak, Türkiye'nin demokratikleşme, özgürleşme ve ekonomik reformlarıyla, büyümeyle ilgili ikliminin daha da hızlandığının altını çizerek, "Bu gerçekten hareketle o kurum, bu reyting hususuyla ilgili şu veya bu detaylara ben takılmıyorum. Makro anlamda kısa, orta ve uzun vadede Türkiye'nin mevcut durumuyla ilgili üç önemli unsur var. Bunlar, para piyasaları, maliye politikaları ve siyasi süreç." ifadelerini kullandı.

Albayrak, Türkiye'nin çevre ülkelerde yaşanan siyasi, ekonomik ve yapısal sıkıntılara kıyasla, son girişime rağmen daha da güçlendiğine işaret ederek, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin alternatif ve büyüyen bir pazar olduğu tüm sermaye çerçevesi içerisindeki ülkeler, fonlar ve yabancı yatırım bankaları açısından çok açık ve net bir şekilde ortaya çıkıyor. Türkiye'de son 12-13 yıldır piyasalara güven telkin eden bir iktidar var. Güven tesis etmek en önemli konu. Türkiye'de darbe girişiminden iki gün sonra piyasaları açtı. Türkiye, piyasasıyla, likiditesiyle hiçbir şekilde yapısal anlamda bakıldığında yasakçı blokaj uygulayan, sermayeye ket vuran bir ülke olmadı. Geleni de gideni başının üstünde ağırlayarak güven telkin eden bir ülke oldu. Bundan sonra daha da fazla olacak. Müzmin pesimistlere de sesleniyorum, piyasa düşüşte de çıkışta da zengin eden bireyler, kurumlar ve fonlar bulur. Türkiye'nin o kötümser iklim dönemi bitti. Bundan sonra Allah'ın izniyle çok daha iyi, güzel ve hayırlı olacak."

Bakan Albayrak, şunları kaydetti:

"Rusya devletiyle ilişkilerin normalleşmesi, bölgesel komşuluk, ortaklıklar bugüne kadar yaşanan süreçler, bize başka soruları da açacak. Savcılarımız 24 Kasım uçak konusunu da inceleyecek. 24 Kasım'da yaşanan uçak krizi gibi konularda hangi normallikler var, 'halkına bunu yapan arka planda bunları da yapmış olabilir mi?' sorusunu da göreceğiz. Biz ilişkilerin normalleşmesine olumlu bakıyoruz, bakacağız. Hem komşuluk ilişkisi hem de son dönemlerde geliştirilen önemli projeler var. Bu çerçevedeki yeni dönemin ekonomik ve siyasi olarak daha olumlu adımlara vesile olabileceğini düşünebiliriz."

Teyakkuzda olmak lazım

Küresel anlamda terör olaylarının arttığını ve gelecek yıllarda terörle mücadelenin devam edeceğini dile getiren Albayrak, "Yeni bir darbe girişimi beklemiyorum ama teyakkuzda olmak lazım. Burada herkesin üstüne düşen böyle bir fırtınada ayakta kalabilmenin yegane unsuru olan birlik ve beraberliği ortaya koyabilmektir. Bunu yapabilirsek 21. yüzyılda çok farklı ve başarılı bir ülke olacağız." ifadelerini kullandı.

Albayrak, Türk milletinin bu tür olaylardan güçlenerek çıktığına işaret ederek, Türkiye'nin her zaman akılcı, rasyonel ve bütünleştirici iklimi sahip çıkacağını vurguladı. 

"Yeni istihdam kriteri millilik"

Albayrak, Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ) atılacak adımlar ve tasfiye sürecinin de darbe girişimini hızlandırdığını vurguladı.

Darbe girişimi sonrası istihdam politikasının da değişmesi gerektiğini anlatan Albayrak, şöyle konuştu:

"Kritik suç unsuru teşkil edecek noktaların dışındaki yerlerde yapılacak uzaklaştırma ve diğer eylemler noktasında mağduriyetlerin yaşanmaması için hassas hareket edilmesi gerekiyor. Bizlerin bu listelere de güvenmesi gerekiyor. Yüzde 100 olur mu olur, ancak altında kalma durumu da söz konusu. 'Ben bugün gördüm aydınlandım' gibi durumlar da var. Bunun adaleti bambaşka bir şey. Yeni istihdam konusunda en önemli kriter tüm Türkiye'deki yurdum insanının eşit ölçüde değerlendirileceği kriter, millilik. Siyasi görüş olarak değil, bu vatan toprağını içselleştirmiş bireylerden hareketle bir istihdam stratejisi geliştirmek lazım."

Darbe girişimi sonrası özellikle siyasi kişilere ve kurumlara çok iş düştüğünü söyleyen Albayrak, "Bu yapının sızmadığı kurum yoktur. Bu iradeyle birlikte adaletli bir bakış açısıyla bakmak gerekir, cadı avı çerçevesinde bakmak değil. Her kurum değerlendiriyor, değerlendirecektir." ifadelerini kullandı.

"Tiyatro diyenler akıl tutulması yaşıyor"

Albayrak, darbe girişimini bir kurgu ve tiyatro olarak niteleyenlerin akıl tutulması yaşadığını belirterek, "Siz bir darbe girişimi yapacaksınız ve bu devletin kontrolünde olacak. Tamamen kontrol dışı binlerce asker ve halk tepkisiyle bir çatışma yaşanacak, hangi bombalarla kimin öleceği düşünülecek, bu bir akıl tutulmasıdır. Dünyada üç insan bulamazsınız böyle bir sözde tiyatroyu uygulayacak." değerlendirmesinde bulundu.