Türkiye seçim güvenliği konusunda önde gelen ülkelerden

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Türkiye seçim yapma ve seçim güvenliği konusunda dünyada önde gelen ülkelerden biridir ve hatta başlarındadır." dedi.
Türkiye seçim güvenliği konusunda önde gelen ülkelerden

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Erzurum'da bir otelde düzenlenen "Seçim Bölge Güvenlik Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, 31 Mart 2019'da gerçekleştirilecek yerel seçimlerin, huzur ve güven içinde geçmesine yönelik alınacak önlemleri değerlendirmek üzere Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, İçişleri Bakan Yardımcısı Muhterem İnce, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Erhan Gülveren'in yanı sıra 8 ilin valileri, il emniyet müdürleri ve il jandarma komutanlarıyla bir araya geldiklerini belirtti.

Her seçim öncesinde alınması gereken tedbirleri değerlendirmek amacıyla bir dizi toplantı gerçekleştirdiklerini anlatan Soylu, "Bu yıl da önümüzdeki 31 Mart Yerel Seçimleri dolayısıyla bunu tekrarlıyoruz. Bu doğrultudaki ilk toplantımızı bu sabah Mardin'de 13 ilin katılımıyla gerçekleştirdik." diye konuştu.

Milli Mücadelenin en önemli adımlarından birinin atıldığı Erzurum'da, Ağrı, Ardahan, Erzincan, Hakkari, Iğdır, Kars ve Van'ın valileri, il jandarma komutanları ve il emniyet müdürlerinin katılımıyla ikinci toplantılarını yaptıklarını aktaran Soylu, şöyle devam etti:

"Burada miting ve propaganda güvenliği, seçim sandığı ve oy kullanılacak mekanların güvenliği, sayım güvenliği ve sonuçların açıklanmasından sonra oluşabilecek herhangi bir taşkınlığa meydan vermemek için alacağımız güvenlik önlemleri, ayrıca kampanya ve oy verme günü çeşitli mecralardan yayılmak istenebilecek ve toplumda infiale sebep olabilecek maksatlı yayın ve paylaşımlara karşı alınacak önlemleri de inşallah ele almış olacağız."

"Seçimin şenlik havasında geçeceği ortamı oluşturmaya gayret edeceğiz"

Seçim güvenliğine vurgu yapan Soylu, "Sabahki toplantı öncesinde de ifade ettim. Tek ve temel hedefimiz hem kampanya süreçlerinin güvenliğini hem de seçmen iradesinin sandığa sağlıklı ve özgürce yansımasını temin edebilmektir. Hem bakanlık olarak hem de aziz milletimizin çok yüksek bir demokrasi ve seçim pratiği mevcuttur. İnşallah bunu çok daha yukarılara taşıdığımız bir seçimin şenlik havasında geçeceği ortamı oluşturmaya gayret edeceğiz." ifadesini kullandı.

"Son 5-6 yılda Türkiye olarak istikrarımıza yönelik çok önemli tehdit ve ataklara maruz kaldık." diyen Soylu, özellikle 7 Haziran seçimleri sonrası yaşanan terör hadiselerinin, Suriye kaynaklı göçün, 15 Temmuz darbe girişiminin ve güney sınırının hemen yanı başında yaşanan karışıklıkların, bu dönemin temel tehdit parametreleri olduğuna dikkati çekti.

Bu anlamda bazılarının küresel bazda da yansımaları olan pek çok gelişme yaşandığını belirten Soylu, şunları kaydetti:

"DEAŞ'ın ilerlemesi, buna dayalı olarak Orta Doğu'da koalisyon güçlerinin ve ABD'nin PKK/YPG ile iş birliği içinde hareket etmesi, Avrupa'da patlayan bombalar, keza son dönemde Avrupa'da yaşanan kitlesel hareketler, iç karışıklıklar ve göç konusunda aldıkları pozisyon, 21. yüzyılın kendine has kodlarını oluşturdu. Bütün bunların, Türkiye'nin siyasal, güvenlik ve ekonomik istikrarına risk yansımaları oldu. Burada bizim açımızdan önemli bir başarı hikayesi olan nokta şudur ki Türkiye, tüm bu süreçleri demokrasiden ve sandıktan güç alarak yönetmiştir ve hatta bu sürecin içinde, önemli bir dönüşümü de yine demokrasiden ve sandıktan güç alarak gerçekleştirebilmiştir."

"Seçimleri hukuk içerisinde gerçekleştirdik"

Soylu, yurtta son 5 yılda 6 seçim yaşandığını aktararak, "İçeride ve küresel planda saydığım tüm bu olumsuz süreçlere rağmen böyle bir seçim rallisinin nasıl güvenle, hukuk içerisinde ve dünya ortalamasının üstünde yüksek bir katılımla gerçekleştirilebileceğini bütün dünyaya bir ders niteliğinde gösterdik ve biz bunu esasen yeni değil, on yıllardır yapıyoruz." diye konuştu.

Vatandaşlara da seslenen Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Tüm vatandaşlarım şunu mutlaka akıl defterlerinin bir kenarına not etmelidir. Türkiye, seçim yapma ve seçim güvenliği konusunda dünyada önde gelen ülkelerden biridir ve hatta başlarındadır. Seçime katılım oranlarımız, vatandaşımızın seçim kültürü, oy hakkına sahip çıkma noktasındaki iradesi, öteden beri batılı ülkelerden yüksektir. Türkiye'de her seçim vatandaşlarımız tarafından ciddiyetle ele alınır, mesajları, süreçleri ve sonuçları da aynı ciddiyetle takip edilir. İşte bu sebeple bu ülke seçimi her zaman bir çıkış, siyasete bir nefes aldırma ve güç verme aracı olarak görmüştür."

"Türkiye seçim ile istikrarına yönelen tehditleri bertaraf etmiştir"

Soylu, seçimin siyaset sahasındaki bütün boşlukları doldurup siyaseti ve istikrarı tahkim ettiğini anlatarak, "Bu itibarla Türkiye, bu aracı özellikle son 5-6 yıllık kritik süreçte güçlü bir liderlikle gayet yerinde kullanmış ve aziz milletimizin ferasetiyle istikrarına yönelen tehditleri bu anlamda bertaraf etmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Soylu, 31 Mart'ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimlerinin, siyasetin doğal takvimi içerisinde gerçekleşeceğini belirtti. Seçimin önemine ve farklılığına da dikkati çeken Soylu, Türkiye'nin önemli dönüşümler ve kritik süreçler yaşadığı birkaç seçimin hemen sonrasına gelen bu seçimden sonra 4,5 yıl daha seçim olmayacağını kaydetti.

İçişleri Bakanı Soylu, şunları söyledi:

"Bu seçim, istikrarı, kardeşliği, siyasal istikrarı tahkim eden ve perçinleyen bir seçim olacaktır. İçişleri Bakanlığı olarak bizim buradaki sorumluluğumuz açıktır. Kanunla belirlenmiş yetki ve sorumluluklar çerçevesinde her türlü şaibeden uzak, güvenliğin, oy kullanma hakkının, propaganda hürriyetinin tam olarak tesis edildiği, seçim sonuçlarının sağlıklı ve hızlı şekilde alındığı, millet iradesinin sandıkta tam olarak tecelli ettiği bir seçim ortamını temin etmek, bu sorumluluğun herhalde en net tarifidir."

Soylu, "Ne Suriyelilerin oy kullanması ne adres kayıtlarındaki bir eksiklik-hata, seçimin sonuçları üzerinde tesir edebilecek etkiye sahiptir." diye konuştu.