Eğer Konya bir şehir değil de ilçe olsaydı…

Ve hali hazırdaki ilçelerden biride il…

Konya’nın hangi ilçeye bağlı olması en uygunu olurdu?

Ben Ereğli derdim…

Vizyonu, misyonu, potansiyeli, gelişmeye olan yatkınlığı, yolların ve kültürlerin birleştiği ve geçtiği bir yer olarak bunu en çok hak eden iki ilçeden biri Ereğli çünkü…  

Atlar ülkesinin başlangıç şehri, aynı zamanda ‘Türkiye’nin birincilikler’ ülkesiymiş meğer, haberimiz yokmuş…! 

Süt gibi bir cevherde, Şalgamda, Beyaz Kirazda birincilikleri bizi bir kez daha kendisine hayran bıraktı, Yeni Haber Gazetesi olarak yaptığımız Ereğli ziyaretinde…

Onlarca şey sıralayabilirim belki ama her şey bir tarafa, mesela Türkiye’nin İngiliz Atlarının bile bu şehirde yetiştirildiğini öğrenmek, şehrin ne denli kendine özgü ve özel bir yapısı olduğunu gösterdi bize…  

…

Her biri birbirinden daha güzel…

Ve her biri birbirinden daha yaşanılası belki ama…

Konya’nın birçok ilçesi bırakın gelişmeyi, bugününü koruyabilme hatta ayakta kalabilme savaşı vermekte… Bu doğal bir sonuç onlar için… Küçülen Dünya, büyüyen ihtiyaçlar onları bu doğal sonuca sürüklüyor… Ve bu ilçeler verdikleri bu mücadeleyle aslında “Yereli yaşatma” adına büyük bir vazifeyi de ifa ediyorlar… Başarmaları zor görünse de…

Ama Ereğli tüm bunların dışında... Çünkü büyüyor her geçen gün... 

…     

Başka bir İlçe’nin Belediye Başkanıyla görüşüyor olsak, genel çerçeve Prestij Cadde, Kadınlar, Emekliler ya da Gençlik Lokalleri, göçleri durdurma, küçülme olurdu…  

Ama 140 binlik nüfusu ile Ereğli’nin beklentileri, ümitleri, hayalleri, arzuları ve geleceğe bakışı birçoğundan  farklı…  

“Büyükşehir yasasını kim çıkardıysa, Allah ondan razı olsun” diyerek başladı Başkan Özkan Özgüven konuşmasına. “Bu yasayla bugüne kadar bekleyen, ertelenen sorunlarımız bir çırpıda geride kaldı” diye de ekledi. Ve ilgisinden dolayı da Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’e teşekkür etmeyi de ihmal etmedi. Altyapı meselesini büyük ölçüde Büyükşehir Belediyesinin çalışmasıyla çözmüş Ereğli. “Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Başarılı Belediyeleri örnek alıyoruz” diyerek Ereğli’ye renk getiren kültürel ve sosyal faaliyetlerini anlattı. Gelinen nokta hem Ereğliliyi hem Başkan Özgüven’i memnun etmiş…

…

Hızlı bir gelişim içinde şehir. Ama yetmiyor ona bu… Çünkü Adana, Mersin ve Konya gibi en büyük üç şehrin oluşturduğu stratejik üçgenin tam göbeğinde, Aksaray, Karaman, Niğde gibi aldıkları ekonomik desteklerle imrenilen üç kentle çevrilmiş durumda.  Kuzey, Güney, Doğu, Batı geçiş yolları üstünde…  

Değerlendiremediği tarihi zenginliği, Markalaştıramadığı tarımı, hayvancılığı ve özellikle de sütü var… Potansiyelinin farkında, yeterince değerlendirememenin verdiği bilinç yüzünden yetmiyor bugünkü geldiği nokta…

…  

Kentleşme adına önemli adımlar atılmış. Altyapı sorunu neredeyse kalmamış…  2. Organizeyle sanayi ye hız, hal ve sanayinin merkezden kaldırılarak şehir estetiğine bir düzen, 380 bin metrekarelik alanda yapılacak parkla sosyal hayata katkı, Hitit, Selçuklu, Osmanlı eserlerini daha iyi tanıtarak Turizmi canlandırma peşinde Başkan Özgüven ve ekibi…   

Özellikle 450 milyon liralık Sulama projesi ile 1 Milyar liralık YHT projesi çok şey katacak Ereğli’ye… O nedenle çok heyecanlı Sayın Başkan…  

Bizi Ereğli adına en çok ümitlendiren de yapılan ya da yapılması planlanan yatırımlardan çok Başkan ve ekibinin hizmet heyecanıydı… Ereğli’nin en önemli kazancı aslında bu…

Ereğlili son yatırımlarla ‘Konya’ya çok benzedik’ diyormuş…

Şimdilik benzesin ama sonrasında Konya’yı da geçmesi en büyük arzumuz ‘Kalkınmanın yerelden başlaması gerektiğine inanan biri olarak’  

…

Süt üretiminde Türkiye birincisi olup bir marka çıkaramamış olmasından kimi sorumlu tutacağız bilemiyorum…

Ama bu suçun iki günlük raf ömrü olan beyaz kirazı ürettiği özel solisyonlarla koruyarak Avrupa’ya satan pratik Ereğlili zekasında olmadığına kesinlikle eminim…

…

Diğer taraftan bürokrasinin hantal yönünü bir kez daha görme fırsatı bulduk bu ziyarette.

Türkiye’nin bir numaralı süt üreticisi şehrine bir Süt Ürünleri Fakültesi yerine Doğa ve Mühendislik Fakültesi açıp ona da 6 yıl boyunca öğrenci göndermemekle başlanabilir;Markalaşamamakta ki nedenler silsilesini araştırmaya…

Başkan Özgüven’in dediği gibi ‘Yağ var, un var, şeker var, bir de helvayı yapabilirsek hep birlikte’ Türkiye’nin bir tane Ereğlisi olur…

Ve o gün kimse sormaz ‘Hangi Ereğli?’ diye…

Tek bir yer akla gelir…  

Birinci Ereğli…

Şimdilik gönlümüzde, sonra biraz gayretle tüm Türkiye’de…