Türkiye'ye operasyonun perde arkası

Türkiye’ye diz çöktürme operasyonunun son versiyonu, başrolünde doların olduğu saldırı ile sahneye konuldu. Bir taşla üç kuş vurulmaya çalışılıyor
Türkiye'ye operasyonun perde arkası

Gezi kışkırtması, 17-25 Aralık operasyonu, 15 Temmuz darbe girişimi ve terör saldırıları ile diz çöktürülemeyen Türkiye, bu kez başrolünde doların olduğu saldırı ile kuşatılmaya çalışılıyor. Dış politikada teslimetçi bir anlayışı reddeden Türkiye'ye tahammülü olmayan küresel güçler, 2002 öncesinde 300-500 milyon dolarlık işlemlerle kur-faiz-borsa üçgenine sıkıştırıp teslim aldıkları ülke hayaliyle bir kez daha düğmeye bastı. ABD'de devam eden Zarrab davası bahane edilerek dolar dün hacimsiz işlemlerle 3.9780 TL'ye, euro ise 4.66 TL ile tarihi zirveye çıkarıldı. Yükselen dolar üzerinden kriz algısı yaratıp, güçlü lider çevresinde kenetlenen Türkiye'yi hizaya sokmayı amaçlayan operasyon, aynı zamanda bir taşla üç kuş birden vurmayı hedefliyor.

FAİZ KOROSU İŞBAŞINDA
Dolardaki yükselişle birlikte, 28 Ocak 2014'teki operasyon bir kez daha sahneye konulmak isteniyor. O dönemde Merkez Bankası olağanüstü toplanıp faizi 5.5 puan artırmıştı. Tıpkı o zamanki gibi, dün de özellikle yabancı analistler Merkez Bankası'nın olağanüstü toplanıp faiz artırması gerektiğini dile getirmeye başladı. Merkez Bankası Para Politikası olağan toplantısını 14 Aralık'ta gerçekleştirecek.

BÜYÜMEYE FREN HEDEFİ
Yılın ilk yarısında yüzde 5.1 büyüyen, üçüncü çeyrekte ise dünyanın en fazla büyüyen ülkesi olması beklenen Türkiye, dolar operasyonuyla durdurulmaya çalışılıyor. Yükselen kur nedeniyle yaratılmaya çalışılan belirsizlik ortamının yatırımları ve büyümeyi frenlemesi hedefleniyor. Şirketlerin de kur farkları zararlarıyla kabuğuna çekilmeleri isteniyor.

MERKEZ'DEN KRİTİK HAMLE
Faiz lobisinin saldırısı altındaki Merkez Bankası, bankaların gecelik borç alma limitini sıfıra indirdi. Merkez Bankası, piyasaya yaptığı tüm fonlamayı bugünden itibaren yüzde 12.25 olan geç likidite penceresinden gerçekleştirecek Gün içi limit işlemlerinde ise bankalara tanınan limit, gecelik piyasanın iki katına çıkarıldı. Böylece ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti yüzde 11.99'dan 12.25'e çıkacak.

YÜKSELİŞ EKONOMİK TEMELLERDEN KOPUK
Merkez Bankası'nın kur oynaklığını düşürmeye çalıştığını belirten Ziraat Bankası ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, hareketin ekonomik temellerden kopuk olduğunu söyledi. Türkiye'nin risk priminin tamamen ekonomi dışı haber akışıyla yükseldiğinin altını çizen Yılmaz, "Merkez Bankası, kurun ekonomiye olumsuz etkisine kayıtsız kalmayacak" dedi.

BİZ BU FİLMİ DAHA ÖNCE İZLEMİŞTİK
Türkiye'de 2002'de yüzde 25 olan reel faiz, saldırıların başladığı 2013'te yüzde 0.2'ye gerilemişti. Reel faiz, son dönemde sıfıra kadar geriledi. Türkiye son 15 yılda 600 milyar liradan fazla bir kaynağı faiz lobisine aktarmaktan kurtulup, bunu büyümeye, eğitime, sağlığa ve savunma sanayisine kanalize etti. Türkiye'nin bu hamlesi son 4 yıldır aynı operasyonların sahneye konulmasına neden oldu. Eylül 2013'te başlayan ilk operasyon Merkez'in faiz artırımı ile sonuçlanmıştı. Daha sonra yine Eylül 2014 Kasım 2015 ve Kasım 2017'de benzer saldırılar için düğmeye basıldı.

KAYNAK:SABAH