Pazar günü akşam saatlerinde ajanslarca bomba etkisi yapmış gibi lanse edilen vize krizi, Amerika’nın Ankara büyükelçiliği Türkiye’den  vize başvurularını askıya aldığını açıklamasının  ardından, Türkiye’nin Washington  büyükelçiliğinin de karşılık olarak Amerika’nın vize başvurularını askıya alması ile başlayan ve özellikle de ekonomik dalgalanmalara sebep olan  kriz sanki  Amerika’nın çıkarlarına hizmet eden bir kriz olarak karşımıza çıkmaktadır. İyi de bu kriz nerden çıktı demeyin Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur derler.

Adam Amerika devletinin Büyükelçisi değil de Türkiye de muhalefet partisi lideri gibi açıklamalarda bulunuyor.  Şöyle ki Amerika’nın Ankara Büyükelçisi John Bass öncelikle bu krizin ortaya çıkmasına sebep olarak görevi narkotik masasında olan bir elçilik çalışanının göz altına alınmasını ve niye alındığı ile ilgili hükümetin herhangi bir açıklama yapmadığını , Türkiye de adaletin kötü gittiğini özellikle Papaz ve muhabirlerin neden tutuklandığı ile alakalı  Türkiye adalet bakanlığının Amerika’ya herhangi bir bilgi vermediğini gazetecilere  sabah kahvaltısında veda sohbeti deseler de sohbet mi yoksa  röportaj mı desem ama  az bana ısmarlama bir haber veya   kurgulanmış bir tiyatro gibi  gelmektedir.

Şimdi bunu da nerden çıkarıyorsunuz demeyin Amerika’nın  Ankara da büyükelçilik çalışanı olan  Metin Topuz isimli şahıs zaten Türk değil mi Amerika  nasıl  oluyor da bir Türk vatandaşı için Türkiye ile kriz çıkarabiliyor. Ya da soruları genişletecek olursak bu adam Amerika için ne kadar önemli  biri ki  en önemli  müttefik , stratejik ortağını veya Orta doğuya veya orta asya ya örnek teşkil eden bir dostunu nasıl kaybetmeyi seçebilir. Acaba Metin Topuz Figüranda bu adama  biz mi yanlış değerler yüklüyoruz, veya bu adam Amerika’nın Türkiye üzerindeki oyunlarının ana aktörü veya iletişim kaynağımıdır. Veya bu kriz, Amerika’nın Türkiye’nin Müslüman  coğrafyasının ve Türk dünyasının en önemli liderini köşeye sıkıştırıp itibarsızlaştırma çabası olamaz mı ?

Başka bir çerçeveden son günlerde Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın  İran ziyareti, Rusya devlet başkanı Putin’in  Türkiye ziyareti ve en son Venezuela Başkanının Türkiye ziyaretleri, yani  Amerika  düşmanlarının Türkiye ile ikili ilişkiler çerçevesindeki ziyaretlerinden sonra  vize krizinin meydana gelmesi tesadüf müdür  veya Suriye’nin  İdlip kentine Türk askerinin  operasyonlarının olduğu günlere denk gelmesi sizce tesadüf müdür ?

Vize krizinin sebepleri çoğaltılabilir çünkü Türkiye geleceğin yıldız ülkelerinden biri olmaya namset bir ülkedir ve Türkiye son yıllarda bunu defalarca bunun sinyallerini vermeye başlamış ve buda Amerika’nın çıkarlarına ters düşmektedir. Çünkü yeni dünya düzenin de sözünden çıkmayacak, yap dediğini yapacak yapma dediğini yapmayacak yönetimler istediği için bu kurallara uymayan ülkeleri ve yönetimlerini değiştirmek istemektedir.

Türkiye 2008 yılından beridir Amerika’nın kendisine biçtiği  rolü istemeyerek kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmeye başladığından beridir. Amerika Türkiye’nin içerideki muhalif terör örgütleri başta fetö ve pkk, Dhkp-c veya diğer illegal  örgütler olmak üzere ve dışarıda Pyd yine Pkk veya Kuzey Irak bölgesel yönetimi üzerinden Türkiye’yi sıkıştırmasını  başka nasıl izah edebiliriz ki. Türkiye’nin mevcut politikaları Amerika’nın çıkarları ile uyuşmamaktadır.

Vaktiyle Yunanistan’ın Rusya’dan aldığı S-300 füzelerine ses çıkarmayan Nato ile uyumsuz olabileceğini söylemeyen Amerika S-400 füzelerini Türkiye alınca tüm ayak diretmeleri ve olumsuz söylemleri dile getirmesinin altındaki sebep Türkiye’nin Amerika’dan bağımsız hareket etmesidir. 15 temmuz darbe girişiminden  kırk gün sonra Amerika genel kurmay başkanının Türkiye’ye ziyareti sırasında Fırat Kalkanı harekatını Amerika’nın haberi olmadan gerçekleştirmesi de ABD’nin çıkarlarına ters düşmektedir.

O zamanı hatırlatacak olursak Amerika  Genel kurmay başkanı şaşkın bir tavırla ne söyleyeceğini bilemeden ziyareti yaptı gitti. Amerika ile vize krizinin sebeplerini dilimiz döndüğünce anlatmaya çalıştık ama esas sebep öz değerlerine sahip  güçlü Türkiye kavramını benimseyemedikleri içindir.

Çünkü Türkiye kendi öz değerlerine sahip oldukça güçlenecek ve güçlendikçe batının çıkarlarına çomak sokacak,  sorarım size batı böyle bir devleti veya lideri ister mi?  

Saygılarımla...