Bir fıkra ile başlamak istiyorum.Zira fıkralar,özlü sözler anlatmak istediklerimizi mizahi fomatta net bir şekilde izah edebiliyor.

Fıkramız şöyle;

Temel ile Dursun yolda giderlerken karşılarından gelen turistlerle karşılaşırlar.Turistler bilgi almak için Temel ile Dursun’a sırasıyla İngilizce,Almanca, olmadı Fransızca soru sorarlar.Yabancı dil bilmeyen bizim Karadeniz fıkralarımızın kahramanları mahcup olurlar.

Durumu değerlendirip ders çıkarmak isteyen Dursun ;

-Ola Temel göreyursun değil mi? Adamlar ne çok til piliyur.Piz pitane pile pilmeyuruk.Cok ayib!

-Vallaha…Dursun haklisun teyemiyeceğum.Atamlar o katar til bildi da ne oldi?Bizim ile anlaşub işlerini halletepiltiler mi?

-Hayır etemetiler,pişe da anlayamaduk.Ama kene da til tildur daa …

-Toğrisun Tursun,ama; piz da Durkce(Türkçe) piliyuruk daa …

Allah nasip etti Hacca gitmiştim.Hacda;gidenler bilir,birçok Müslüman ülkelerden gelen Müslümanlar,doğal olarak konuştukları ana dilin yanında öğrendikleri yabancı dil de var.en fazla konuşulan dil İngilizce.Arapça ikinci sırada gözüküyor.

Otelde,Beytullah’ta,alışveriş merkezlerinde karşılaştığın insanlarla konuşmak istiyorsun.Karşındaki insan soruyor;

-Arapça biliyor musun?Hayır.

-İngilizce biliyor musun?Hayır.

-O halde sen Türk müsün? Evet.

Bu sorular karşısında ne kadar utandığımı,hele de kendi inancımın gereği Arapçayı bilmediğimden dolayı ne kadar hayıflandığımı tarif etmem imkansız.

Ülkemizde yabancı dil öğrenme isteği Tanzimat fermanı ile hız kazandı.Yabancı dil için özel okullar açıldı.Yabancı dil öğretimine önem ve ağırlık veren resmi okullar açıldı.Bu güne kadar yapılan çalışmaların başarılı olduğu söylenemez. Dünya insanları ile iletişim kurmak için,yabancı dil öğretimine şiddetle ihtiyaç olduğu artık bir gerçek.Dünya evrensel olarak İngilizce konuşuyor.Teknik terim ve bilim dili olan İngilizceyi öğrenmek zorunlu hale geliyor. Üniversitelerde kariyer yapabilmek için İngilizce bilmek şart. Ülkemizde yabancı dil öğretimi için açılan okullar,dersaneler olasına rağmen;kendimize şu soruyu sormamız gerekir.Niçin İngilizce öğrenemiyoruz?

Bu sorunun cevabı bulunmalı ve yabancı dil öğretimi konusu  konusu çözüme kavuşturulmalı. En önemli soru da;ana dilimiz Türkçeyi ne kadar biliyoruz.Gramerine,edebi diline ne kadar hakimiz.Ana dili iyi bilinemiyor,hayatın her alanı için iyi kullanılamıyorsa,yabancı dili öğrenmek ve kullanmak hiç de kolay değil. Bir dili kolay öğrenmenin yolu yoktur.Zamanı iyi değerlendirerek çok okuyup,her konuda konuşarak sürekli,ara vermeden çalışmak gerekir.

İyi bir ortam,iyi öğretici,hazırlanmış uygun bir müfredat dil öğretimini kolaylaştıracaktır.