Yaşam kalitenizi düşürmeyin

Özel Medicana Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Nurdoğan Ata, “Alerjik rinit hastalığı toplumumuzda oldukça sık görülür. Astım ve diğer alerjisi olanlarda ise daha fazla görebilir” dedi
Yaşam kalitenizi düşürmeyin

Vücudun, zararsız olan maddeleri zararlı gibi görerek onlara karşı reaksiyon vermesinin alerjik rinite neden olduğunun altını çizen Op. Dr. Nurdoğan Ata, “Bu reaksiyon sonrasında burun akıntısı, burunda kaşıntı, hapşırma, göz yaşarması ve burun tıkanıklığı oluyor. Bunlar mevsimsel de olabilir. Mevsimsel alerjik rinitin en büyük sebebi çiçek polenleridir ve bu yıl boyu olabilir. Yıl boyu olanlarda genelde ev tozu ve küf mantarları etkilidir. Neye karşı alerjimizin olduğunu, kandan alerji testleriyle bulabiliriz” diye konuştu.

12-1-2.png

“KOKU BOZUKLUĞUNA SEBEP OLABİLİR”

Alerjik rinit kişiyi sürekli hasta gibi yaptığını vurgulayan Ata, “Burnumuz kaşınır, toplum içinde ‘grip mi oldun’ gibisinden sürekli bir grip belirtisi gösterebilir. Uzun süren alerjik rinit sonrası burunda et oluşumu olabilir. Koku bozukluğuna sebep olabilir. Yine kulağımızı etkileyebilir. Özellikle çocuk hastalarımızda bunu çok görüyoruz. Burun tıkanıklığı sonucu kulakta sıvı birikimi olabilir. Horlamaya neden olabilir. Horladığımız için boğaz kuruluğuna ve faranjite neden olabilir. Ayrıca koku bozukluğuna neden olursa tat bozukluğuna da neden olabilir. Koku alamayan insanlarda tat alma bozukluğu da olur” şeklinde konuştu.

12-1-3.png

“EN ÖNEMLİ TEDAVİ: ALERJENDEN KORUNMA”

Hastanın neye karşı alerjisinin olduğu biliniyorsa, alerjenden korunmanın en önemli tedavi olduğunu söyleyen Ata, “Ama bu çoğu zaman mümkün olmuyor. Mesela polen alerjisi varsa bütün ağaçlardan korunma mümkün değil. Bilinen bir alerji varsa, mesela parfüm alerjisi ise ondan uzak durabiliriz. Kedi, köpek veya kuş gibi evcil hayvan alerjisi varsa onları uzaklaştırabiliriz. Evcil hayvanları uzaklaştırsak bile yine 2 ay onların evdeki tozlarından alerji oluşabilir” ifadelerini kullandı.

12-1-1.png

“KİMYASALLARDAN UZAK DURUN”

Kimyasallardan uzak durulması gerektiğinde uyaran Ata, “Alerjenlerden korunma tedavisi olarak kimyasallardan uzak durulması gerekiliyor. Bu basit bir kokulu tuvalet kâğıdı da olabilir, oda spreyleri de olabilir. Kokulu tuvalet kâğıdı tercih etmemek lazım. Oda spreylerinin hepsi de yapaydır. Çok fazla deterjan ve yumuşatıcı kullanmamalıyız. Kıyafetleri üzerimizde taşıdığımız için aslında 24 saat alerjenleri de üzerimizde taşıyoruz ve sürekli bunlardan etkileniyoruz. Bunların dışında çalıştığımız ortamlarda önemli. Mesela un ve çavdar tozu gibi maddelerin bulunduğu ortamda çalışıyorsak maske takabiliriz. Çalıştığımız ortamlarda kimyasallar varsa, onlardan da uzaklaşabiliriz” dedi.

“10 GÜNDEN FAZLA KULLANMAYIN”

Burnu hızlı açan dekonjestanların 10 günden fazla kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Ata, “İlaç tedavilerinde alerji ilaçları ve burun spreyleri kullanıyoruz. Burnu hızlı açan dekonjestanların 10 günden fazla kullanılmaz. Ama steroidli burun spreylerini 6 aya kadar sürekli kullanabiliriz. Oldukça güvenilirdir. Burundan emilimi yoktur ya da önemsenmeyecek kadar çok azdır. Vücuda yan etkisi yoktur. Çocuklarda dahi kullanabiliriz. İlaç tedavisinin dışında burun yıkamada çok önemlidir. Nasıl elimizde bir alerji olduğunda yıkayıp uzaklaştırıyoruz, burnumuzu da aktığı zaman yıkarsak alerjenleri uzaklaştırırız. Rhinolight dediğimiz tedavi yöntemimizde ise burna 6 seans düşük doz lazer ışını vererek burundaki salgı yapan etleri küçültüyoruz. Böylece burun tıkanıklığı azalıyor. Bunlar dışında bir de aşı tedavimiz var. Aşı tedavisi de vücudumuzu alerjenlere alıştırma tedavisidir. Ağızdan, dilaltından ya da aşı olarak koldan yapılabilir. 3 ile 5 yıl arasında sürüyor. Eğer burunda da et varsa Nazal Polip oluşmuşsa cerrahi olarak burun etleri lazerle ya da radyo frekansla küçültülebilir” diye konuştu.

YİĞİT BERKAY ÇOPUR / YENİ HABER GAZETESİ