Yeni Haber'de Ramazan

Yeni Haber ailesi olarak hayırlı iftarlar diliyoruz. Konya için bugün iftar saati 20.00
Yeni Haber'de Ramazan

Günün Ayeti: Ey iman edenler! Siz kendi sorumluluklarımıza dikkat edin siz doğru gittiğiniz takdirde yanlış​ yola sapanlar size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah’adır ve yapmakta olduğunuz herşeyi o zaman Allah size bildirecektir. ( Maide 105)

ramazan3-shutterstock-1.jpg

Günün Hadisi: İçinde Allah'ın anıldığı ev ile Allah'ın anılmadığı evin farkı, diri ile ölünün farkı gibidir. *Müslim

Oruç tutmakla yükümlü olmanın şartları nedir?

İslam'a göre, bireyin sorumlu olmasının temel şartları müslüman olmak, akıllı ve ergenlik çağına ulaşmış olmaktır. Dolasıyla bu şartlar,oruç ibadeti ile sorumlu olmanın da şartlarıdır. Buna göre,bir kimsenin Ramazan ayında oruç tutmasının farz olması için öncelikle müslüman ve âkil-bâliğ olması gerekir(Kâsânî,Bedâî', II,87). İbadetlerle yükümlü olma şartlarını taşıdığı hâlde bazı özel durumlardaki kimselere oruç tutmama ruhsatı verilmiştir. İbadetlerle yükümlü olmamakla birlikte ergenlik yaşına gelmeyen çocukların alıştırılmak ve ısındırılmak maksadıyla namaz kılmaları ve oruç tutmaları teşvik edilir. Nitekim Hz. Peygamber(s.a.s),yedi yaşından on yaşına kadarki sürede çocuğun namaza alıştırılmasını önermiştir(Ebû Dâvûd,Salât,26).

ilk_teravih_b_1.jpg

FÂTİHA SÛRESİ

Fatiha; giriş, açış, başlangıç demektir. Fatiha suresi, Kur'an'ın çekirdeği , özü ve özetidir. Peygamberliğin ilk yıllarında indirilmiştir. Bütün olarak gönderilen ilk sure olup, yedi ayettir.

Fatiha suresi, Allahu Teala'nın huzurunda kulun, en içten şükran ve minnettarlık duygularıyla O'na yönelişi, O'nun sınırsız merhameti, adaleti, kudreti, cömertliği, yüceliği önünde  O'na saygıyla boyun eğişidir.

Fatiha suresi, Allah ile kulu arasında ezeli ve ebedi, şerefli bir kulluk antlaşmasıdır.

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla!

Beni yoktan var edip üstün yeteneklerle donatan ve kulluk göreviyle yeryüzüne gönderen sonsuz şefkat ve merhamet sahibi yüce Rabb'imin adıyla, O'nun verdiği güç ve yetkiye dayanarak ve yalnızca O'nun adına okuyor, söylüyorum:

1. Hamd, alemlerin Rabb'i Allah'a aittir.  Her türlü övgüye, teşekküre layık olan sadece O'dur. Gerçek anlamda övgü O'nun hakkıdır ve yalnızca O'na yaraşır. Çünkü kainatı yoktan var eden, tüm varlıkları besleyen, terbiye eden, yöneten ve yönlendiren gerçek efendiniz, sahibiniz, yöneticiniz O'dur. Her varlığı kendi yaratılışındaki hikmete uygun niteliklerle donatan, onları daima iyiye ve güzele doğru yönlendirerek her şeye hedefini ve yolunu gösteren; kulağa duymayı, göze görmeyi , güneşe ışık vermeyi , kelebeğe uçmayı, çiçeğe açmayı, ağaca meyve vermeyi öğreten O'dur. O halde, bütün iyiliklerin, güzelliklerin kaynağı olan Rabb'inizi tüm kalbinizle överek yüceltmeli, en derin saygı ve şükran duygularıyla O'nun hükümlerine boyun eğmeli ve yalnızca O'na kul olmalısınız.

2. O, Rahmandır; çok şefkatli, çok merhametlidir. Sizi sizden çok sever, size sizden daha yakındır. O'nun sonsuz rahmet ve  şefkati, bu dünyada mü'min-kafir ayrımı yapmaksızın tüm varlıkları kuşatmıştır. O, Rahimdir. Rahmetini tamamlamak üzere bu kitabı göndermiş ve onun ışığında yürüyen bahtiyarlara,  ahiret hayatında sonsuz mutluluk ve kurtuluş müjdesini vermiştir. 

Fakat O, çok şefkatli, çok merhametli olmakla birlikte, hikmetli ve adaletlidir de.

3.Din Gününün Malikidir. Gerçekleşeceğinden asla şüphe duyulmayan Yargı Gününün hakimidir. O Gün tüm insanlar yapıp ettiklerinden hesaba çekilecek ve böylece, hiçbir iyilik mükafatsız, hiçbir kötülük cezasız kalmayacaktır. O Gün, size dünyada emanet olarak verilmiş olan gücünüz, iradeniz ve tercih hakkınız elinizden alınacak ve ilahi hükümranlık tüm dehşet ve ihtişamıyla tecelli edecek. Sesler kesilecek, başlar öne eğilecek ve Mutlak Hakim, en adil  hükmü verecek: İyiler cennete, kötüler cehenneme!

O halde, ey Rabb'imiz! Tüm içtenliğimizle Sana söz veriyoruz:

4. Sadece Sana kulluk ederiz; yalnızca Sana ibadet  eder, bütün emirlerine kayıtsız şartsız itaat ederiz. İyiyi -kötüyü, güzeli çirkini, doğruyu-eğriyi belirlemede, kendimize yalnızca ilahi ölçüleri rehber ediniriz. Senden başka hayatımıza ön verecek, kurallar koyacak otorite kabul etmeyiz. Senin buyruklarına aykırı hükümler  veren hiçbir güce -kim olursa olsun- asla boyun eğmeyiz ve ancak Senden yardım dileriz.  Her türlü iyiliğin, güzelliğin Senin elinde olduğunu bilir. Senin iznin ve onayın olmadıkça hiçbir dileğin gerçekleşmeyeceğine yürekten inanırız. Dertlerimize  devayı, hastalıklarımıza şifayı, sıkıntılarımıza çareyi ancak Sende arar; gerekli tedbirleri almakla birlikte, Senden başka  hiç kimseden, hiçbir varlıktan  medet ummayız. Sadece Sana yalvarır, yalnızca Senin kudret  ve merhametine sığınırız.

5. Ey Rabb'imiz! Bizi, dosdoğru yola, insanın doğal yapısıyla; duyguları, eğilimleri ve ihtiyaçlarıyla  bire bir örtüşen, varlık kanunlarıyla  tam bir uyum içinde olan o apaydınlık yola, insanlığı hem bu dünyada, hem de ahirette mutluluğa ulaştıran İslam yolun ilet.

6. Nimet verdiğin kimselerin, insanlık tarihi boyunca , tevhid sancağını elden ele taşıyan Peygamberlerin ve onların izinden yürüyen dosdoğru  kimselerin , şehitlerin , salihlerin yoluna...

7. Gazaba uğramışların ve sapmışların, yoluna  değil ya Rab Yahudiler örneğinde  olduğu gibi hakikatı pekala bildikleri halde, dünyaya ve dünya nimetlerine  tutku ile bağlılıkları yüzünden ilahi iradeye baş kaldıran; servet, güç, makam, şöhret gibi değerleri hayatın biricik ölçüsü haline getirerek arzu ve heveslerini ilahlaştıran, bu yüzden dünyada Senin gazabını hak eden azgınların  yoluna değil aynı şekilde Hıristiyanlar örneğinde olduğu gibi, bidat ve hurafeleri, batıl düşünceleri 'iyi niyetlerle' Allah'ın dinine ekleyerek hak dinden sapan, ahireti kazanma adına dünyayı ve dünya nimetlerini inkar eden; okuma, öğrenme ve düşünme yeteneklerini kendi elleriyle körelterek, cehalet ve bağnazlık zindanlarında bocalamayı  ''Allah'a yaklaşmak'' zanneden o şaşkınların yoluna değil... Onlara benzemekten onlar gibi yaşamaktan bizi koru Allahım.  Allah'ın Rasûlü (s) bu surenin sonunda ''Âmin!'' yani ''Duâmızı kabul eyle, yaRab!'' derdi.   

bakude-ramazan-ayinin-ilk-cuma-namazi.jpg

SABIR: Sabır akıl ve zekânın, ceza‘ âcizliğin bir ifadesi sayılmıştır. Buna göre, düşünen bir kimse haramlardan sakınma konusunda gösterilen sabrın Allah’ın azabına sabretmekten daha kolay olduğunu bilir. Sabır “nefsi telâştan, dili şikâyetten, organları çirkin davranışlardan koruma, nimet haliyle mihnet hali arasında fark gözetmeyip her iki durumda sükûnetini muhafaza etme, Allah’tan başkasına şikâyette bulunmama” şeklinde de tarif edilmiştir.

Sabır kelimesi Kur’ân-ı Kerîm’de beş âyette geçer, ayrıca 100’e yakın âyette aynı kökten çeşitli isim ve fiiller yer alır (M. F. Abdülbâkī, el-MuǾcem, “śbr” md.). Bu âyetlerde genellikle sabrın önemi üzerinde durulmakta, sabırlı davrananlar yüceltilmekte ve onlara verilecek mükâfatlar anlatılmaktadır. Kur’an’da bildirildiğine göre Allah insanları korku, açlık, yoksulluk, yakınların ölümü, ürün kaybı gibi musibetlerle imtihan eder. Bu musibetleri sabırla karşılayanların ve Allah’a teslimiyet gösterenlerin rablerinin lutfuna, rahmetine ve ebedî kurtuluşa erecekleri müjdelenir (el-Bakara 2/155-157)

12205.jpg

Sabır konusu hadislerde de geniş olarak yer almaktadır

Hz. Peygamber, kendisinden sürekli yardım isteyenlere yardım ettikten sonra yine de istemeleri üzerine onlara afif olmalarını, müstağni davranmalarını ve sabırlı olmak için çaba göstermelerini öğütlemiş; böyle yapmaları halinde Allah’ın kendilerine yardım edip ihtiyaçtan kurtaracağını bildirmiş, “Hiç kimseye sabırdan daha hayırlı ve geniş bir nimet verilmedi” buyurmuştur (Buhârî, “Zekât”, 50)
(İslam ansiklopedisi)

namaz2.png

NAS SURESİ

Nas Suresinde ise insanların Rabbi olan Allah’a , insanların meliki olan Allah’a ve insanların ilahı olan Allaha sığınıyoruz ve diyoruz ki;

De ki : Ben sığınırım insanların Rabbine;

İnsanların melikine;

İnsanların ilahına. Rab olarak Allah’ı bilirsek O‘na sığınmış oluruz. Melik olarak, sahip olarak Allah’ı bilirsek O’nun mülkünde korunmuş oluruz. İlah olarak Allah’ı bilirsek, O’na tapınırsak, O’nun uluhiyeti bize şeref verecek demektir.
Peki Kuran’ın bu son suresinde Rabbimizin üç güzel ismine; uluhiyetine, melikliğine ve ilahlığına sığındığımız tehlike ne?
Bu tehlike; öyle bir şer ki insanlardan ve cinlerden gelebilir. İnsanların ve cinlerin şeytanlarından bir şer geliyor, o şer gizli bir şer görünmeyen bir şer, vesvese veren bir kötülük. Ve insanların gönüllerine kadar işleyebiliyor. Dikkat ederseniz Felak Suresindeki kötülükler dıştan gelen kötülüklerdi. Karanlık düşünceler, kötü insanlar, sihirbazlar, hased edenler hep dışımızdaydı ama Nas suresindeki anlatılan şer ise…

Vesvese veren gizli bir şerden,

Ve insanın ta gönlüne kadar işleyebiliyor vesvesesi ile insanın içine kadar gelebiliyor. Kovsan da kaçsan da seni bırakmıyor.

Cinlerden de olabiliyor, insanlardan da.
Yarabbi beni koru, dedin ve uzaklaştın cinlerden insanlardan olanı geldi. İnsanlardan kaçtın, yine gizliden gizliye insanlardan olanı geldi. Camiden kovdun, evinden geldi. Kapıdan kovdun pencereden geldi. Evinden kovdun, caddede, sokakta karşına çıktı.

                Nerden çıkacağı belli olmaz i; iyiliklerle gelir, kötülüklerle gelir, tehditle gelir, zulümle gelir. Yarabbi! Bize senin yolundan ayırmak üzere vesvese veren, kendi yoluna davet eden insanlardan ve cinlerden olan tüm vesvesecilerin tüm o gizli güçlerin şerrinden de bizim  kanımıza kadar işleyebilen, kanımızda dolaşabilen, bize çok yakın ya da çok uzak olabilen o şerlerden bizi koru, diyoruz. Rabbimize teslim oluyoruz. Yarabbi bizi muhafaza et , diyerek yalvarıp yakarıyoruz.
                Kuran sureleri Nas Suresi ile biterken biliyorsunuz ki bir Müslüman kuran okuduğu zaman; tekrar tekrar okuma hedefi ile hayatının sonuna kadar Kuran’dan ayrılmamak ister.
                Ben bir defa Kuran okudum , ben Kuran’ı baştan sona bir defa hatmettim ve ben bir defa anlamaya çalıştım bu bana yeter, denmez ve bir daha, bir daha okur.

TÜRKİYE'DE RAMAZAN'IN İLK GÜNÜ BÖYLE GEÇTİ

ramazan-ayi-(2).jpg

ramazan-ayi-(3).jpg

ramazan-ayi-(4).jpg

ramazan-ayi-(5).jpg

ramazan-ayi-(6).jpg

ramazan-ayi-(7).jpg

ramazan-ayi-(8).jpg

ramazan-ayi-(9).jpg

ramazan-ayi-(10).jpg

 

ramazan-ayi-(11).jpg

ramazan-ayi-(12).jpg

ramazan-ayi-(13).jpg

ramazan-ayi-(14).jpg

ramazan-ayi-(15).jpg

ramazan-ayi-(16).jpg

ramazan-ayi-(17).jpg