Yeni Haber'de Ramazan

Yeni Haber ailesi olarak hayırlı sahurlar diliyoruz. Konya için bugün imsak saati 03.45
Yeni Haber'de Ramazan

İNSANI İYİLİK YAŞATIR

İslam medeniyetinde iyilik, var oluşun gayesidir. Âlemlerin Rabbi, bizi yeryüzüne iyi insan olalım, iyiliği egemen kılalım diye gönderdi. “İyilik” gündelik hayatımızda daha çok “hayır” kavramıyla ifade edilir. “Hayır” deyince her türlü iyi, güzel, faydalı, erdemli tutum ve davranışı anlarız. “Hayır işlemek”, iyilik yapmak anlamına gelir. Amacı insanlara iyilik ve yardım etmek olan gönüllü kuruluşlara “hayır kurumu” deriz. İnsanlara iyi dileklerimizi aktarırken “hayırlı olsun” temennisinde bulunuruz. Yola çıkan kimseyi “hayra karşı” sözüyle uğurlarız. Rüyaları “hayra yormak” isteriz. İyiliğini gördüğümüz insanlara hayatlarında “hayır dua” eder, vefatlarından sonra onları “hayırla yâd” ederiz. Her türlü iyiliğin O’nun elinde olduğunu bildiğimizden, “Hayırlısı Allah’tan!” deriz. “Hayırlı evlat”, ailevî ve manevî değerlerine sahip çıkan iyi çocuklar için kullandığımız bir tabirdir. “Hayırhâh” insan, herkesin iyiliğini isteyen, iyiliksever kişidir. Muhammed Mustafa (s.a.v) “hayru’l-beşer”dir; o, insanların en iyisidir. Ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “İyilik ve takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah’ın cezası çok şiddetlidir.” *Maide 5/2

1-986.jpg

GÜNÜN SURESİ

MAUN SURESİ

Rahman ve Rahman olan Allah’ın adıyla!

Beni yoktan var edip üstün üstün yeteneklerle donatan ve kulluk göreviyle yeryüzüne gönderen sonsuz şefkat ve merhamet sahibi yüce Rabb’imin adıyla, O’nun verdiği güç ve yetkiye dayanarak ve yalnızca O’nun adına okuyor, söylüyorum:

  1. Ey insan! Görünüşte namazını kılan, ibadetlerini yerine getiren fakat ahlaksız, kişiliksiz, saygısız ve merhametsiz tavırlarıyla cenneti,  cehennemi ve hesabı yalanlayanın kim olduğunu bilir misin?
  2. İşte odur, yetimi itip kakan.
  3. Ve yoksulu doyurmaya gayret göstermeyen, insanları böyle iyiliklere teşvik etmeyen.
  4. Öyleyse, yazıklar olsun böyle namaz kılanlara!
  5. Kıldıkları namazın ruhundan ve hedefinden habersiz, ibadetin kişiye kazandırdığı üstün ahlaki vasıflarından gafil olan,
  6. İnsanları aldatmak için ibadeti gösteri haline getirerek veya Allah’tan başkalarını memnun etmek için ibadet ederek gösteriş yapan,
  7. Ve en ufak bir iyiliğe, yardıma engel olan o sözde “dindarlara” yazıklar olsun!

2-20180523171006.jpg

Günün Hadis-i Şerif-i

Veren el alan elden daha hayırlıdır. Yardım etmeye, geçimini üstlendiğin kimselerden başla! *Buhârî

Günün Sözü

Edep; dinin gerçeklerini bilmedeki ince anlayış, dünyanın geçici ve aldatıcı zevklerine aldanmadan Allah’ı hatırlatan bilgiler edinmek için yapılan eğitimdir. *Mevlana

Günün Ayeti

Ey inananlar! Allah'tan korkun ve doğrularla beraber olun. (9/119)

3-856.jpg

Çalışanların iş verimini düşürmesi endişesiyle oruç tutmamaları caiz midir?

Ramazan orucu, ergenlik çağına ulaşmış ve akıl sağlığı yerinde her Müslümana farzdır. Kişiler hastalık, yolculuk, kadınlara has özel hâller gibi meşru sebeplerle Ramazan ayında oruç tutamayabilirler; tutamadıkları bu oruçları şartların elverişli olduğu başka zamanlarda kaza ederler. Mazeretsiz olarak oruç tutmayanlar büyük günah işlemiş olurlar. Zira Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Bir kimse, Allah’ın tanıdığı bir ruhsat olmadan, Ramazan’da bir gün orucunu tutmazsa, bütün yılın orucu bile o günün yerini tutmaz.” (Ebû Dâvûd, Savm, 38; bkz. Buhârî, Savm, 29) Ailesinin rızkını temin etmek için ağır işlerde çalışmak zorunda olup da, oruç tutmaları sağlığına zarar verenlerin o günlerde oruç tutmayıp daha sonra kaza edebilecekleri, kaza etme imkânlarının olmaması durumunda ise her gün için bir fidye vermeleri şeklinde görüşler vardır (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, III, 401). Çok ağır olmayan günlük işlerde çalışmak, orucu terk için özür sayılmaz. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur: “Öyle erkekler vardır ki, onları ne bir ticaret, ne bir alışveriş, Allah’ı anmaktan, namazı dosdoğru kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamaz. Onlar, dehşetinden kalplerin ve gözlerin ters döneceği günden korkarlar.” (Nûr, 24/37). Unutulmamalıdır ki, Hz. Peygamber (s.a.v.), Arabistan sıcağında yazın uzun günlerinde de oruç tutmuş, orucunu terk etmemiştir.

4-503.jpg

Günün yemeği

TEREYAĞLI PİLAV

Malzemeler: 2 yemek kaşığı tereyağı, 1 yemek kaşığı zeytinyağı, 2 yemek kaşığı arpa şehriye, 1 su bardağı baldo pirinç, 1,5 su bardağı sıcak tavuk suyu, 1/2 çay kaşığı tuz.

Yapılışı: Tereyağı ve zeytinyağını geniş tabanlı bir pilav tenceresine aktarın. Arpa şehriyeyi hafif bir renk alana kadar yaklaşık 2-3 dakika kadar kavurun. Pirinci bir süzgece alın ve berrak bir su çıkana kadar, çok fazla karıştırmadan pirinçleri durulayın. Suyunu tamamen süzdürdüğünüz pirinçleri pilav tenceresine aktarın ve orta kısımları şeffaf bir renk alana kadar şehriyelerle birlikte kavurun. Son olarak sıcak tavuk suyu ve tuzunu eklediğiniz pilavı; kapağı kapalı tencerede, kısık ateşte 10-12 dakika karıştırmadan pişirin. Pirinçler uzayıp, tane tane olduğunda pilav suyunu çekmiş ve olmuş demektir. Demlenmesi için pilavın üzerine kâğıt havlu örttükten sonra kapağını kapatın ve pilavı demlenmeye bırakın. Arzuya göre pilav tenceresini nemli bir mutfak bezi ile sarıp, pilavı demlenmesi için dinlendirebilirsiniz. Demlenen ve tek tek dökülen tereyağlı pirinç pilavını, daha fazla bekletmeden servis edin. Afiyet olsun.