Türkiye tarihi bir dönemeçte bulunuyor. Arka arkaya üç aşamadaki dört seçimi başarıyla tamamladı. Ülke önümüzdeki üç yılı aşkın dönemde bir başka seçime daha gitmek zorunda değil. Bu Türk siyasi tarihi açısından son derece önemli bir durum.

Şimdiye kadar ülke siyaseten hiç bu kadar güçlü olmamıştı. Hem demokrasiden taviz vermeyeceksiniz hem de siyaseten kudretli olacaksınız. Türkiye Cumhuriyeti kurulalı beri siyaset bu kadar sağlam bir zeminde hiç yürütülmemişti.

Geçtiğimiz hafta sonu iktidar partisi ve muhalefetten MHP istişare toplantıları düzenlediler. Afyon’da yapılan Ak Parti toplantısında dört ana başlıkta memleket meseleleri tartışıldı. Anayasa, Dış politika, Ekonomi ve Terör başlıklarında sürdürülen istişari nitelikteki tartışma ve görüşmelerden önemli neticeler alındığını öğreniyoruz.

İktidar partisi yeni dönemin hazırlıklarını sürdürüyor. Bugünlerde, politika belirleme aşamasındalar. Afyon’da ele alınan temel meseleler ülkenin kadim sorunları. Bunlar sağlıklı bir düzlemde tartışılabilir ve gene sağlıklı çözümler üretilebilirse, önümüzdeki dönem(ler)de ülkemizi kimse tutamaz.

MHP de benzer şekilde gündemi Kızılcahamam’da değerlendirmeye aldı. Tartışma zemini oluşturmaya çalışıyorlar. 1 Kasım sonrasında ortaya çıkan tabloyu ele almaları, durum değerlendirmesi yapmaları son derece yararlı.

Bu konuda tespiti yapılacak sorunlar ve bunlara üretilecek çözümler eğer takvime bağlanabilirse ülkenin önü açılacak.

Öte yandan, dış politikada baş döndürücü gelişmeler meydana geliyor. Suriye ‘meselesi’ malum. Ay sonunda Cenevre’de başlayacak görüşmelerden önce taraflar sahada daha fazla zemin kazanmaya çalışıyorlar.

Rusya İran’la kafa kafaya vermiş rejim güçlerini takviye etme derdinde. En son engel olarak gördükleri Bayırbucak Türkmenlerini bertaraf etme derdindeler.

Bu son derece bilinçli bir şekilde yürütülen bir ‘operasyon’. Suriye’yi terke zorlanan 10 milyon Sünni nüfusun yerine Afganistan, Pakistan, Lübnan ve İran’dan Şii nüfus getiriyorlar.

Ülke olarak bugün en güçlü, en sağlam ve en iyi durumda olmak durumundayız.

Hafta sonu tartışmaya alınan meseleler ülkenin en hayati konuları. Milletvekilleriyle, teşkilatlarıyla ve kadrolarıyla beraber ortak bir zeminde ve metinde anlaşmaları halinde istedikleri neticeyi mutlaka elde edebilirler.

Elit teorileri, ‘sayıca küçük ama ortak değer ve öncelikler çerçevesinde birleşip, birlikte hareket edebilen topluluklar her zaman sayıca daha fazla ama örgütsüz grupları mutlaka yönetir’ der.

Ak Parti ülke nüfusunun yarısını temsil ediyor. Elit teorisinde altı çizilen şey, yani sayıca az olmayan gruplar söz konusu olduğunda netice almama diye bir sonucun ortaya çıkması mümkün değil.

MHP’nin müzakeresi mutlaka önemli. Zira önümüzdeki süreçte onlara da ihtiyaç olacak. Anayasa ile ilgili çalışmalarla beraber terör, dış politika ve ekonomi konusunu da eklediğiniz zaman tamamı milli meseleler. Milliyetçi olduğunu her fırsatta ifade eden MHP için bundan daha büyük bir katılım gerekçesi olamaz herhalde.

Bizler kamuoyu olarak, istişare toplantılarında gündeme gelen ve uzlaşmaya varılan konuları bilmek isteriz. Seçmen uzlaşılan konularda bilgi sahibi olursa, destek vermesi daha kolay olur.

Anayasa, terör ve ekonomi birbirleriyle bağlantılı konular. Hepsi beraberce çözülebilir.

Tartışmaya devam etmemiz önemli.