"Yüzbinlerce insanın ölmesini engellemek adına tankın altına yattım"

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında darbecilere karşı büyük bir direniş sergileyen vatandaşlardan Doğan, Çiçek ve milli sporcu Güvercin, o geceye dair anılarını paylaştı.
"Yüzbinlerce insanın ölmesini engellemek adına tankın altına yattım"

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında halkın darbecilere karşı direnişinde büyük yararlılık gösteren vatandaşlardan Metin Doğan, Lütfi Çiçek ve milli sporcu Vildan Güvercin, Sakarya'da gerçekleştirilen "Tecrübe Konuşuyor İçimizdeki Kahramanlar" başlıklı etkinlikte o gece yaşadıklarını anlattı.

Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından Sakarya Valiliği ve Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen etkinlik, Kur'an-ı Kerim tilaveti ve Veysel Çelikdemir'in kum sanatı gösterisiyle başladı.

Vali Hüseyin Avni Coş, programda yaptığı konuşmada, Sakarya'da da vatandaşların, diğer illerde olduğu gibi 15 Temmuz gecesi devlete, millete ve demokrasiye yüreklerini siper ederek kahramanca duruş sergilediğini söyledi.

Hainlere geçit verilmediğini belirten Coş, "O günkü büyük kahramanlıkları unutmayacağız. Her zaman tedbirli olacağız." dedi.

Metin Doğan ise bir televizyon kanalında İstanbul'da tankların sokaklarda olduğunu gördüğünü ve hemen darbeci askerlerin bulunduğu bölgeye hızla ulaşmak için gayret ettiğini dile getirdi.

"Yüzbinlerce insanın ölmesini engellemek adına tankın altına yattım"

Tankları durdurmak için ölümü göze aldığına belirten Doğan, şunları kaydetti:

"Yüz binlerce insanın ölmesini engellemek adına o tankın altına yattım. Bunu planlı ve bilinçli olarak yaptım. Beni ezmeleri için onları çok tahrik ettim. O sıra ölüm şeklimi ayarlamaya çalışıyordum. Hayatta kalmak gibi düşüncem yoktu. Tankı kullanan asker, beni öldürsün diye rütbeli tarafından tehdit edildi. Tank bir daha durdu ve o askerin ayağına ateş edilmiş."

"Akıncı Üssü'nden kalkan helikopterlere ateş ettik"

Akıncı Üssü'nün elektriklerini beylik tabancasıyla kesen Emniyet Müdürü Lütfi Çiçek, o gece darbe girişimini öğrenince abdest alıp ailesiyle helalleştikten sonra silahıyla dışarı çıktığını aktardı.

O sırada aklına ilk gelen şeyin vatanı olduğuna işaret eden Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cumhurbaşkanımızı düşündüm, yaşıyor mu diye. Ailemi düşündüm. Sonra polis arkadaşlarımı aradım. Onlar da hazırdı. Polis teşkilatındaki yürekli insanların bu teşebbüsü engelleme adına çok faydası var. Benim evim MİT'in orada. Talimat doğrultusunda orada görev aldım. 45 dakika içinde 15 bin kişi akın akın canlı kalkan gibi MİT'in etrafını sardık. Biz tabancalarla helikopterlere sıkıyorduk. Vatandaşın cesareti helikopterleri geri püskürttü. Daha sonra Akıncı Üssü'ne gittik. Oraya kamyon, kepçe ve mıcır istedim. Oraya vardığımda silahlarımızla elektrik tellerine ateş ederek bir müddet de olsa oranın elektriğini kestik. Halk ve belediye araçları da oraya geldi. O sırada kalkan helikopterlere ateş ettik. Abim bana güldü, 'Baretta ile onları mı vuracaksın?' diye. Ben de 'Seyit Onbaşı 350 kilogramlık topu kendisi mi kaldırdı? Bir güç o mermiyi hedefe götürür' dedim."