"100 Yüze İmza ve Söyleşi" programında Tevfik Fikret konuşuldu

Araştırmacı yazar Beşir Ayvazoğlu:- "Aşırı sevgi ve hayranlık hataları görmeyi engeller, aşırı nefret ise kendisinden söz ettiğiniz insanın meziyetlerini görmenizi engeller"- "Tevfik Fikret, derslerinin yanında özellikle taklit resimleriyle ve ressamlık y
"100 Yüze İmza ve Söyleşi" programında Tevfik Fikret konuşuldu

İSTANBUL (AA) - Araştırmacı yazar Beşir Ayvazoğlu, Tevfik Fikret'in hayatını hassasiyetle kaleme aldığını belirterek, "Aşırı sevgi ve hayranlık hataları görmeyi engeller, aşırı nefret ise kendisinden söz ettiğiniz insanın meziyetlerini görmenizi engeller." dedi.

Samed Karagöz'ün sunduğu, Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde düzenlenen "100 Yüze İmza ve Söyleşi" programına konuk olan Ayvazoğlu, yazarlık serüvenini ve biyografi kitabı "Tevfik"teki şair Tevfik Fikret'i anlattı.

Ayvazoğlu, Tevfik Fikret'in bugüne kadar biyografilerinde ya putlaştırıldığını ya da şeytanlaştırıldığını, kendisinin birçok bakımdan muhalif olduğu bir yazar olmasına rağmen eseri hassasiyetle kaleme aldığını söyledi.

Tevfik Fikret'i, okuyucuya, şairin dostu veya düşmanı dedirtmeyecek bir üslup, bir yaklaşımla anlatmaya çalıştığını ifade eden Ayvazoğlu, "Aşırı sevgi ve hayranlık hataları görmeyi engeller, aşırı nefret ise kendisinden söz ettiğiniz insanın meziyetlerini görmenizi engeller. Biz de biyografi yazarlığı genellikle yazan kişi yazdığı kişinin taraftarı olarak konumlandırır. Bir mesafe koymak, o mesafeyi de sonuna kadar muhafaza etmek zorundasınız, nötr olmak zorundasınız." değerlendirmesinde bulundu.

Ayvazoğlu, Tevfik Fikret'in şeker hastalığından ve mizacından ötürü çabuk sinirlenen bir yapısı olduğunu hatırlatarak, "Bütün arkadaşlarıyla Servet-i Fünun'un kapanışından 1901'den itibaren ilişkilerini koparmışlar. Çoğu ölümünden kısa süre önce 'Artık ölüyor.' diyerek barışmak için gidiyorlar. Hüseyin Cahit Yalçın, Halid Ziya Uşaklıgil, Cenap Şahabettin, Mehmet Rauf hepsiyle böyle küçük kusurları yüzünden kırgın. Böylesi eski sıkı dostların sonraları birbirleri hakkında yazdıkları şeyleri görünce hayret içerisinde kalıyorsunuz." ifadesini kullandı.

Tevfik Fikret'in her yıl okul birincisi olan derslerinde başarılı bir genç olduğunu söyleyen Ayvazoğlu, şöyle devam etti:

"Derslerinin yanında özellikle taklit resimleriyle ve ressamlık yönüyle de kuvvetli bir isimdir. Bunun yanında bir de güçlü kuvvetli biridir. Bir omzuna Mehmet Rauf'u bir omuzuna Hüseyin Cahid'i alır metrelerce ilerlermiş. Galatasaray mektebinde güçlü kuvvetli olarak da zayıf çocukları koruyup kollayan ağabey rolündedir."

Ayvazoğlu, yaygın olarak bilinen Tevfik Fikret'in oğlu Haluk'un Glasgow'da öğrenim gördüğü sırada Hristiyan olduğuna dair bilginin eksik olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Tespit edebildiğim kadarıyla, Protestan misyonerleri henüz Robert Koleji'ndeyken Haluk'a çengeli atmış. Yani Haluk, Robert Koleji'ndeyken Hristiyan olmuş. Aile için zor olmuş tabii. Dedesi çok üzülmüş, ağlamış. Annesi uzun süre saklamış. Haluk'a bu çengeli atanlardan bir tanesi hem misyoner hem de istihbaratçı olan Rahip Frew'dir. Aynı zamanda İngiliz Muhipleri Cemiyetinin arkasındaki adamdır. Oğlunun Hristiyan olduğunu öğrendiğinde Fikret'in tepkisi, 'Tek tanrılı bir dini bırakıp da üç tanrılı bir dini kabul etmeni aklım almıyor ama bu senin tercihindir' şeklinde olmuştur."

Beşir Ayvazoğlu, etkinliğin ardından şair Tevfik Fikret hakkında yazdığı "Fikret" adlı kitabını okurları için imzaladı.

Kaynak: