11. Kalkınma Planı Genel Kurulda

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: (2)- "2013 yılında 1,6 milyar dolar olan savunma sanayisi ihracatımız 2018 yılında 2,2 milyar dolara yükselmiştir. Plan dönemi sonunda ihracatın 10 milyar dolara çıkartılması hedeflenmektedir"- "Nükleer enerjinin enerj
11. Kalkınma Planı Genel Kurulda

TBMM (AA) - Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "2013 yılında 1,6 milyar dolar olan savunma sanayisi ihracatımız 2018 yılında 2,2 milyar dolara yükselmiştir. Plan dönemi sonunda ihracatın 10 milyar dolara çıkartılması hedeflenmektedir." dedi.

Oktay, 11. Kalkınma Planı'nın TBMM Genel Kurulundaki sunumunda, Kalkınma Planı dönemi sonunda kişi başına gelirin 12 bin 484 dolara ulaşmasını hedeflediklerini belirterek, Satınalma Gücü Paritesi cinsinden kişi başına milli gelirin 37 bin doları aşmasını ve 4,3 milyon yeni istihdamla işsizlik oranının yüzde 9,9'a gerilemesini öngördüklerini vurguladı.

Türkiye'nin 2019-2023 döneminde yüzde 4,3 oranında büyümesinin hedeflendiğini anlatan Oktay, "Ancak, Plan döneminin ilk yıllarında Türkiye’de dengelenme sürecinin devam etmesi, takip eden dönemde ise ekonomimizin ivmelenerek yüksek ve sürdürülebilir büyüme oranlarına erişmesi planlanmaktadır." diye konuştu.

Gelişmekte olan ekonomilerde yüzde 4,8 olarak öngörülen 2020-2023 dönemi yıllık ortalama büyüme oranının, Türkiye'de yüzde 5'in üzerinde gerçekleşmesinin ve Türkiye'nin bu dönemde gelişmekte olan ekonomilerin üzerinde büyüme performansı sergilemesinin beklendiğini ifade eden Oktay, ülkenin bu büyüme performansı ile gelişmiş ülkelere olan refah düzeyindeki yakınsamasının da hızlanarak süreceğini belirtti.

Oktay, Türkiye'nin gelişmiş ülkeler gelir düzeyine yakınsama sürecinin de güçlü bir biçimde devam edeceğini kaydetti.

Plan dönemi boyunca para ve maliye politikalarının koordineli bir biçimde yürütülmeye devam edileceğinin altını çizen Oktay, kamu mali disiplininin kararlılıkla korunacağını, maliye politikasının, büyümeye destek verecek şekilde esnek bir biçimde hayata geçirileceğini vurguladı.

Dalgalı döviz kuru rejimi kapsamında fiyat istikrarını ve finansal istikrarı esas alan politika çerçevesi sürdürülerek enflasyonun yüzde 5 hedefine kademeli bir şekilde yakınsamasının sağlanacağını belirten Oktay, "Bu kapsamda belirlenen hedeflere yönelik para politikasının tüm araçlarının kararlılıkla kullanılmasına devam edilecektir." dedi.

- "Hızlı bir büyümeye yöneltecek sektörleri belirledik"

11. Kalkınma Planı'nın, üretim ve verimlilik odağı çerçevesinde ülkenin, teknolojide dışa bağımlılığının azaltılması ve buna bağlı olarak imalat sanayisinde yapısal dönüşü sağlayabilmek için sektörel önceliklendirme yaklaşımını ortaya koyduklarını dile getiren Oktay, bu çerçevede, imalat sanayisindeki tüm sektörlerin ticaret, üretim, katma değer, istihdam ve teknoloji düzeylerini karşılaştıran, sektörler arası ileri ve geri bağlantılarının analizini yapan çalışmalarla ülkeye orta ve uzun vadede rekabet gücü kazandırarak daha hızlı bir büyümeye yöneltecek sektörleri belirlediklerini ifade etti.

Oktay, üretim yapısında rekabet gücü ve verimlilik artışlarına dayalı dönüşümle, bu plan dönemi sonunda imalat sanayi ihracatını 158,8 milyar dolardan 210 milyar dolara çıkarmayı, yüksek teknolojili sektörlerin ihracat içerisindeki payını yüzde 3,5'ten yüzde 5,5'e çıkarmayı, orta-yüksek teknolojili sektörlerin ihracat içerisindeki payını yüzde 36,4'ten yüzde 44,2'ye çıkarmayı hedeflediklerini vurguladı.

Sanayileşme sürecinin güçlü bir finansal yapı ile desteklenmesini teminen KOSGEB desteklerinin imalat sanayi içerisindeki payını yüzde 48'den yüzde 75'e, Türk Eximbank desteklerinin ihracata oranını da yüzde 26'dan yüzde 29'a çıkaracaklarını aktaran Oktay, benzer şekilde kalkınma yatırım bankacılığı kredi hacmini yüzde 8,1'den yüzde 12'ye çıkaracak şekilde kaynak sağlayacaklarını açıkladı.

Sanayileşmenin hızlandırılması amacıyla belirlenen öncelikli sektörlerin imalat sanayi içerisindeki payını da yüzde 35'den yüzde 43,4'e çıkaracaklarına dikkati çeken Oktay, şu ifadeleri kullandı:

"Kalkınma Planı döneminde 'Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı'nı ülkemizin ihtiyaçları ve kaynakları çerçevesinde öncelikli sektörlerde belirlenecek ürünlerde entegre bir biçimde hayata geçirerek sektörel önceliklendirmeye dayalı daha hızlı bir ekonomik büyüme patikasına ulaşmayı sağlayacağız. 11. Kalkınma Planı'nda öngördüğümüz şekliyle yerli üretimin ve teknolojik kabiliyetlerin geliştirilmesi amacıyla bağlayıcı ve yönlendirici karar almak üzere, Cumhurbaşkanımızın başkanlığında 'Sanayileşme İcra Kurulu' oluşturulacaktır.

Kurul, sanayileşmeye ilişkin ortak stratejileri geliştirecek, eşgüdümü sağlayacak, uygulamaları izleyecek, kamu alımları ve yerli üretime ilişkin esas ve usulleri belirleyecek, kamu idareleri ihtiyaçlarının, öncelikli olarak yerli ve milli ürünlerle karşılanmasını sağlayacak, sanayileşmeye ilişkin bütçe kaynağının kullanılmasına karar verecektir. Bu kurulla, bir anlamda savunma sanayinin gelişiminde oluşturulan ekosistemin, sivil alanlarda da sağlanmasını mümkün kılacak bir ekosistemin oluşturulmasıdır. Savunma sanayinde geliştirilen teknolojilerin ve elde edilen birikimlerin sivil alanlara transferi de gerçekleştirilecektir."

Türkiye'nin teknolojide sıçrama yaptığı sektörlerin başında gelen savunma sanayinde rekabet gücünün en temel göstergesinin ihracat olduğunu belirten Oktay, "2013 yılında 1,6 milyar dolar olan savunma sanayisi ihracatımız 2018 yılında 2,2 milyar dolara yükselmiştir. Plan dönemi sonunda ihracatın 10 milyar dolara çıkartılması hedeflenmektedir." diye konuştu.

- "Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranını yüzde 1,8'e çıkaracağız"

Oktay, Kalkınma Planı dönemi boyunca yapılacak yatırımlarla Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranını yüzde 0,96'dan yüzde 1,8'e çıkaracaklarını bildirdi.

Bu harcamaların içerisinde özel sektörün payını da yüzde 56,9'dan yüzde 67'ye yükseltmeyi hedeflediklerini belirten Oktay, Ar-Ge işlevini güçlü bir biçimde sürdürecek şekilde tam zamanlı Ar-Ge personel sayısını beş yılda ikiye katlayarak 154 binden 300 bine çıkaracak beşeri sermaye yatırımlarını ve desteklerini plan kapsamında öngördüklerini vurguladı.

Sanayileşmenin gerektirdiği insan gücünün yetiştirilmesi amacıyla plan döneminde eğitim yatırımlarına özel önem verdiklerine dikkati çeken Oktay, "Bu kapsamda mesleki ve teknik eğitim liselerine giden öğrencilerin toplam ortaöğretim öğrencileri içerisindeki payını yüzde 34,9'dan yüzde 40'a çıkarmayı hedefliyoruz. Okullaşma oranını da plan dönemi sonunda yüzde 100'e çıkaracağız." açıklamasında bulundu.

Oktay, eğitimde beşeri ve fiziki altyapının iyileştirilmesi kapsamında okul öncesi eğitim oranını yüzde 100'e çıkarmayı hedeflediklerinin altını çizerek, tekli eğitime geçişle bu hedeflerini destekleyeceklerini ve eğitim kademelerinde okullaşma ve tamamlama oranlarını artıracaklarını anlattı.

"Rekabetçi üretim ve verimliliğe odaklandığımız bu plan döneminde mesleki ve teknik eğitime yönelik laboratuvarlar ve atölyelerin modernizasyonunu sağlayacak, mesleki ve teknik eğitim ile iş gücü piyasası arasındaki bağı güçlendireceğiz." diyen Oktay, eğitimi bir ekosistem olarak görmeyi ve sistemin tüm alt bileşenlerini eş zamanlı tasarlamayı hedefleyen bir yöntemi, vizyon belirlediklerini aktardı.

- "Eğitim-istihdam bağlantısı güçlendirilecektir"

Öğrenci, ebeveyn, öğretmen ve okulun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı vizyon belgesinin dört temel kavramı olduğuna dikkati çeken Oktay, şöyle konuştu:

"Unutulmamalıdır ki her eğitim sistemi öğretmenlerin omuzlarında yükselir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde, eğitimde gerçekleştirmek istediğimiz dönüşüm adil, insan merkezli, öğretmen temelli, kavramda evrensel, uygulamada yerli, esnek, beceri ve görgü odaklı, hesap verebilir, sürdürülebilir bir ilkesel duruş sergilemektedir.

Diğer taraftan, okullar ve bölgeler arası farkları azaltmak, eğitim sistemini bir bütün olarak görmek amacıyla 'Öğrenci Başarı İzleme Araştırması' sonuçları, yıllar içerisinde akademik dünyayla birlikte çalışılarak takip edilecek ve sistemde gerekli tedbirler alınacaktır. Mesleki ve teknik eğitim öğrencilerinin gerçek iş ortamlarında kalma süreleri artırılacak, yükseköğretim kurumlarının kapasiteleri güçlendirilerek eğitim-istihdam bağlantısı güçlendirilecektir."

- "Ulaştırmada Türkiye'nin geldiği nokta gıptayla zikrediliyor"

Gelişmişliğin göstergesi olan ulaştırma altyapısında AK Parti hükümetlerinin, Türkiye'yi getirdiği noktanın uluslararası platformlarda bile gıptayla zikredildiğinin altını çizen Oktay, kara, hava, deniz ve demiryolu taşımacılığındaki gelişmelerin de aynı şekilde gurur vesilesi olduğunu söyledi.

Fuat Oktay, On Birinci Kalkınma Planı'nın rekabetçi üretimi destekleyecek önemli politika alanlarından birinin de "ulaştırmada yük taşımacılığını geliştirmek" olduğunu vurguladı. Özellikle, üretime destek verecek şekilde yük taşımacılığını, ağırlıklı olarak demiryolu yatırımlarını artıracaklarını bildiren Oktay, bu kapsamda ana hattı, 9 bin 131 kilometreden 9 bin 647 kilometreye çıkaracaklarını açıkladı.

Üretim merkezlerini ana hatlara ve limanlara bağlayacak demiryolu iltisak hatlarını 433 kilometreden 727 kilometreye çıkaracaklarına da belirten Oktay, "Modernizasyon yatırımlarımızla elektrikli ve sinyalli hatlarımızın oranını yaklaşık yüzde 45 seviyesinden yüzde 77'ye çıkaracağız. Böylelikle karasal yük taşımacılığında demiryolunun payını yüzde 5'ten yüzde 10'a artırmış olacağız." dedi.

- "Lojistik merkezlerinin geliştirilmesi de ana hedeflerimiz arasında"

Lojistik merkezlerinin geliştirilmesinin de ana hedefleri olduğunu vurgulayan Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Üretime destek verecek şekilde enerjide temel amaçlarımızdan birisi de kaynak çeşitliliğini artırmak yoluyla arz güvenliğini sağlamaktır. Bu sebeple nükleer enerjinin enerji portföyüne dahil edilmesini önemsiyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması ise temel enerji politikalarımızdandır. Bu alanda yürütülen çalışmalar neticesinde 2002 yılında 12 bin 305 megavat olan yenilenebilir enerji kurulu gücü 2019 yılı Temmuz ayı itibarıyla yaklaşık 2,5 kat artarak 43 bin 418 megavata yükselmiştir."

Sanayileşmenin hızlandırılması için öncelik verilecek imalat sanayi sektörlerinin dışında, plan kapsamında öncelikli alanlar olarak belirlenen tarım, turizm ve savunma sanayisinde önemli politika ve hedefler öngördüklerini belirten Oktay, şunları aktardı:

"Bütçe imkanlarıyla tarım sektöründe işletmeye alınan sulama alanını, 750 bin hektar artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca alternatif finansman imkanları geliştirmek suretiyle ilave sulama alanları açmayı da hedeflemekteyiz. Toplulaştırılan tarımsal arazi miktarını ise 2,6 milyon hektar artırarak 3,6 milyon hektardan 6,2 milyon hektara çıkaracağız.

Sadece sanayi ve tarımda değil hizmetler sektöründe de milli gelirimizi büyütecek önemli oranda katma değer artışları öngördüğümüz Kalkınma Planında, turizm konusunda önemli bir atılım yapacağız. Yapacağımız yatırımlar ve uygulamaya koyacağımız tanıtım programlarıyla ülkemize gelen turist sayısını 46,1 milyondan 75 milyona çıkarmayı, turizm gelirlerini ise 29,5 milyar dolardan dönem sonunda 65 milyar dolara taşımayı hedefliyoruz."

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, savunma sanayisi alanında yapılan atılımlar ve elde edilen başarıların tartışılmaz olduğunu belirterek, 2002'de yüzde 25 olan yerlilik oranını yüzde 65'e taşıdıklarını, bu plan dönemi sonunda oranı, yüzde 75'e ulaştıracaklarını vurguladı.

Kalkınma Planının özel politika gerektiren çocuklar, gençler, kadınlar, engelliler, yaşlılar gibi toplumun tüm kesimlerini kapsayıcı bir yaklaşımla hazırlandığını ifade eden Oktay, şunları söyledi:

"Ülkemizin beşeri yapısının güçlenmesine yönelik tüm kademelerde kapsayıcı ve kaliteli eğitim hamlesiyle nitelikli insan yetiştirilmesi hedeflenmektedir. Bu çerçevede tüm bireylerin kapsayıcı ve nitelikli bir eğitime, hayat boyu öğrenme imkanlarına erişim sağlaması amaçlanmaktadır. İşgücü piyasasına girme ve kalmada özellikle gençlerin, kadınların ve engellilerin yaşadıkları sorunlara çözümlerin geliştirildiği plan döneminde, işgücü piyasasında yaşanan dijital dönüşüm ve teknolojik gelişmelerin neden olduğu önemli değişimleri dikkate alan, toplumun tüm kesimlerine insana yaraşır iş fırsatlarının sunulmasına yönelik politikalar uygulanacaktır. İşgücü piyasasının ihtiyaçlarına yönelik esnek çalışma biçimleri etkinleştirilecek, çalışma saatleri üzerindeki denetimin etkinliği artırılacaktır. Kısmi ve esnek çalışanların sosyal güvenceye erişimini artırmak üzere gerekli değişiklikler yapılacaktır."

- "Gençlerin işgücü piyasasına katılımı desteklenecek"

Oktay, gençlerin iş gücü piyasasına aktif katılımlarının destekleneceğini ve istihdam edilmelerinin kolaylaştırılacağını da vurguladı.

Bu bağlamda, staj, girişimcilik ve işbaşı eğitim programlarının etkinleştirilmesiyle gençlerin işe geçişlerinin kolaylaştırılacağını ifade eden Oktay, "Gençler, işgücü piyasasında aranan eleman olmaları için ortaokuldan itibaren mesleki eğitime özendirilecek, gençlerin yeteneklerine ve piyasa taleplerine uygun eğitim almaları sağlanacaktır. Kadınların işgücüne ve istihdama katılımlarının artırılmasını teminen bakım hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması başta olmak üzere iş ve aile yaşamını uyumlaştıran uygulamalar dinamik bir biçimde hayata geçirilecektir." dedi.

(Sürecek)

Kaynak: