17 Ağustos’un 20. yılı

Bugün, Türkiye'nin yakın tarihinin en büyük felaketi olarak gösterilen 17 Ağustos Depremi'nin 20'nci yıldönümü. Dünyanın en önemli deprem kuşaklarından olan Alp-Himalaya deprem kuşağında bulunan Türkiye'de 114 yılda meydana gelen depremlerde yaklaşık 94 bin kişi hayatını kaybetti
17 Ağustos’un 20. yılı

Bugün, Türkiye'nin yakın tarihinin en büyük felaketi olarak gösterilen 17 Ağustos Depremi'nin 20'nci yıldönümü. Dünyanın en önemli deprem kuşaklarından olan Alp-Himalaya deprem kuşağında bulunan Türkiye'de 114 yılda meydana gelen depremlerde yaklaşık 94 bin kişi hayatını kaybetti

17-aus.jpg

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerinden derlediği bilgilere göre, 1900-2014 arasında meydana gelen depremlerde yaklaşık 94 bin kişi yaşamını yitirdi. 1900-2014'te binin üzerinde can kaybının olduğu 15 deprem meydana geldi. Söz konusu depremlerde hayatını kaybedenlerin sayısı 83 bin 255 olarak kayıtlara geçti. Tarihi, yıkıcı ve acı depremlerle dolu Anadolu coğrafyasının 1900-2014 arasında yaşadığı en büyük iki deprem Erzincan ve Kocaeli depremleri oldu.  Erzincan'da 27 Aralık 1939'da 7,9'luk bir deprem meydana geldi.  Doğal afette, 32 bin 962 kişi yaşamını yitirdi. 1999 yılında 16 Ağustos'u 17 Ağustos'a bağlayan gece meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki yer sarsıntısı ise, Türkiye tarihinin en büyük ikinci depremi olarak kayıtlara geçti. Merkez üssü Gölcük olan deprem, Marmara Bölgesi'nin genelinde hissedildi. Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın kırılmasıyla meydana gelen deprem, İstanbul, Bolu, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya ve Yalova'da can ve mal kaybına neden oldu.

17-aust.jpg

45 SANİYE BOYUNCA SALLANDI

Türkiye'nin kuzey bölgelerden boydan boya geçen Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın batı bölümünde meydana gelen deprem, 17 Ağustos 1999 Salı günü saat 03:01'de başladı ve 45 saniye sürdü. Depremin merkez üssü İzmit'in Gölcük ilçesi olarak açıklandı. Büyüklüğü de Richter ölçeğine göre ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi (USGS) tarafından 7.6; Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi tarafından ise 7.8 olarak ölçüldü. Bununla birlikte, bugün genel olarak depremin büyüklüğü, ilk yapılan açıklamalarda duyurulan 7.4 olarak kabul ediliyor ve bu ölçü kullanılıyor. 17 Ağustos Depremi, büyüklüğü açısından Türkiye'de meydana gelen en büyük ikinci yer sarsıntısı olarak kayıtlara geçti. Derinliği 17 kilometre olan sarsıntıda yer kabuğunun sağa doğru hareket ettiği ve 120 kilometrelik bir hat boyunca kırıldığı tespit edildi. Jeoloji Mühendisleri Odası, depremden 3 ay sonra yayımladığı raporda, fayın üzerinden geçen alanların ortalama 4 metre civarında sağa ve ileriye doğru kaydığını yazdı. Aynı raporda, Gölcük'teki ana merkez üssündeki kırılmanın ardından aynı fay kuşağı üzerinde daha doğuda yer alan Arifiye bölgesindeki bir başka deprem üssünün de devreye girmiş olabileceğinin düşünüldüğü belirtildi. 17 Ağustos depreminden yaklaşık 3 ay sonra, bu kez 12 Kasım'da yine Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde merkez üssü Düzce olan bir başka deprem daha meydana geldi. 7.2 büyüklüğünde olan ve 30 saniye süren Düzce Depremi'nde 845 kişi hayatını kaybetti. 3 ay içerisinde meydana gelen büyüklüğü 7'nin üstündeki bu iki deprem, Türkiye'deki riskin ve özellikle de İstanbul'un güneyinden geçen fay hattında meydana gelmesi beklenen kırılmaya karşı alınacak önlemlerin daha fazla tartışılmasına neden oldu.

17-austos-888.jpg

DEPREMDE 364 BİN 905 KONUT VE İŞYERİ YIKILDI

17 Ağustos Depremi, gerek nüfus yoğunluğu gerekse de ekonomik faaliyet açısından Türkiye'nin en önemli bölgesini etkiledi. Resmi rakamlara göre, depremde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 48 bin 901 kişi de yaralandı. 5 bin 840 kişi de kayboldu. Ancak bölge halkı, can kaybının çok daha yüksek olduğunu öne sürüyor. Resmi olmayan kaynaklar, can kaybının 50 bin civarında olduğunu iddia ediyor. İzmit Körfezi'nin güneyinde bulunan Gölcük, Değirmendere ve Karamürsel gibi bazı yerlerde sahile yakın kısımların depremle birlikte deniz sularının altında kalması can kaybı ve hasar tespitini zorlaştıran en önemli unsur olarak gösteriliyor. Başbakanlık Kriz Merkezi'nin depremden birkaç ay sonra yaptığı açıklamaya göre, en fazla can kaybı yaklaşık 4 bin 500 kişi ile Gölcük'te oldu. Kocaeli'nde kayıtlara geçen can kaybı 4 bin olurken, Yalova ve Sakarya'da ise yaklaşık 2 bin 500'er kişi hayatını kaybetti. Depremin etkilediği İstanbul'un Avcılar ilçesinde ise 976 kişi yaşamını yitirdi. Deprem Riskinin Araştırılarak Deprem Yönetiminde Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu'nun Temmuz 2010'da yayımladığı raporda, depremde 364 bin 905 konut ve işyerinin yıkıldığı ya da çeşitli düzeylerde hasar gördüğü belirtildi. Can kayıplarının önemli bir bölümü binaların yıkılması ya da ağır hasar almasının sonucuydu.

17-agustosun-20.jpg

HATİCE DURSUN/ YENİ HABER GAZETESİ