3 Kasım 2002 ruhuyla yola devam!

Büyük değişim bundan tam 16 yıl önceki 3 Kasım 2002 seçimlerinde başlamıştı.
3 Kasım 2002 ruhuyla yola devam!

Büyük değişim bundan tam 16 yıl önceki 3 Kasım 2002 seçimlerinde başlamıştı. Bu seçim sıradan bir seçim olmamış, Türkiye’nin ve tüm dünyanın kaderinin değiştiği gün olmuştu. O günün en yakın tanığı olan AK Parti İl Başkanı Hasan Angı ile o günleri konuştuk. İşte Angı’nın gözünden o tarihi dönemeç ve Konya…

3 Kasım 2002 seçimleri, Türkiye’nin 21. yüzyıldaki ilk seçimleri olmuştu. O günün şartlarında Türkiye’de büyük zorlukların hâkim olduğuna dikkat çeken AK Parti İl Başkanı Hasan Angı, “Gelecekle ilgili birçok belirsizliğin olduğu bir dönemde, Türkiye 3 Kasım seçimlerine gitti. O seçimlere giderken de mevcut siyasi partilerimizin yanında yeni kurulmuş partilerde vardı. Bunlardan bir tanesi de Adalet ve Kalkınma Partisi’ydi. AK Parti, ilk seçim sınavını 15 ay sonra bu seçimle verdi. Milletimizin büyük desteği ile tek başına iktidar olmasını; aradan geçen 16 yıl boyunca; genel seçimler, yerel seçimler ve referandumlar da dahil milletimizin desteği artarak devam etti” diye konuştu.

ak-parti-kurulus-mitingi.jpg

“MASADA BEN DE VARIM”

Türkiye’nin hem içeride hem de dışarıda iyi yönetildiğine vurgu yapan Angı, “Uluslararası arenadaki ve çevremizdeki gelişmelere baktığımız zaman ateş çemberi içerisindeki bir Türkiye, bu ülkenin ve bölgenin geleceği adına masada bende varım diyebilen bir dış politikayla yoluna yürüyor. Zorluklarımızın olduğu dönemler oldu. Bu ülkenin büyümesinden, gelişmesinden ve güçlenmesinden rahatsız olan dış merkezler ve içerdeki uzantılar oldu. Bu ülkeyi karıştırmak adına 2006 yılında Danıştay’a yapılan saldırıdan tutalım Gezi Olayları ve 15 Temmuz’a kadar uzanan süreçte, Türkiye’ye yeni dönemin heyecanını yaşatmayalım ve güçsüz bir ülke olsun gibi fikirleri oldu” şeklinde konuştu.

hasan-angi-001.jpg

“ÖNEMLİ PROJELER HAYATA GEÇİRİLİYOR”

Zorluklar yaşanmasaydı Türkiye’nin bulunduğu noktadan birkaç nokta daha ileride olacağının altını çizen Angı, “Bugün baktığımız zaman her alanda Mili Sanayi’nin geliştirilmesi gibi, ilaç ve kimya sektörünün kendi üretimlerini geliştirmesi gibi, gıdadan makineye kadar pek çok önemli proje hayata geçiriliyor. İnsanımıza olan bu güven, milletimizin bu yolda dünya milletleri ile yarışabileceğine olan bu inanç bu süreçte ortaya çıktı. Geçmişte, farklı hastalıklarla bu ülke insanı birbiriyle kavga ederek enerjisini sarf etti. Bunun yerine, milli birlik ve beraberlik içinde bu yola yürümenin nasıl bereketli olacağının görüldüğü bir dönemi yaşadık, yaşıyoruz. Bu bizim için her şeyden önemli” dedi.

“HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK”

AK Parti’nin kuruluş döneminden itibaren 3 vizyon anlayışı ile yola çıktığına değinen Angı, “Bunlardan ilki, insanı yaşat ki devlet yaşasın bakışıyla insanı merkeze alan bir anlayıştı. İkincisi, yapılacak işi ekip çalışması ve istişare ile yöneten bir anlayış olmasıydı. Son olarak da dünya medeniyetleriyle de geçmişten gelen tecrübesini geleceğe taşıyan bir vizyon anlayışıyla yola çıkmıştı. O dönemde Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bizlere  ‘Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ demişti. Gerçektende geçmişteki bir takım alışkanlıklar; kamplaşmalar, bunların getirdiği parçalı iktidar yapıları, koalisyon hükümetlerinin de etkisiyle her alanda ağır maliyetler ve zaman zaman yapılan demokrasi dışı müdahalelerle de bu ülkede 28 Şubat gibi dönemler yaşandı” ifadelerini kullandı.

ak-parti-kurulus-(5).jpg

“15 YILDA GELEN YATIRIM 1 YILDA GELDİ”

2002 ruhunun Türkiye’de yeni bir başlangıç olduğuna dikkat çeken Angı, “Hükümet olarak yeni bir hükümet, yeni bir bakış açısı, 38 bakanlığın 23 bakanlığa düşürülmesi ve ülkenin yönetilebilir bir noktaya gelmesi sağlandı. Değilse 363 daha sonra 365 milletvekili sayısına çıkan bir mecliste AK Parti şunu diyebilirdi. ‘38 bakanlık yetmez 48 bakanlık olsun. Herkese bir bakanlık dağıtayım.’ Ama niyet ülkeye hizmet olduğu için yönetilebilecek bir sayıya çekilerek bakanlık birleştirmeleri yapıldı. Ülkedeki sağlanan istikrar ortamının faizler üzerindeki olumlu etkisi ile faizler ciddi bir düşüşle Türkiye’nin mevcut borçlarının yıllık bazda ödediği faiz miktarındaki küçülme, sizin burada oluşan kaynaklarla daha fazla yatırım yapabilmenize fırsat verdi. Uluslararası arenadaki yatırımcılar, Türkiye’yi cazip gördü. Geçmişte 10-15 yılda gelen rakam, 1 yılda Türkiye’ye yatırım olarak gelmeye başladı ve ekonomide hızlı büyümeler oldu” diye konuştu.

ak-parti-kurulus-(2).jpg

“KONYA, TÜRKİYE’DE EN YÜKSEK OYUN ALDIĞI İL OLDU”

3 Kasım 2002 seçimlerinde AK Parti’nin Türkiye ortalamasının yüzde 34,2 olduğuna vurgu yapan Angı, “Konya olarak da yüzde 55’lik oy oranımızla da Türkiye’de en yüksek oyun alındığı il oldu. Yeni kurulmuş bir parti kısa dönemde seçime gidiyor ve bu seçimde Türkiye’de birinci olan bir oy oranını Konya veriyor. Yüzde 55’lik oy oranı o gün yeni kurulmuş bir partide büyük bir başarıydı. Rekor olduğu için de Konya, genel merkezimizde, genel başkanımız ve başbakanımız olmak üzere tüm kabine üyelerimizin dikkatini çekti. Konya, üzerine herkesin titrediği bir şehre dönüştü” dedi.

“YANLIŞLARA KARŞI, YANLIŞ DİYEBİLECEK LİDERLERE İHTİYAÇ VAR”

Dünyanın, yanlışa karşı, yanlış diyebilecek liderlere ihtiyaç duyduğunu belirten Angı, “Siz eğer ‘Dünya 5’ten büyüktür’ deme cesaretini gösterebiliyorsanız bu önemlidir. Dünyada kurulu bir düzen var. Bir tarafta, insanlar aşırı yemeden dolayı obeziteyle mücadele başlatırken, Afrika ülkelerinde de açlıktan her yıl yüz binlerce yavru dünyaya gözünü kapatıyor. Dünyanın gözü önünde katliamlar devam ediyor. İnsan hayatı hiçe sayılıyor. Sayın Recep Tayyip Erdoğan gibi, dünyada liderlerin sayısının artması ve bu zulmün ortadan kalkması gerekiyor. İnsanların tüm canlılara karşı saygısını yükselttiği, barış ikliminde, huzurlu bir dünyayı bizden sonraki kuşaklar yaşasın” şeklinde konuştu.

ak-parti-kurulus-(3).jpg

“KISA SÜREDE MERKEZ BİR MARKA OLDUK”

AK Parti’nin 3 Kasım 2002’den bugüne kadar gelen başarısının sırlarından bahseden Angı, “Ülkesi için aşk taşıyan ve bu millete verdiği sözü tutma cesaretini gösterebilen bu hareketin lideri Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. İlk kurulduğumuz günde bizlere ‘Bu parti kısa sürede merkez bir marka olacak’ demişti. Yani siyasette yeni bir hareketiz. Dünya çapında da tescilli bir marka dönüşecek diye. Bunu görmek için çok beklemedik. Birkaç yıl sonra dünya literatüründe kuruluşundan kısa bir süre sonra meclis çoğunluğunun 3’te 2’sine sahip ve icraatlarıyla da parmak ısırtan bir iktidar nasıl olundu diye. AK Parti’nin 3 temel kırmızıçizgisi olan ne bölgesel milliyetçilik, ne etnik milliyetçilik ne de dini milliyetçilik noktasında, insanları birbirine düşürmeden ve bir bütünlük içinde bir arada olmayı beceren bir anlayışı da dünyaya örnek sunmaya çalıştı Türkiye. Ve bunun mücadelesini verdi. Pek çok sıcak çatışmalara karşı durdu” ifadelerini kullandı.

DÜNYAYA MEYDAN OKUDU

Ortadoğu’daki hesaplamaları Türkiye’nin önceden gördüğünü ve geciktirmeye çalıştığının altını çizen Angı, “İran üzerinde bir sürü hesaplamalar vardı. Türkiye bunu geciktirdi. Suriye üzerindekileri geciktirebildiği kadar geciktirdi. Ama maalesef bir takım ülke liderlerinin, ülkelerine olan sevdalarındaki yetersizlik sonucu kendileri gitti ama ülkeleri de yangın yerine döndü. Bugün Türkiye huzurla yönetiliyorsa bu cesaretin ve ülke sevdasının sonucu olarak yönetiliyor. İnşallah Türkiye bu yolda kutlu yürüyüşüne devam edecek. Dünyanın daha fazla acı çekmemesi ve zulümle yönetilmemesi temennimizdir. İslam ülkelerindeki ve ülkemizdeki herkesin gözünü açıp, daha dikkatli düşünmesi gerekir. Operasyon yapacağım derken operasyona maruz kalıpta çaresizlik içinde de kıvranmamak gerekiyor. İşte bir Kaşıkçı cinayeti. 1 aydır dünyanın gündeminde. Bu kadar vahşileşilir mi? Tarih hepsini not ediyor” diyerek sözlerine son verdi.

YİĞİT BERKAY ÇOPUR / YENİ HABER GAZETESİ