9 Yaşındaki Nida'dan Milli Dayanışma Kampanyası'na anlamlı bağış

Üsküdar'da 9 yaşındaki Nida Pişkin, bir süredir kumbarasında biriktirdiği 230 lirayı Milli Dayanışması Kampanyası'na bağışladı- Televizyonda izlediği bağış yapan çocuktan etkilenerek kampanyaya destek veren Nida Pişkin, aldığı kararın mutluluğunu yaşadığı
9 Yaşındaki Nida'dan Milli Dayanışma Kampanyası'na anlamlı bağış

İSTANBUL (AA) - KAAN BOZDOĞAN- Üsküdar'da sosyal yardımlarla ihtiyaçları karşılanan ailenin 9 yaşındaki yetim kızı, harçlıklarından biriktirdiği 230 lirayı Milli Dayanışma Kampanyası'na bağışladı.

Annesi ve üvey iki kardeşi ile yaşayan Nida Pişkin'in ailesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Üsküdar Belediyesi'nden sosyal yardım alıyor. Ayrıca dul ve yetim aylığı bağlanan aile, aldığı bu nakdi yardımları ev kirası ve faturalara harcıyor.

Sosyal yardımlar ve komşularının destekleriyle ayakta durmaya çalışan ailenin kızı Nida, büyüklerinden aldığı harçlıklarla örnek bir davranışa imza attı.

Televizyonda bir çocuğun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın koronavirüs pandemisi ile mücadele sürecinde, "Biz Bize Yeteriz Türkiyem" sloganıyla başlattığı kampanyaya bağış yaptığını gören Nida, kumbarasındaki paralarla kampanyaya destek vermek istediğini annesine iletti.

Bu talep karşısında duygulanan annesinden olumlu yanıt alan Nida, mahallenin muhtarı aracılığıyla kumbarasındaki 230 lirayı bağışladı.

İkinci sınıf öğrencisi Nida Pişkin, AA muhabirine, çok sevdiği Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı üzerine bağış yaptığını söyledi.

Odasında Erdoğan'ın posterini ve kendisi ile çekilmiş fotoğrafını bulunduran Pişkin, kampanyaya katıldığı için mutlu olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı gördüğü yerde sarılmayı arzuladığını vurgulayan Pişkin, "Onun yanına gittiğimde öperim onu. Ona sarılırım. Ona sevdiğimi söylerim. 'Nasılsınız, bir isteğiniz var mı?' derim. O da beni öper." dedi.

Evde polis üniforması giyen Pişkin, polisleri de çok sevdiğini ve üniformalı polisleri gördüğü yerde selam verdiğini anlattı.

Polis olma hayali kuran Pişkin, "Polisler ülkenin güvenliğini sağlıyorlar. Ülkemin huzuru için polis olmak istiyorum." ifadesini kullandı.

Çocuk yaşlarda babasından şiddet gördüğünü, küçük yaşta evlendirildiğini anlatan anne Ayşe Cesur ise kızının aynı kaderi yaşamaması için büyük uğraş verdiğini söyledi.

İlk evliliğinden iki çocuk dünyaya getirdiğini, eşinin kalp krizi neticesinde hayatını kaybetmesinden sonra çocuklarını yalnız başına büyütmek durumunda kaldığını dile getiren Cesur, birkaç yıl sonra ikinci evliliğinden Nida'nın dünyaya geldiğini aktardı.

Nida'ya hamileyken eşinin "ben diğer çocuklara bakmam" diyerek evi terkettiğini belirten Cesur, üç çocuğuyla zor günler geçirdiğini dile getirdi.

İki çocuğunun imam hatip lisesi, Nida'nın da ilkokul öğrencisi olduğunu söyleyen Cesur, çocuklarıyla arasında güçlü bir bağ bulunduğunu vurguladı.

Kızını üzmemek için bağış talebini geri çevirmediğini belirten Cesur, "Televizyonda bir çocuğun bağışını gördü. 'Anne ben bu parayı bağışlamak istiyorum' dedi. 'Olur kızım, gönlün nereye istiyorsa oraya ver. Allah da senden razı olsun' dedim. İyi bir örnek bu." dedi.

Bağış için 155 Polis İmdat hattını aradığını ancak polislerin kendilerini başka yere yönlendirdiğinin ifade eden Cesur, mahalle muhtarı ile görüşerek bağışı yaptıklarını söyledi.

Cesur, "Muhtara 'Nida kumbarasını bağışlıyor' dedim. Muhtar da 'ne demek, çocuk kırılır mı ya, getir hemen yapalım bunu' dedi. Ben ilk başta şaka yapıyor sandım ama gerçekten evde bana kumbarayı verdi. Sonra merakla bekliyor. Muhtara verdim, parayı saydık. 'Kızım 230 lira para biriktirmişsin, istediğin yere bağışlandı' dedim." ifadelerine yer verdi.

- "Ufacık boyuyla koca insanlara mesaj veriyor"

Kendilerinin de paraya ihtiyaçlarını olduğunu ve bağış öncesinde kızına bunu hatırlattığını aktaran Cesur, "Kirada oturuyoruz, ama kızım 'bizim her şeyimiz var anne, bunu bağışlayalım. Biz yine ekmek bulup yiyebiliyoruz, bizim başımızı sokabileceğimiz bir evimiz var' dedi. Ben o zaman ağlamak üzereydim." şeklinde konuştu.

Kızının vatan ve milletin hassasiyetlerini önemsediğine vurgu yapan Cesur, şöyle devam etti:

"Ufacık boyuyla koca insanlara mesaj veriyor. O parayla tablet, ayakkabı alabilirdi, spor ayakkabısı alabilirdi. Her şey alabilirdi o parayla, ama onlara ihtiyacı yok. Devletine, milletine, cumhurbaşkanına destek olmak için bunu yaptı. Ben kızımla gurur duyuyorum."

Ferah Mahallesi Muhtarı Şefik Gülten de "Nida'nın para biriktirdiğini biliyorduk. Biz ailesinin geçimine faydası olacak şekilde biriktirdiğini tahmin ediyorduk. Çünkü ailesinin durumu da belliydi. Normalde ihtiyaçlarını halktan karşılayan, vatandaşların verdikleriyle idare eden bir aile. Biz de her zaman Nida kapıya geldikçe, 'muhtarım nasılsın', 'amirim nasılsın' dedikçe para veriyorduk. Biliyorduk biriktirdiğini. Diyorduk ki ailesine verecek. Bir müddet sonra Nida'yı annesi videoya çekmiş, bana attı. 'Muhtarım ben bunu Cumhurbaşkanına vermek istiyorum.' diyerek bir video çekmiş. Peşinden annesi geldi, videoyu gösterdi. Ben de 'helal olsun' dedim. Durumu olmayan bir ailenin geçim parası yapacağı parayı kalkıp da 'Cumhurbaşkanımızın düzenlemiş olduğu bağış kampanyasına bağışlayacağım' demesi bizi duygulandırdı." dedi.

Nida'nın gösterdiği hassasiyetinin önemli olduğunu vurgulayan Gülten, şunları ifade etti:

"Ben muhtarım. Benim 2 bin 300 lira maaşım var. Ben maaşımın içinden 20 lira, 100 lira versem korkmam ama Nida'nın ailesinin durumu yok, geliri yok ve 230 lira bağışlıyor. Burada duygulanmamak elde değil. Parayı annesiyle birlikte saydık. Annesinin bankadan ya da sosyal medyadan göndermek gibi bir imkanı da yok. 'O zaman benim hesabından gönderelim' dedim. Vakıfbank hesabımdan altına açıklama olarak 'Nida'nın bağışlamış olduğu bağış parasıdır' diye gönderdik. Sonra makbuzunu verdim."

Gülten, bağışın ardından Nida'ya harçlık verdiğini ve kumbara armağan ettiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: