Adem Bulut: Elimizi taşın altına koymaya hazırız
Son dönemde hızla artan kira fiyatlarına çare olacak yeni bir formül üzerinde duruluyor. Avrupa ülkelerinde uygulanan formüle göre; şirketler belli bir süre kiraya verilmek şartıyla ev veya işyeri üretecek. Bu konuda gerekli adımları atmaya hazır olduklarını ifade eden Konya Müteahhitler Birliği (KOMÜT) Başkanı Adem Bulut, “Toplu kiralık konut ve iş yeri üretiminde hükümetimizin ve biz müteahhitlerin elini taşın altına koyması gerekiyor. Bu bizim sorumluluğumuzdur. Bize düşen bir görev olursa KOMÜT olarak elimizden geleni yapmaya hazırız” dedi.
‘TOPLU KİRALIK KONUT ÜRETİMİ GERÇEKLEŞMELİ’
Toplu kiralık konut üretiminin gerçekleşmesi gerektiğine vurgu yapan Adem Bulut, “Pandemi dönemi nedeniyle inşaat sektöründe dalgalanmalar oldu. Maliyetlerin artmasıyla birlikte inşaat sektörü bir anda sekteye uğradı ve arz talep dengeleri bozuldu. Şu an talep var ama arz yok. Sahadan çekilen müteahhitler oldu. Bununla birlikte konut yapımı durdu. Bu durum ister istemez vatandaşa yansımaya başladı. Büyükşehirlerde birçok ilde kira artışları yaşanmaya devam ediyor. Haliyle bu durum birçok kişiyi zor durumda bırakıyor. Hükümetin toplu kiralık konut üretimi için harekete geçmesi çok doğru bir hamle. Şirketler üzerinden toplu kiralamalar veya TOKİ’nin yaptığı gibi toplu binalar yapılır ve bunlar doğru kanalize edilirse ilerleyen zamanlarda fahiş fiyattaki kiraların önüne geçilebilir. Bunun için bir alt yapının oluşturulması gerekiyor. İstismara açık bir yer olmaması gerekiyor. Vatandaşların, dar gelirli ailelerin, öğrencilerin yararına olacak bir projeyi müteahhitler olarak her zaman destekliyoruz” şeklinde konuştu.
‘İNŞAAT ŞİRKETLERİ TEŞVİK EDİLMELİ!’
Hükümetin inşaat şirketlerini toplu kiralık konut ve iş yeri üretimi anlamında teşvik etmesi gerektiğine dikkat çeken Bulut, “İnşaat firmalarına destek verilmesi, kira gelirinden alınan vergilerde indirim gibi formüller tartışılıyor. Bunun gerçekleştirilmesi de mümkün görünüyor. Sadece sosyal konut olarak toplum içinde insanlara faydalı olan bir konut yapılması çok zor. Çünkü inşaat yapmak bir süreç istiyor ve bu süreçte Türkiye’de ciddi anlamda bir ekonomik dalgalanmalar oluşabiliyor. Bu noktada konut üretmeye devam edebilmemiz için hükümetimizin inşaat şirketlerine destek vermesi ve onları teşvik etmesi gerekiyor. Maliyet açısından, SGK açısından bir katkı sağlanması gerekiyor. Bir de sicili düzgün olan müteahhitlere bir alt yapı oluşturulup destek verilirse müteahhitler de bu noktada teşvik edilmiş olur. Tapu harçlarında bir indirime gidilebilir. Eğer bu destek sağlanırsa genel anlamda sektörde bir hareketlilik sağlanabilir, duran müteahhitleri harekete geçirebilir. Konut arzını oluşturup talebe karşı cevap verebilir” diye aktardı.
‘YURT SAYISININ ARTTIRILMASI GEREKİYOR’
Özellikle öğrencilerin kiralık ev bulmada zorluk yaşadığına da değinen Bulut, şunları söyledi: “Pandemi döneminden sonraki süreçte okullar açık değildi. Şimdi üniversiteler yüz yüze eğitime açıldı. Yurt fiyatları yüksek olduğu için öğrenciler bunu karşılayamıyor ve mecbur evde kalması gerekiyor. Eski öğrencilerin belki mevcut evleri var ancak yeni öğrencilerin ev ihtiyacı ortaya çıkacak. Bunu karşılamak çok zor. Bu nedenle yurt sayısının arttırılması gerekiyor. Özellikle de erkek öğrenciler için yurt bulmakta zorlanıyoruz. Erkek öğrenci yurtlarının sayısı artmalı. Yönetimi olan, denetimi olan, kontrolü olan yerler yapılabilir. Bunlar müteahhitler tarafından yapılıp müteahhitler tarafından devam ettirilebilir. Eğer yurt sayısı arttırılmazsa kira fiyatları artmaya devam eder. Bu noktada öğrencilerin de kendilerini finansal anlamda eğitmesi gerekiyor. Ailelerinden gelen paraları dengeli bir şekilde götürmeleri gerekiyor.”
‘İNŞAATLAR 15 GÜN DAHA DURDURULABİLİR!’
Türkiye genelinde eş zamanlı olarak inşaatların durdurulması kararı hakkında değerlendirmelerde bulunan Bulut, şöyle konuştu: “Türkiye genelinde artan çimento fiyatlarını baz alarak bir eylem gerçekleştirdik ve 15 günlüğüne inşaatları durdurma kararı aldık. Tabi burada sadece çimento fiyatlarına tepki göstermemizin nedeni çimento fiyatlarının geçen seneye göre yüzde 200 oranında zamlanmasıydı. Bu zam yüzde 60’larda yüzde 80’lerde ve hatta yüzde 100’lerde olmasına razıydık. Çimentoyu inşaatta birçok yerde kullanıyoruz. Bu da haliyle maliyeti yüzde 10 oranında artırıyor. Bu eylemimize karşı çevremizden olumlu tepkiler aldık. Çimento firmalarında geri adım atılması noktasında Bakanlık nezdinde görüşmelerimiz oldu. Fiyatların aşağıya çekilmesiyle alakalı söylemlerimiz devam ediyor. Bu 15 gün süreç içerisinde fiyatlar aşağıya çekilmezse eylemimize 15 gün daha devam etmek zorunda kalacağız. İnşaatın durmasıyla birçok alan duruyor. Eylemimizden sonra maliyetlerin aşağıya çekileceği noktasında çalışmalar yapılacağı gündeme geldi. Bu anlamda eylemimizin ses getirdiğini söyleyebiliriz.”
‘SADECE MÜTEAHHİTLERE DEĞİL VATANDAŞLARA DA YANSIYOR’
Maliyetlerin artmasının direkt olarak vatandaşlara da yansıdığının altını çizen Bulut, “Maliyetlerin aşağıya çekilmesiyle müteahhitlerin aldığı kâr değişmiyor. Yüzde 20 ile yüzde 40 arasında değişen bir kâr oranımız var. Maliyetin artması demek konut fiyatlarının artması demektir. Örneğin bugünkü şartlarda evler 500 bin liraysa 2022’de 1 milyon lira olacak. Buna hazırlıklı olmamız gerekiyor. Burada müteahhitlere suçlanıyor ancak insanlar alt yapıda yatan birçok şeyi görmüyor. Demire, çimentoya, alüminyuma, kağıda, suntaya vs gelen zamlar ister istemez maliyetleri artırıyor. Bunların toplam maliyeti yüzde 100’dür. Gün geçtikçe artmaya da devam ediyor. Bu ülkede yaşıyorsak hepimiz taşın altına elimizi koymak zorundayız. Herkes topyekun düşünürse ülke olarak bir yerlere gelebiliriz” diyerek sözlerini noktaladı.
SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ
