Adnan Erkan: Hayatımdaki ilkleri Konyaspor’da yaşadım

İttifak Holding Konyaspor’un Sportif Direktörü Adnan Erkan, futbolculuk dönemlerinden günümüze kadar hayatındaki önemli noktaları Yeni Haber Spor’a anlattı. Profesyonelliğe adım attıktan sonra Konyaspor’a transfer olduğunu dile getiren Adnan Erkan, ‘Hayatımda birçok ilkle burada karşılaştım’ dedi.
Adnan Erkan: Hayatımdaki ilkleri Konyaspor’da yaşadım

Futbolculuğa başlangıç hikâyenizi anlatır mısınız?

15 Ocak 1968’de Denizli’de doğdum. Memleketimizde futbol oynamak için toprak sahası olan tek okul İmam Hatip Lisesi’ydi. Onun için birçok futbolcu ağabeylerimiz İmam Hatip kökenli yetişti. Ben orada okudum. Okulumuzun bittiği sene profesyonel oldum. Denizlispor’da 18 yaşında oynamaya başladım.

kaleci-adnan-erkan-001.jpg

Konyaspor’a transfer olduğunuz dönemden bahseder misiniz?

Profesyonel olduktan sonra 19 yaşımda da yani 1988 yılında Konyaspor’a transfer oldum. Konya’daki maceramız 5 yıl sürdü. Tamamı şimdinin Süper Lig’i, o zamanının en üst seviyesi olan birinci liginde geçti. Tabi Konya şehri 1988 yılında ilk kez birinci ligle tanışmıştı. Şehirde bir algı vardı. İkinci ligde oynayan bir takım birinci lige çıktığında sanki başka bir futbol oynanıyor gibi bir algı vardı. Bizden de haliyle beklenti çok büyüktü. Zor anları beraber yaşadık. O dönemde gündemdeki iyi oyuncuları Konyaspor tek tek toplamıştı. Bunu alabilecek gücü de vardı. Fakat takım olmakta, birlikte oynamakta zorlandık. Bu şehirde de, bizlerde de büyük hayal kırıklığı oluşturdu. Çünkü hepimiz takımların en iyi oyuncularının toplandığı ortamda bir başarı çıkacak ümidiyle buradaydık. Ama ondan sonra gerçekler yavaş yavaş kendini gösterdi ve 92-93 sezonunun sonunda küme düşme üzüntüsü yaşadık.

adnan-erkan-yeni-haber-spor-2-001.jpg

Konya’yla ilgili unutamadığınız anılarınız nelerdir?

Beklentileri ne kadar yüksek tutarsanız, hayal kırıklıkları da o kadar fazla olmaktadır. Henüz 20 yaşındayken, hayatımda henüz şehir dışına çıkmamışken Konyaspor’a transfer oldum. Hayatımda birçok ilkle burada karşılaştım. Duygusal bir yapım olduğu için, kurtlar sofrasının içinde birden ezildiğimi hissettim. Adaptasyon sürem zaman aldı. Bir dönem yedek kaldım. Tekrar oynamaya başladım. Gerçek kimliğimi buldum, iyi gidiyoruz derken sakatlandım ve çapraz bağlarım koptu. Yurtdışında ameliyat oldum. 1 yıl futbol oynayamadım. Ardından çok iyi bir kaleci, belki de ileriki futbol yaşantıma ciddi katkı sağlayan kaleci Enver Lugusic Konyaspor’a transfer oldu. Belki arkasında ikinci isim olarak bekledim ama kaleciliğe dair ondan çok şey öğrendim. Daha sonra aynı Lugusic Kayserispor’a transfer oldu. Orada hayal kırıklığı yaşattı. Aynı başarıyı tutturamadı. 5 yıllık Konyaspor maceramda hayal kırıklıkları vardı. Dönem dönem saman alevi gibi parlayan başarılı günler oldu. Sakatlıklar oldu. Sonra Konyaspor’un içinde bulunduğu yönetimsel kriz, şehrin adeta kaderine teslim olmasıyla acı bir dönem yaşadık. Takımın düştüğü sene de buradaydım. Şimdiki gelinen noktalarla o günleri kıyas ettiğimde ikisinin de aynı Konyaspor olduğuna inanmak mümkün değil.

adnan-erkan-yeni-haber-spor-8-001.jpg

Aktif futbolculuk döneminizi noktaladıktan sonraki süreçte neler yaşadınız?

Konyaspor’dan ayrıldıktan sonra farklı takımlarda futbolculuk kariyerimi sürdürdüm ve artık noktalama zamanım gelmişti. Son olarak Mersin İdman Yurdu’nda oynarken Konyaspor’a rakip olduk ve Mersin’de yendik. Daha sonra Konya’da Konyaspor bizi yendi. Konyaspor o sene şampiyon oldu. Akabinde Sakıp Özberk hoca bana futbolu bıraktırdı. Ekibimde yer almanı istiyorum dedi. O zamanlar, yukarı liglerde 20 sene futbol oynadıktan sonra alt ligler çok cazip gelmedi. Mersin’de 33 maç oynamama ve sağlıklı olmama rağmen futbolu bıraktım. Sonra Diyarbakırspor’da 1 sene antrenörlük yaptık ve hocamızla birlikte Konyaspor’a transfer olduk. Ciddi şekilde mutluydum. Evimi Konya’ya taşıdım. Ailemle birlikte geldik ve çocuklarımızı Konya’da okula yazdırdık.

adnan-erkan-arsiv-yeni-haber-spor-4-001.jpg

Konyaspor’daki antrenörlük deneyiminiz nasıl sona erdi?

Sakıp Özberk’le Konyaspor’un frekansı bir türlü tutmadı. Hamza Hamzaoğlu da o dönemlerde sportif direktördü. Bir dönem milli takım arası oldu. Antalya’ya tatile gittik. Ertesi gün hocamız aradı. Yönetim çağırdı sen de gel dedi. Ben de belli ki görevimize son verilecek diyerek tatilimi keserek Konya’ya tekrar geldim. Zafer’deki kulüp binasında buluştuk. O zamanlar başkanımız Mehmet Köseoğlu idi. Başkanımız hocamıza kan uyuşmazlığı olduğunu ve görevi bırakmasını söyledi. Sakıp hoca öyle düşünmediğini, uyuşmazlığın olmadığını söyledi. Mehmet Başkan galibiyetin olmadığını, beraberliklerle başarının gelmeyeceğini söyledi ve bırakması gerektiğini tekrarladı. Futbolcular da Sakıp hocanın antrenman metotlarına tepkiliydi. O anki konuşma tartışma boyutuna geldi. Ben araya girdim. ‘Başkan bey illa bırakacaksınız diyorsa zorlamayalım hocam’ dedim. Sakıp Hoca bana döndü ve ‘iyi de Başkan bırakmamız karşılığında para istiyor’ dedi. Ben de Başkan Bey’e ne parası olduğunu sordum. ‘Adnan Hocam ben Sakıp Hocaya 200 milyon para verdim. Şu anda 1.5 ayda hak edişi 160 milyon. 40 milyon liramı geri istiyorum’ dedi. Sakıp Hoca vermem diyor, Başkan da ‘ben almadan sözleşmeyi feshetmem, Hamza Hamzaoğlu’nu takımın başına getiririm. Seni de sahaya sokmam’ diyor. Ciddi bir restleşme oldu. Hayatımda ilk kez öyle bir toplantıya şahit oldum. Arabuluculuk yapmak istedim.

adnan-erkan-arsiv-yeni-haber-spor-2-001.jpg

Mehmet Köseoğlu ile Sakıp Özberk’in arasını nasıl buldunuz?

Hocamıza dönerek ‘siz Sakıp Özberk’siniz. Buradan ayrılırsanız hemen takım bulursunuz. Belki o aldığınız parayla yatırım yaptınız. Ama paranız olduğunda vermek şartıyla 40 milyonluk senet yazsanız olur mu?’ dedim.  Hocamız öyle olur dedi. Başkanımız da ‘açık bir senet yaz anlaştığın gün yürürlüğe girer’ dedi ve anlaşma sağlandı. Fikrim cazip geldi. Ben yardımcı hocaydım ama uzlaşmayı sağlamış oldum. Sakıp Hoca daha sonra ‘hadi bizim çantamız hazır gideceğiz ama Adnan Hocanın durumu ne olacak?’ dedi. Başkan da ‘Adnan Hoca bu şehrin evladı’ dedi. Daha önce Mehmet Köseoğlu’yla bir defa oturmuşluğum, çay içmişliğim yoktu. Sadece Konya’da daha önce görev yaptığım için bana sahip çıktı. Bu ahde vefayı göstermektedir. O kalsın dediğinde, Sakıp Hoca, ‘bu kumpasın içinde sen de mi varsın?’ der gibi bana sertçe baktı. Ben de suçluluk psikolojisine büründüm. Çünkü haddim olmayarak orada uzlaştırmaya çalışmıştım. İçimden Konyaspor’da kalmak geçiyor. Buraya ailecek yerleşmişiz. Şehir beni seviyor. Başkanımız bana sahip çıktı. Ama Sakıp Hoca’nın o bakışı sonrası ahlaki bir duruş sergilemek için Mehmet Başkan’a teşekkür ettim. ‘Ben Sakıp Hoca’yla geldim. Onunla gitmem uygun olur’ dedim. Bunu deyince hoca rahatladı. Senedi hazırladık, işlemler yapıldı. Daha sonra Havzan’daki evime gittim.

adnan-erkan-arsiv-yeni-haber-spor-1.jpg

Teknik heyetteki göreviniz nasıl noktalandı?

Bunlar yaşandıktan sonra 3 ay boyunca evden dışarı çıkmadım. Kış geldi. Bir gün bir telefon çaldı. ‘Sakıp Hoca Ankaragücü’yle anlaştı, sen ne zaman geliyorsun?’ dediler. Hoca bana bir şey demedi. Ayrıca Ankaragücü benim 7 sene formasını giydiğim kulüp. Ama bu konuda kulüpten de arayan soran olmadı. Ben Sakıp Hoca için masadan kalktım o beni aramadı. Akşam televizyonda Başkan Cemal Aydın’la imza attıklarını gördüm. Bana telefon bile gelmedi. Çocuklarımızın okulunun açılmasına 1 ay kalmıştı. Eşime dönerek memleketimiz Denizli’ye önden giderek çocuklara okul ayarlamasını söyledim. Bu işi burada bırakıyorum dedim. Öylelikle futboldaki görevimi sonlandırmış oldum. 7 yıl emek verdiğim takımın başkanı Cemal Aydın baskı yapıp beni almıyorsa, masadan kalktığım hoca beni yanında götürmüyorsa ben bu işi yapmayacağım dedim. Birikimlerimiz vardı. Ticarete girdim. Çok para kaybettiğim dönemler de oldu ama hayatı öğrenmiş oldum. Bana çok katkısı oldu. Şimdi birçok futbolcu arkadaşlarımız ticaret konusunda bizlere danışmaktadır.

adnan-erkan-arsiv-yeni-haber-spor-3.jpg

Futboldan ayrıldığınız dönemde neler yaptınız?

Futboldan o ara koptuk. 4 yıl ara verdim ve mobilya işi yaptım. Sektörü ve hayatı öğrendim. Daha sonra Denizlispor’da tekrar dönüş yaptım. Nihat Zeybekçi o zamanlar belediye başkanıydı. Bir gün yemekte karşılaştık. Bana takımın durumunu sordu. Fikrimi söyledim. Takım hakkında sohbet ettik. ‘Sabah makamıma gelir misin?’ dedi ve sabah 9’da buluştuk. Sekreterine, ‘içeriye kimseyi alma, telefon bağlama’ dedi. Saat 12’ye kadar konuştuk. Bana ‘istersen seni Denizlispor’un başkanı yapayım, istersen takımın başına geç, istersen sportif direktör ol’ dedi. Denizlispor o dönemde Süper Lig’den düşmüş, tekrar çıkabilmek için yapılanma sürecindeydi. Ben de ‘teknik direktör olursam ve başarısız olursam siz zarar görebilirsiniz’ dedim. Böylelikle sportif direktör olarak göreve başladım.  Hocalık yapmakla ilgili hayallerim vardı. Orada sportif direktör olarak başladım ve daha sonra her gittiğim yerde bu görevde bulundum. Konyaspor’dan önce Ankaragücü’nde de sportif direktör olarak görev yaptım. Ankara’da bir dönem hocanın olmadığı süreçte ben 4 maç hoca olarak görev yaptım. 4 maçta 6 puan aldık. Hiç mağlubiyetimiz yoktu. Taraftar da inanılmaz şekilde benim hoca olmamı istiyordu. Fakat pro lisansım olmadığı için görevi Metin Diyadin’e devrettik. O gitti Mustafa Kaplan daha sonra da Reşit Akçay geldi derken Ankaragücü’nde süreç böyle ilerledi.

adnan-erkan-yeni-haber-spor-6.jpg

Şu andaki düşünceleriniz nelerdir?

Belki Konya’da oyuncu olarak isteneni veremedim. Ama şimdi buraya çok donanımlı geldiğimi hissediyorum. Artık 50 yaşımı geçtim. Futbolculuk yaptım, spor yönetimi okudum. Hayatın içinde piştim. Kahramanmaraşspor’u 2 yıl boyunca yönettim. Şehirde bir şeyleri harekete geçirdik. Ankaragücü gibi zor bir camiada güzel bir görev yaptık. Buranın benim için tesisiyle, şartlarıyla daha iyi olacağını düşündüm ve Konya’da çalışmak istedim. Bir talebimiz oldu. Buraya gelmemde emeği geçen herkesten Allah razı olsun.

adnan-erkan-yeni-haber-spor-4.jpg

15 yıl sonra tekrar göreve geldikten sonra Konya’da nasıl farklılıklar gördünüz?

Bırakıp gittiğimiz Konya’yla şu anki Konya arasında büyük farklar var. İnsan gücü arttıkça, sanayisi güçlendikçe şehir daha da büyüyüp güzelleşmiş. Belki şehrin biraz daha kültürel dokunuşlara ihtiyacı vardı. O da yeni nesille birlikte hızlı entegre olmuş. Bizim zamanımızdaki içine kapanık Konya halkı yeni nesille birlikte dışarıya hızlı bir uyum süreci yaşamış. Konya çağı yakalamış. Biz çalışırken Zafer’de kalıp Tatlıcak’a antrenmana gidiyorduk. Sonra Tatlıcak’ta kalmaya başladık. Daha sonra Kayacık Tesisleri hizmete girdi. Ayrıca şehre muhteşem bir stadyum kazandırıldı. Konya Büyükşehir Stadyumu’na ilk geldiğimde 2017 yılında efsanelere vefa plaketi almaya gelmiştim. Saha girdiğimde ayaklarım titredi. Diğer şehirlerde de tesisleşme muhakkak oldu. Fakat bu tesisler yönetim zihniyetleriyle oldu. Konyaspor tesiste çok ileri seviyeye ulaştı. Bütün altyapı buraya kaydırıldı. Burası şenlendi. Öğrenciler burada çalışıyor. Antrenmanda gelerek ağabeylerini izliyorlar. Hayallerini kuruyorlar ve 3-5 sene burada olacağım diyorlar. Büyük anlamı oluyor. Hayatımda hiç kimseye özenmedim. Ama Konya’da Aykut Kocaman’a karşı olan sevginin, tüm şehrin bir hocaya bu kadar bağlılığının olmasını gıpta ettim. İnanılmaz sahip çıkılıyor. Kendisine imrendim. Bu her hocaya nasip olacak bir şey değildir. Aykut Hoca buna sahip oldu. Giderken de omuzlar üstünde gönderildi. Onun gibi bir adamın gözleri dolduğunu, ağlayarak ayrıldığını gördüm.

adnan-erkan-yeni-haber-spor-7.jpg

Konyaspor’un yeni sezon hedefleri nelerdir?

Geçen sene Konyaspor’a rakiptim. Ummadığımız şekilde bir girdabın içine girmişlerdi. Haftalarca o girdaptan çıkamadılar. Bunun sebeplerini bilemiyorum ama muhakkak suretle bir endişe vardı. Ama bu seneki avantajımız, geçen seneki kadroya yapılmış takviyelerle aynı oyuncuların oynayacak olmasıdır. Beklenmedik sakatlıklar, cezalar olmazsa bu sene geçen seneye göre daha iyi futbol oynarız ve daha güzel skorlar alırız diye düşünüyoruz. Geçen sene yalnızca Trabzonspor’un transferleri tutmuştu. Fenerbahçe, Galatasaray dünya kadar transfer yaptı tutmadı. Kamuoyunda şöyle bir algı var. Büyük transferler yaptığında, popüler isimler aldığınızda iyi işler çıkacak zannediliyor. Öyle bir şey yok. Sahada birbirini tamamlayan doğru 11 olsun karşısında kim olursa olsun yeniyor. Bu yıl lig uzun. Sakatlıklar, formsuzluklar illa ki olacaktır. Maça başladığımız 11’e sonradan dahil olan oyuncularımızın oyuna aynı katkıyı verecekleri kıvama getirmemiz lazım.

adnan-erkan-yeni-haber-spor-5-001.jpg

Konyaspor’da oyuncuların birbirleriyle ilişkisi nasıl?

Konyaspor’da takımın yerli oyuncularının aynı zamanda buranın lider oyuncuları olduğunu gözlemledik. Ömer Ali Şahiner takımımızın kaptanı ve lider oyuncusu konumundadır. Musa Çağıran lider karakterli ve ligde kendini ispat etmiş bir arkadaşımızdır. Uğur Demirok keza aynı şekildedir. Bunlar sahaya ağırlıklarını koyduğunda arkadan gelen yabancılar da bunların otoritesine ve oyun anlayışına uymaktadırlar. Balkan kökenli çok oyuncumuz var. Skubic’te dahil bir çoğu aynı dili konuşmakta ve inanılmaz uyum sağlamaktadır. Sehic’i yakından tanımıyordum. Gördüm ki, tam olarak İzzet Begovic’in torunu bir arkadaşımız. Hem karakteriyle, hem de disipliniyle çok takdir  edilesi bir oyuncu olduğunu gördük. Amir Hadziahmetovic, Deni Milosevic hepsi ayrı ayrı pırlanta gibi arkadaşlarımız.

adnan-erkan-yeni-haber-spor-3.jpg

Bu sezon taraftarı nasıl bir Konyaspor beklemektedir?

Daha önce Konyaspor’un elde ettiği yüksek başarılar yönetim ve hoca istikrarının arkasından gelmişti. İstikrar hemen hemen her işte önemlidir. Futbolda daha da önemlidir. Daha sonraki süreçte daha sık yönetim ve hoca değişiklikleri yaşandı. Böyle olunca da kadrodaki değişiklikler, oyun değişiklikleriyle sistem bir türlü oturmadı. Birlik beraberliğin artmasını istiyorum. Müthiş tesislerle, stadyumla ve ülkemizde Konya’ya duyulan güvenle sağlanacak bu birlik beraberlik yeni başarıları da getirecektir.

RÖPORTAJ: HÜSEYİN KOYUNCUOĞLU