Ajda Pekkan, Rober Hatemo ve daha fazlası! Ünlü isimler halısını Konya'daki firmadan alıyor
Konyalı Girişimci Meryem Altıntaş, azmi ve çalışkanlığıyla örnek oldu. Rustik Ev isimli markasıyla el dokuması kilim, kilim kırlent ve halı satışı yapan Meryem Altıntaş, sosyal medyanın gücünden yararlanarak ünlülerin de dikkatini çekmeyi başardı. Ajda Pekkan, Rober Hatemo ve Bendeniz gibi çok sayıda ünlü ismin kendilerinden alışveriş yaptığını dile getiren Meryem Altıntaş bir sonraki hedefinin Rustik Ev’i Konya turizmi için önemli bir marka haline getirmek olduğunu dile getirdi.
Üniversite yıllarından bu yana ticarete ilgi duyduğunu söyleyen Konyalı girişimci Meryem Altıntaş, “Lise sonuna kadar tüm eğitimimi Konya'da tamamladım. Ardından Kıbrıs'ta Girne Amerikan Üniversitesinde Uluslararası İlişkiler okudum. Aslında hayalimde siyaset yönünde bir ilerleyiş vardı ama ticarete de ilgi duyuyordum. Üniversite hayatım boyunca hep ticaretle uğraştım. Lefkoşa'da Dışişleri Bakanlığında staj yaptım. Orada staj yaparken sürekli bavulla gittim geldim. Oradaki bayanlara bir şeyler satayım, paraya dönüştüreyim diyordum. Okulum yarı bursluydu ve yaptığım ticaretlerle kalan parayı kendim ödüyordum. Hep çalıştım.” ifadelerini kullandı.

KIBRIS’TAKİ KOLEKSİYON MAĞAZASI IŞIK OLDU
Kıbrıs’ta çalıştığı koleksiyon mağazasının kendisine ışık olduğunu kaydeden Meryem Altıntaş, “Kıbrıs'ta part time olarak bir koleksiyon mağazasında çalıştım. Orası bana çok şey kattı. Ticaret çocukluğumdan beri olan bir basamaktı ama o mağaza benim için çok kıymetliydi. İşletme sahibi dünyayı geziyordu. Hangi ülkede ne kıymetli onu bulunduruyordu. Altın da, kıyafet de, dekorasyon da vardı. Hindistan'dan en güzel ipeği, Afrika'dan kehribarı getirmiş. Hangi ülkeye giderse oradan özel koleksiyonlar getirirdi. Kuyumculukta ünlü markaların koleksiyonluk ürünlerini satıyordu. Çok hoşuma gidiyordu. Ben de böyle gezebilsem diye düşünüyordum. Nitekim ona şimdi kavuştum.” dedi.

‘İÇİMDE TİCARET İÇİN HEP TUTKU VARDI’
Her zaman içinde ticaret için bir tutku olduğunu söyleyen Meryem Altıntaş, “Üniversite hayatım sona erdikten sonra Konya'ya geldim ve ücretli öğretmenlik yaptım. Babam ve nişanlım sanayi tarafında çalışmamı istemedi ve ben de boş durmamak için dershanede ücretli öğretmenlik yaptım. 2-3 yıl kadar bu görevi yaptıktan sonra evlendim. Evlendikten sonra eşim çalışmamı istemedi ve yalnızca evde ingilizce üzerine özel dersler vermeye başladım. Çocuğum doğduktan sonra öğretmenliği istemedim ve bıraktım. İçimde ticaret için hep bir tutku vardı. Çevremde ise maalesef bu konuda olumsuz yaklaşımlar vardı. Eşim hekim olduğu için ticarete girmeme kimse sıcak bakmıyor ve ihtiyacın yok diyorlardı. Halbuki ihtiyacım olduğu için değil çok istediğim için ticaret yapmayı düşünüyordum.” şeklinde konuştu.

EV ALDILAR, RUSTİK EV’İN HİKAYESİ BAŞLADI
Yeni aldıkları bir ev sonrası Rustik Ev markalarının hikayesinin başladığını dile getiren Meryem Altıntaş, “O zamanlar bir dairede oturuyorduk. Eşimin rahmetli babaannesinin desteğiyle hayalimizdeki eve sahip olduk. Rustik Ev'in başlangıcı da o ev oldu. Satın aldığımız evin iç dekorunu eski şekilde yaptım. Çünkü bu ürünlere merakım vardı. İnstagramda da Rustik Ev isminde sayfa açtım. Eski ve antik görünene Rustik denildiği için bu kelimeyi kullandım. Mutfağıma eski model terekler taktırdım. Evime yaptığım her dekoru o sayfamda paylaşıyordum. Bu sayfada ilerleyen zamanlarda ticaret yapma fikrim vardı ama tabi ki kolay olmadı. İnstagramda yılmadan bıkmadan evimle alakalı paylaşımlar yapmaya devam ettim. Amacım bu sayfada bir kitlem olacak ve burada Konya dışına bir şeyler satacağım diyordum. Bunu hayal ettim. Kendimi de ailemi de sayfada hiç göstermedim. Sadece banyo, salon gibi tüm odaların dekorlarını paylaştım. Bir zaman sonra takipçi sayım 10 bine ulaştı ve burada ne satabilirim diye düşünmeye başladım.” dedi.

KİLİM KIRLENT SATARAK TİCARETE BAŞLADI
El dokuması kilim kırlent yaparak instagram üzerinden ticarete başladığını söyleyen Meryem Altıntaş, “10 bin takipçiye ulaştıktan sonra görüntülenme istatistiklerimi analiz etmeye başladım. Ne satarsam gider diye araştırıyordum. Güneysınırlıyım ve oraya bağ evi yapacaktık. Oraya el dokuma Isparta halısı aldık. Kırlentler makine işiydi ve yakışmadı. El dokuması kilimleri kestirip kırlent yaptırdım. Onu paylaştım ve müthiş beğeni aldı. Yapacağım işi buldum dedim. Bu işe kırlentle başladım. Halı da kilim de o zamanlar yoktu. 6 tane kırlentim vardı. Daha elimde fazladan ürün de yoktu ama ilk etapta 30'a yakın sipariş aldım. Hemen onları tedarik ettim. 200 tane kırlent oluşturdum. Mevcut takipçilerime satış yapmaya devam ediyordum.” ifadelerini kullandı.

İSTANBUL’DAN GELEN TELEFON HAYATINI DEĞİŞTİRDİ
Instagram satışlarının henüz üçüncü ayında İstanbul’dan gelen telefonun hayatını değiştirdiğini vurgulayan Meryem Altıntaş, “Satışlarımın üçüncü ayında bana bir telefon geldi ve çok cesaretlendirdi. Maxx Royal Otellerinin restoranlarını işleten Şef Tayfun Polat aradı. Sonradan Gurme isminde de yüksek takipçili hesabı vardı. İstanbul'da Holywood yıldızlarını ağırlayacağı çok özel bir mekan yapıyordu. Türkiye'de daha önce olmayan bir işletme hazırlıyordu. Restoran ve eğlence mekanı olacaktı. İçerisinde özel misafirlerin ağırlandığı ve fiyatlarının yüksek olduğu localar bulunuyordu. Buranın tüm kırlentlerinin ve kilimlerini benden almak istediğini söyledi. Ama elimde kilim yoktu. İnstagramdaki hashtaglerimizden bizi bulmuş. Elimizde iki yüz adet kırlent var ve o bizden iki binin üzerinde kırlent istedi. Şirketim, marka patentim ya da bu kadar ürünüm yoktu. O cesaretle hemen hızlıca şirketimi kurdum, marka tescilimi aldım. Kırlentlerimi yaptırdım.” dedi.

‘ÜNLÜ OYUNCULAR BENİM KIRLENTLERİMİ KULLANIYORDU’
İşe başlamasının ardından kısa bir zaman geçmesine rağmen satış yaptığı kırlentlerin dizilerde ünlüler tarafından kullanıldığını görünce duygulandığını söyleyen Meryem Altıntaş, “Bu işlerle uğraşan arkadaşlarımız kırlent yapılacak kilimleri bulmak için köy kasaba dolaşıyorlardı. Nitekim de bulduk ve istedikleri kadar kırlent oluşturduk. Tayfun Beyin mimarı ile çalışmaya başladık. Yasak Elma gibi birçok dizi restoran olarak orayı kullandı. Kırlentlerimi kullanan birçok ünlü gördüm. Gala gecelerini de orada yapıyorlardı. Örneğin uzun sahnelerde Şevval Sam'ın yaptığım kırlentime yaslandığını görüyordum. Yeni başlayan biri olduğum ve henüz dördüncü ayımda bunu başardığım için bunları görmek inanılmaz bir mutluluktu. Orada duygulanıyordum. Bu beyefendinin mimarı benimle diğer lüks kafeler ve restoranlar için çalıştı. Kilimler de istemeye başladılar fakat istedikleri güneşte soldurulmuş kilimlerdi. Çünkü Fas, Tunus havasında mekanlardı. Bu sebeple kilimlerimizi asit havuzlarında erittik.” ifadelerini kullandı.

‘KİLİM KIRLENTİN YANINDA HALI SATIŞINA DA BAŞLADIK’
Kısa bir zaman sonra kilim kırlentin yanında halı satışlarına da başladıklarını kaydeden Meryem Altıntaş, “Anadolunun her yerinden ürünler aldık. Uşak'tan Sivas'a kadar dokuma kilimler elde ettik. Bunları yapmayı başardığımızı görünce cesaretlendim ve artık halıya da geçebilirim dedim. İlk başta eski halılarla başladık. Onları topluyordum tamir ettirip bakımlarını yaptırıyordum ama meşakkatli bir işti. Bir de herkes dokuma halıyı sevmiyordu. İşim gerçekten zordu. Bu ürünleri bitirmeyi başardım ve artık ithal grubu ürünleri satmayı düşündüm ve onları getirdim. Şimdi dönüp baktığımda elimdeki halı, kilim çeşidi Türkiye'de yok diyebilirim. Hem anadolu hem de ithal grubun bu kadar çeşitli olduğu başka mağaza göremedim. Çok şükür üç yılda güzel yerlere geldik.” dedi.

‘GELEN MÜŞTERİLERİN BOŞ ÇIKMA İMKANI YOK’
İşletmelerine gelen müşterilerin alışveriş yapmadan çıkmadıklarını söyleyen Meryem Altıntaş, “Bir yıl boyunca tüm paylaşımlarımı evimin salonunda yaptım. Eşim de artık bir işletme almamız gerektiğini söyledi. Böylelikle Meram'da bir yer aldık. Devraldığımızda burası çok harabeydi. Burayı tamamen ayağa kaldırdık. Aldığımız ev 3 katlı ve bodrumluydu. Burayı kendimize göre dizayn ettik. Yukarı katımızı fotoğraf çekim alanı yaptık. Çok şükür geldiğimiz şu noktada her şeyi inanarak yaptık. Buraya gelen müşterinin boş çıkma imkanı yok. Eğer makine halıda ısrarcıyla ancak o zaman almayabilir fakat dokuma almaya geldim diyorsa kimseyi boş göndermeyiz. Randevulu çalıştığımız için her müşterimize özel ilgi gösteriyoruz. Ekip arkadaşlarımız da güler yüzlü. Gelen misafirlerimize hem halılarımızı detaylı şekilde anlatıyoruz hem de ikramlarda bulunuyoruz.” şeklinde konuştu.

‘DOKUMA HALIYI ÇEYREK ALTINA BENZETİYORUM’
Dokuma halının her yıl değerlendiğini ve çeyrek altına benzettiğini dile getiren Meryem Altıntaş, “Gelen misafirlerimiz buradan sadece halı almıyor. Evladiyelik olan torunlarına bırakabilecekleri miras alıyorlar. Ben dokuma halıyı çeyrek altına benzetirim. çünkü her sene değeri artar. Müşteriye verdiğim zaman bir sene sonra verdiğim fiyatın üstünde oluyor. Dokuma halı bir mirastır. Boşa yapılmış bir yatırım değildir. Bizim için eski halıları toplayan arkadaşlarımız var. Toplu olarak alıyoruz ve satışını yapıyoruz.” dedi.

‘HALILARIMIZ HER BÜTÇEYE HİTAP EDİYOR’
Meryem Altıntaş, “Rustik Ev bünyesinde şu anda el dokuma kilim kırlentler, kilimler, halı grubu, İran sumaklar yani halı ve kilim tekniği dokunmuş gruplar, yün ve ipek halılar el dokuması şeklinde bünyemizde bulunuyor. Özbekistan'dan ithal ettiğimiz ipekli örtülerimiz var. Onların kırlentlerı, masa ve yatak örtüleri var. Halılarımız her bütçeye hitap ediyor. Çok pahalıdır alamam diyenler oluyor. Burada 6 metrekare el dokuma halıyı 8 bin liraya alabiliyorsunuz. Makine ürünleri daha fazla çıkabiliyor. Evim çok lüks ve ultra lüks bir dokuma halı istiyorum derseniz de iki yılda dokuması tamamlanan yeni dokuma şaheser halılarımız da bulunuyor. Örneğin Aston Martin'in İstanbul'daki bayisi Nevzat Kaya Bey'e satış yaptık.” ifadelerini kullandı.

‘90’LI YILLARIN TANER’İ MÜZAYEDEMİZE KATILDI’
Instagram’dan yaptıkları müzayedelerinde 90’lı yılların Taner’i olarak bilinen Taner Yazıcı’nın sipariş verdiğini söyleyen Meryem Altıntaş, “Müzayedelerimizde 90'lı yılların Taner'i ile tanıştık. Eşim 90'lar hastası ve müzayedelerimizde onun müziklerini de açıyorduk. Canlı yayınlarımıza Taner Yazıcı isminde kullanıcı ürün alıyordu. Biz onun ünlü isim olan Taner Yazıcı olduğunu bilmiyorduk. Affetmedim Kendimi isimli albümüyle çıkış yapmıştı. O dönemlerde Kral TV'de TOP 10'de ilk üçte yer alıyordu. O ürün alıyordu paketliyor gönderiyorduk. Üçüncü hafta halı aldıkta sonra Konya'ya konsere geldiğimde size uğramak istiyorum diye yazdı. Bunun ardından profiline girip baktığımda 90'ların Taner'i olduğunu anladım. Daha sonra aradık konuştuk. Konya'ya davet ettik. Çok mütevazi biri. 19 yaşında evlendiği kişiyle hala devam ediyor. Bizi Bursa'ya davet etti, iki gün ağırladı. O Konya'ya geldi, misafir ettik. Hatta Rustik Ev'de misafir odamızda konakladı. O bizim ilk ünlü tanışmamızdı.” dedi.

ÇOK SAYIDA ÜNLÜ ALIŞVERİŞ YAPTI
ilerleyen günlerde çok sayıda ünlünün kendilerinden alışveriş yaptığını belirten Meryem Altıntaş, “Sonrasında dizi oyuncularından 3 milyon takipçisi olan Rabia Soytürk hesabımızı takibe aldı. Veda Mektubu isimli Kanal D dizinde başrol oynamıştı. Onunla konuşmamız oldu. Bendeniz geçen hafta halı aldı. Rober Hatemo bizimle irtibata geçti. Yine yakın dönem önce Ajda Pekkan'ın asistanı aradı. Ajda Hanım'ın Bodrum'daki evi için halı istiyoruz dediler. O satıldı dedik fakat Ajda Hanım onu istiyor dedi. Çok güzel bir Türkmen halısıydı. Merak etmeyin onu bulacağım dedim. Çünkü Ajda Pekkan hayalimizin üzerinde bir isim. İstanbul'u ayağa kaldırdım. Fakat hiçbir yerde bundan bulamadım. En son Pakistan'a haber gönderdik. Bunlardan üretilmesi için talep oluşturduk ve modelleri oluşturduk. Bodrum'a gittikleri zaman gönderdiğimiz modellerden yerinde seçim yapacaklar ve iki tane 3 metrekare halı göndereceğiz. Anlaşmamızı sağladık. Bugün de Mısır'da tanınmış bir olan, 8.2 milyon takipçili Mona Zaki isimli hanım bizi takip etti. Kuveyt'te bir doktora halı göndermiştim iyi bir referans oldu. Onun sayesinde birçok müşteri geldi.” şeklinde konuştu.

FİLİSTİN PAYLAŞIMLARINI CESURCA YAPTI
İsrailli müşterilerinin olmasına rağmen sayfasında cesurca Filistin’e destek paylaşımları yaptığını dile getiren Meryem Altıntaş, “Bir ara İsrail'den birçok gazeteci eklemişti. Oranın insanlarından da çok fazla talep vardı. Filistin'i desteklediğim paylaşımlarımın ardından takipten çıktılar. Benim için her şey ticaret değil. O yüzden hiç bunu göz ardı etmeden hikayemde paylaşımlarımı cesur yüreklilikle yaptım. Onlar takipten çıktılar ama bilmeleri lazım ki, ticari kaygımı güderek bu zulme sessiz kalamazdım.” dedi.

HER CUMARTESİ MÜZAYEDE GÜNÜ
Her hafta Cumartesi günleri Instagram üzerinden müzayede yaptıklarını kaydeden Meryem Altıntaş, “Müzayedelerimizi her Cumartesi günü saat 21.00'de başlatıyoruz. Her hafta müzayedelerimiz için mal girişimi farklıdır. Mevcut olanları sergilemeyiz. O hafta için özel olarak gelir. Müzayede öncesi yerleştiririz. Antika ürünler de olduğu için yırtığı, söküğü olmamasına dikkat ederiz. Mahcup olmak istemeyiz. Hatalar varsa gerekli kilim tamircileriyle irtibata geçer ve hazır hale getiririz. Ben kamera arkasında olmayı seviyorum. Seslendirmeyi yapıyorum. Çalışma arkadaşlarımız Bengisu Keleş ve Didem Yüncü görüntüye çıkıyor, sunumu yapıyor. Onlara kardeşlerim diyorum. Bir halı sattığımızda benden çok onlar seviniyor. Burayı çok güzel sahipleniyorlar ve bu beni çok mutlu ediyor. Klasik müzayede yapmıyoruz. Çoğu takipçimiz dizi izler gibi izlediklerini söylüyorlar. Keyifli bir ortam oluşuyor. “ ifadelerini kullandı.

‘KONYA TURİZMİNE CİDDİ KATKI SAĞLAMAK İSTİYORUZ’
Rustik Ev ailesi olarak Konya turizmine ciddi katkı sağlamak istediklerini söyleyen Meryem Altıntaş, “Çalışma arkadaşlarıma bu işin çekirdeğinden birlikte çıkıyoruz diyorum. Onlar da işimizi özümsüyorlar. Şimdi halı katlıyorlar ama yarın farklı bir noktada olacaklar. Buraya şu anda da üst seviye insanlar geliyor fakat öyle bir noktaya geleceğiz ki özel uçakla gidip halı verip geleceğiz. ÜŞu anda belki hala istediğimiz seviyede değiliz fakat Konya turizmine de ciddi katkı sağlamak istiyoruz. İnsanlara, Rustik Ev turizm için olmazsa olmaz dedirtmek istiyoruz. Kelebekler Vadisi nasıl ki Konya'nın turizmine ciddi katkı sağladıysa biz de bunu başarmayı hedefliyoruz. Şu anda 3 yılda bu noktaya geldikysek 1-2 yıl içinde de bu turizm katkısını sağlamak istiyoruz. Dünyada barış olduğu ve zulümler bittiği sürece daha kolay başarırız. Hayal kuruyoruz fakat yarın hiçbir şeyin garantisi yok. Allah biz Müslümanları korusun. “ dedi.

‘HERKES GİZLİ HAZİNESİNDEKİ YETENEĞİNİ KEŞFETMELİ’
Son olarak girişimde bulunmak isteyen kadınlara da seslenen Meryem Altıntaş, “Herkesin gizli hazinesinde bir yeteneği vardır. Ya çok iyi pasta yapar. Ya çok iyi hitabeti vardır. Kendini dinlettirir, güzel konuşur. Ya çok iyi eğitimcidir. Ben inanıyorum ki insanoğlunda yeteneksiz kimse yok. Sadece o gizli hazinesindeki yeteneğini keşfettiğinde ve üzerine gittiğinde başarılı olur. Her zaman ürün satılmayabilir. Biz de bir ay hiçbir ürün satamadığımız zaman oldu. Fakat üzerine gitmek lazım. İnsan rakiplerini acıtarak değil, kendi kendine rakip olarak çalışmamalı. O yeteneğinizi keşfettiğinizde üzerine gidin. Türk kadını çalışkandır. Bireysel olarak gücünüzü fark edin.” diyerek sözlerini tamamladı.

