AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı: Türkiye’yi yolundan döndüremeyecekler!

AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, İl Başkanlığında düzenlenen basın toplantısında gündemi değerlendirdi. ABD Başkanı Biden’ın skandal ifadelerine tepki gösteren Angı, Konya gündemine dair de önemli açıklamalarda bulundu.
AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı: Türkiye’yi yolundan döndüremeyecekler!

AK Parti Konya İl Başkanı Hasan Angı, İl Başkanlığında düzenlenen basın toplantısında gündemi değerlendirdi. ABD Başkanı Biden’ın skandal ifadelerine tepki gösteren Angı, Konya gündemine dair de önemli açıklamalarda bulundu. Tarih boyunca Türkiye topraklarında mücadelelerin eksik olmadığını söyleyen Hasan Angı, “Bu şanlı tarihe rağmen bunu karalamak isteyenler de eksik değil. Geçtiğimiz günlerde Amerika Birleşik Devletleri Başkanı çıkıp 40 yıldır Türkiye’nin ensesinde boza pişirmeye çalışan, 1915 olayları diye tarihe mal olmuş, o günkü coğrafyada yaşayan Ermenilerin içinden oluşturdukları çetelerle bağımsız bir Ermenistan hayalini kurduranlar sonuçta en büyük eziyeti hem o bölgedeki Ermeni vatandaşlara hem de bu toprağın çocukları olan Türklere ve Kürtlere bu zulmü çektirmişler. Şimdi de adını soykırım koydukları bir döneme götürmeye çalışıyorlar ki son derece yanlış. ABD Başkanının bunu diyebilmesi adına önce kendi tarihlerine bakmalılar. Hala siyahilere Amerika’daki uygulamalar ortada. Yakın tarihe baktığımız zaman medeniyetin beşiği, güya Avrupa’nın göbeğinde Bosna Hersek’de resmen haçlı seferleri tekrar zuhur etti. Oradaki masum onca insanın canına, malına, ırzına acımasızca dünyanın gözü önünde bu sapkınlıklar yapılırken sözüm ona batı, kendi mezhebinden olan kimisi Sırpları desteklerken Almanya’ya emanet edilen insanlar ki bu uluslararası kuruluşların da büyük kusuruydu. Hala her yıl Bosna Hersek’te toplu mezarlar yeniden defnedilir hale geliyor” şeklinde konuştu.

img-3001.jpg

‘TÜRKİYE ARTIK KENDİ MÜHİMMATLARINI ÜRETİYOR’

Türkiye’nin artık kendi ayakları üzerinde duran bir ülke olduğunu söyleyen Angı, “100 yıl öncesine gidinceye kadar dönüp Karabağ’daki yaşananları, hala devam eden Suriye’de kardeşi kardeşe kızdıranlar ve Türkiye’de PKK, o günü bu güne taşıma arzusunda. O bölgedeki Kürt kökenli vatandaşlara bir bağımsız devlet sözü veren yine Batı ve Amerika, PKK/ PYD üzerinden bugünü yaşatıyorlar. Maalesef HDP’de bu oyuna geliyor. Bu siyasi harekete oy veren seçmene seslenmek istiyorum. Oy verdiğiniz bu insanların niyeti ne? Aynı akıbetleri yaşamamak adına bu aziz vatana karşı hürmette kusur etmemek, bu devlete sahip çıkma hassasiyetiyle yol yürümek gerektiğini herkes fark etmeli. Yoksa aynı acıları yaşayacak, tarihin tekerrürüne sebep olacaklar bu vebali taşımayı bırakın, kendisinden sonraki nesillere bile hesabını veremeyecek bir noktaya gider ki buna da hiçbirinin hakkı yok. Siyaseten bunlarla yol yürüyenler de buyurun yol arkadaşlarınız bunlar diye işaret etmeniz gerekiyor ki çoğu zaman bu tür meseleleri bile iktidarın daha ötesinde Sayın Cumhurbaşkanının başarısızlığına yorum yapabilmek için bu kadar aymazlığı da gösterebiliyorlar. Bugün harekatlarda kullandığımız mühimmatların büyük bir kısmı milli mühimmatlardır. Artık kendimiz üretiyoruz” diye aktardı.

img-3010.jpg

‘EKONOMİK SALDIRILAR TÜRKİYE’Yİ YOLUNDAN DÖNDÜREMEYECEK’

Ekonomideki bir takım saldırıların bile Türkiye’yi yolundan döndüremeyeceğini ifade eden Angı, şöyle konuştu: “ İçeride hala ihanet şebekeleri fırsat ararken üzerinden tam 14 yıl geçmiş. Bir taraftan bu millet bunları hak etmiyor diye üzülüyorum bir taraftan da gülüyorum açıkçası. O gün adaylığına karşı duydukları Sayın Abdullah Gülü bugün kurtarıcı olarak karşı ittifak nasıl aday olma süreci yönetiriz diye telaş içinde. O günü hatırlayın. Bir taraftan askerlerin temsilcilerine laf ettirmeye çalışanlar, öteki tarafta o meclisin oylamalarında bulunan bir milletvekili olarak henüz daha oylamamız başlamamışken Anayasa mahkemesinin kapısında soluğu alıp ve o gün ki olan açıklamalar da hala kulaklarımız da diri olarak duruyor.  ‘Anayasa mahkemesi bizim istediğimiz şekilde karar vermezse bunun sonucuna herkes katlanır’ diye tehdit vari konuştular. Bunu yaptıranlara, yapanlara 2010 yılı geldiğinde aynı merkezde bir kaset operasyonuyla neler yaptığını da maalesef yaşadık. Türkiye bu tür müdahalelerle yolundan asla döndürülemeyecek. İşte 104 emekli amiralin bir şeyler demeye çalışmasının da son dönemlerde görüntüler çıkarmaya başladığı bir dönemi yaşıyoruz. Türkiye hem içeriden hem dışarıdan pek çok mücadeleye karşı şanlı direnişini gösteriyor.”

‘EKONOMİK İVMELER BOYUN EĞDİRMEDİ’

Angı, belirli bir güçlü noktaya taşınmış olmanın ve ekonomideki yakalanmış ivmelerin onlara boyun eğdirmeyen bir yapıyı sağladığını söyledi.  Angı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye son iki yıldır İMF masasına oturmuyor. Geçmişte IMF masasına oturmayan Türkiye kendi ülkesini yönetemeyen 500 milyon dolarlık kredi dilimlerinin gelmesi şartlara bağlı olan, o şartlar için de ‘işçisine, memuruna çalışanına zam yapmayacaksın’ şartını ‘üretimle ilgili tesis kurmayacaksın’ şartı, ‘borç ödemek için elinden gelen her şeyi borç verenlere karşı yükümlüğünü getirecek pozisyonda yürüten bir anlayışa tekrar Türkiye’yi sokma hamlesi. 2002 sonunda merkez bankasının brüt ve net döviz rezervi  26 buçuk milyar dolar görünen brüt rezervi var. 23 buçuk milyar doları sadece İMF’ye olan borçtu. Diğer borçlar yükümlülükler bir taraftaydı. Böyle bir dönemde AK Parti ekonomiyi iyi bir şekilde yöneterek 140 milyar dolarlara doğru gelmiş, altın rezervini artırmış, dünyada belli bir güce ulaştığı için de Amerika bundan rahatsız olup bir sürü operasyonlar çekmiş. Bunları birlikte yaşadık. Bunlara rağmen Türkiye elindeki argümanlarıyla bu dönemi çok daha güçlü götürecek tedbirler aldı.”

img-3008.jpg

“TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE DEĞİL”

Başkan Angı konuşmasının devamında, “128 milyar ile ilgili gerekli açıklamalar yapıldığı halde halen farklı eleştirilerle algı oluşturmaya çalışıyorlar. Türkiye eski Türkiye değil. Güçlü bir Türkiye olma yolunda da emin adımlarla ilerliyoruz. Çünkü başında dirayetli ve cesaretiyle de yol yürümekten korkmayan bir cumhurbaşkanı var. Geçmişte bu ülke ne cumhurbaşkanları ne başbakanlar gördü.  Yaşadığımız onca kriz döneminde Türkiye’ye ne faturaların kesildiğini bilen insanlarız. 80 öncesi yoklar ülkesi 70 sente muhtaç bir ülke olan ve petrol ithal edemeyen bir Türkiye vardı. Bunun faturası da vatandaşa kesiliyordu. Gıda maddelerini alabilmek için kuyruklarda bedel ödemiş bir nesiliz. Yıl 2001 Türkiye’de enerji kesintileri var. Gerekçeleri de enerji yatırımları yapılamadığı için mecburen üretim yetmiyor. Sınırlamalı destekler veriliyor. Bugün ise yenilenebilir enerjide güneş, rüzgar, jeotermal gibi  her yönüyle yatırımlar yapmış bir ülkeyiz. Üretimimizin ciddi oranda yenilenebilir kaynaklara döndüğünü görüyoruz. Bir taraftan da nükleer teknolojiyle ülkemiz tanışsın diye santral inşaatlarımız devam ediyor. Buna bile laf edenler var. Halbuki Türkiye enerji çeşitlendirmesini yerli kaynaklara döndürerek ithalattaki enerjinin yükünü azaltamaya çalışıyor hem de enerji arz güvenliği de sağlamaya çalışıyor” dedi. Geçmişte sismik ve arama gemilerinin kiralandığını ifade eden Angı, “Alınan sonuçların ne derece sağlıklı olup olmadığı şüpheliydi. Bugün yerli ve milli gemilerimizle bu arama işlerimizi yürütüyoruz. Bunu yapan Bakanlara bile çamur atmaktan geri durmadılar. Türkiye ciddi mesafeler aldı. İyi bir noktada yürüyor. Daha da güçlü olarak ileriye doğru hedefler koydu” dedi.

“LAF OLSUN TORBA DOLSUN DİYE KONUŞUYORLAR”

Angı, “Valimiz ve Kaymakamlarımız ilçelerimiz ve şehrimiz için ellerinden gelen gayreti gösteriyor. Mevcut sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları üzerinden de ihtiyaç sahiplerine destek olunuyor. Bir taraftan üreticinin elinde kalmış olan patates ve soğanla ilgili bir süreç yönetildi. Buna bile laf edenler çıktı. Sırf laf olsun torba dolsun diye konuştular. Burada 2 türlü çalışma yapıldı. Küçük üreticinin elinde kalan malın değerlendirilmesi ve bu ürünlerinde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması amaçlandı. 2018 seçimlerinde soğan ve patates fiyatlarıyla bizi hep eleştirdiler. O gün bunu diyenler bugün ise vay efendim siz milleti kuru sağana muhtaç ettiniz diyorlar. Dünyada tarım ürünleri ile ilgili yaşananlar zaten ortada. Patates üretimi fazla ve beklemeyecek bir ürün olduğu için çözüm ürettik. Bu konuda bile iktidarı nasıl eleştiririz çabası içindeler. Diğer taraftan büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz ilk günden beri sosyal destek çalışmaları ile ilgili ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar” şeklinde konuştu.

img-3004.jpg

‘KONYA, DÜNYADA DA SEVİLEN VE ANILAN BİR ŞEHİR’

Angı, “Geçtiğimiz haftalarda bir oda başkanı yaptığı açıklamada olmayan bir şey üzerinden bir fırına koparmaya çalıştı. Bu bir yılda bazı iş kollarında büyük sıkıntılar var. Devlet aldığı tedbirlerle bunu hafifletmeye çalışıyor. Yerelde de tedbirler alındı. Oda yöneticileri temsil ettiği esnaf kitlesini geleceğe taşıma için yaptığı çalışmalarını kamuoyu ile ortaya koyar. Bir kısım oda başkanlarımız gayet makul talepte bulunuyor. Bizde bunları yetkililere iletiyoruz. Sadece bu şehrin değil ülkenin de esnafına, sanatkarına ilgili kesimlere hep birlikte sahip çıkmalıyız. Meram Belediye Başkanımız Mustafa Kavuş, filyasyon ekiplerine bir tesisini kullanması için tahsis etmiş. Bir iftarı da orada çalışan kardeşlerimizle birlikte yapmış. Bunu bile sanki yüz karası gibi sunma gayreti içinde olanlar var. Bu takdir edilecek bir davranış. Sağlık çalışanlarımıza moral olmak için yapılan bir davranış. Bu şehirde her gün onlarca güzel işler oluyor. Siyaset bunları görememek değildir. Bu ülkede bu şehirde yaşıyorsak, bu ülkeyi, şehri güçlü kılacak büyütecek işlere imza atmalıyız. Konya gerçekten sadece yurt içinde değil dünyada sevilen sayılan, anılan bir şehirdir. Bu mübarek şehirde de yaşamaktan son derece mutluyuz” diye konuştu.

“KONYALILAR HAYIR İŞLERİNDE DUYARLIDIR”

Konya'da yaşamaktan dolayı son derece mutlu olduğunu ifade eden Angı, “Tarihin getirdiği zenginlik insanlarımızın merhamet hissi, dünyanın neresinde mazlum bir coğrafya varsa, Konyalı hayırseverlerin o katkılarıyla Konyalı STK'ların organizasyonlarıyla her tarafa ulaşıyor. Tüm hemşehrilerimize teşekkür ediyoruz. Konya bu işlerde duyarlıdır. Hem içeride kendi birlik ve beraberliği tesis etme noktasında en ücradaki ihtiyaç sahibine ulaşma çabası gösteren kardeşlerimiz, aynı şekilde dünyanın öteki ucuna da ulaşmaya çalışıyor. Bu şehrimizin bir avantajıdır. Geçmişten bu güne bu şehir için çırpınan çok değerli büyüklerimiz vardı. Allah hepsine rahmet eylesin. Bugün nöbette bizler varız. Yarın biz de devredeceğiz ama bu şehrin hukukunu korumak da hepimizin görevidir. Yıllar yılı özlemle beklenen tarımsal sulamadan hızlı tren ulaşımına birçok yatırım yapıldı. Bu şehir Türkiye’de YHT ile ulaşılan ikinci şehir oldu. Bir taraftan Karaman hattına doğru hızlı trenle yürüyeceğiz, oradan Mersin’e gideceğiz. Sivas tarafı devam ediyor” dedi.

“TÜRKİYE GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE YOLUNA DA DEVAM EDECEK”

Sağlık yatırımlarının bugünleri kurtardığına değinen Angı, “Hastanelerimizin durumunu herkes biliyor. Eğer hastanelerimiz bu kadar iyileştirilmiş olmasaydı, pandemi döneminde işimiz çok zordu. Bir yılı aşkın süredir gece gündüz büyük bir fedakarlıkla sağlığı sunmaya çalışan sağlık çalışanlarımıza teşekkür ederim. Sevdiklerimiz aramızdan ayrıldı. Genç yaşlı, hasta sağlam fark etmedi birçok kişi vefat etti. Böyle zor bir dönemde birlik beraberlik içinde olmaya mecburuz. Dışarıdan saldırıları hepimiz görüyoruz. Türkiye’yi bir kaşık suda boğmak isteyenler az değil. Ama Allah’ın izniyle yetmeyecek. Türkiye güçlü bir şekilde yoluna da devam edecek” dedi.

“EĞLENCE MEKANLARI TAŞINACAK”

Basın toplantısının sonunda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Angı, eğlence mekanları ile ilgili olarak gelen bir soruya ise şöyle cevap verdi: “Eğlence mekanlarını devlet mühürlüyor, cezayı yazıyor. Ertesi gün mührü kırıyorlar. Şehir olarak ne yapmalıyız dersek; Sanayi bölgesindeki o dükkan sahiplerinin 3 kuruş fazla kira için başlayan bir süreç. Orası eğlence bölgesi değil. Birçoğu da ruhsatsız olan yerler. Bunların farklı bir bölgeye taşınmasıyla ilgili ciddi bir çalışma var. O bölgenin temizlenmesi gerekiyor. O mahallede yaşayan insanların pek çok şikayeti var. Türkiye’nin her tarafından benzer şeyler basına yansıyor ama Konya gibi muhafazakar tanınan bir şehirde bu tür görüntüler olmamalıdır. Şehir olarak bu mücadeleyi yürütelim. Fuhuş meselesi de şehri yönetenlerin gündeminde yer alıyor. Bunları takip ediyoruz.”

“KONYA GEÇMİŞTEN BUGÜNE SAĞDUYULUDUR”

Konya’nın geçmişten bugüne, devletin huzuru için sağ duyuyla dönemin iktidarlarını belirleyen bir duruş ortaya koyduğunu söyleyen Angı, “AK Parti’ye 2002’den itibaren verilen desteğe karşı, acaba ne oluyor sorusunu akla getirtmek için Mevlana Meydanı’nda başlayan bir hikaye. Mağdur olan, zorlanan esnaf gruplarımız var. Bunlar çözüm için devletten beklentilerinin yerine gelmesi hem de zor günleri aşma adına bir çaba sarf ediliyor. Bunu istismar etmek adına geçmişten borçlu, dertli, suç unsuru işlemiş kişiler esnaf yanıyor diye esnafı istismar ederek gündem oluşturmaya yönelik çaba içindeler. Konya’mızın tüm derdiyle dertlenen başta Cumhurbaşkanımızdan tüm bakanlarımıza teşekkür ediyoruz. Gerçekten Konya’nın meseleleriyle birebir ilgileniyorlar” dedi.

YENİ HABER