AK Parti Sözcüsü Çelik'ten darbe tartışmalarıyla ilgili açıklama!

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: "Türkiye'nin bir darbe gündemi yoktur fakat belli bir siyasi odağın iflah olmaz bir darbecilik gündemi vardır." dedi.
AK Parti Sözcüsü Çelik'ten darbe tartışmalarıyla ilgili açıklama!

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Şimdiye kadar Türkiye'den gerek bağış gerek nakdi yardım gerek satış için 131'e yakın ülke talepte bulundu. 76 ülkenin bu talebi Türkiye tarafından karşılanmıştır." dedi.

Çelik, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında video konferansla gerçekleştirilen AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı devam ederken, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda, Siyasi ve Hukuk İşleri ile Ekonomi İşleri başkanlıklarınca sunumlar yapıldığını söyleyen Çelik, TBMM'de önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalara ilişkin konuların görüşüldüğünü ifade etti.

 Çelik, koronavirüs salgınıyla dünyadaki ve Türkiye'deki mücadeleyi, ulusal ve küresel siyasetteki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirtti.

 Anadolu sermayesinin sesini duyurmak ve teşebbüs gücünü artırmak için kurulan MÜSİAD'ın 30. kuruluş yıl dönümünü kutlayan Çelik, yöneticilerine başarılar diledi.

Dünyada 12 Mayıs'ın Hemşireler Günü olarak kutlandığını anımsatan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün Florence Nightingale'e atıfla kutlanıyor. Kendisinin İstanbul'da Selimiye Kışlası'nda da görevi olmuştu. 'Ölümlerin, hastalıklardan daha çok bakımsızlık ve yetersiz ortamlardan kaynaklandığını' söylemişti. Bu söylediği tez, daha sonra İngiltere'deki bir araştırma komisyonu tarafından da teyit edilmişti. Aradan 1,5 asır geçti. Bu koronavirüs günlerinde de maalesef aynı tablo ile dünyada karşı karşıya kalıyoruz. Geçtiğimiz günlerde bir ülke açıkça, resmen itiraf ederek 'yaşlılarımızı koruyamadık' dedi. Dünyanın çeşitli yerlerindeki ölümlere baktığımızda aradan 1,5 yıl geçtikten sonra bu tespiti haklı kılacak şekilde gerek müdahale gerek yoğun bakım alt yapısındaki hazırlıksızlıkların virüsten kaynaklandığı söylenen ölümlerde büyük oranda yer tuttuğunu gözlemliyoruz."

Çelik, Avrupa'da yaşlı insanların bakımevlerindeki koşullarının son derece dramatik olmasından büyük üzüntü duyduklarını dile getirdi.

- "İnsan odaklı sağlık politikası"

Türkiye'de ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonuyla hayata geçirilen şehir hastaneleri başta olmak üzere iktidarın ilk günden bu yana sağlık alanında gerçekleştirdiği devrimlerin hastalıklara müdahale açısından ne kadar hazırlıklı olduklarını gösterdiğini vurgulayan Çelik, şunları söyledi:

"Bu durumu daha da güçlendireceğiz. İnsan odaklı sağlık politikası ve diğer politikaların geliştirilmesi konusunda daha yapacağımız, dünyaya örnek olacağımız çok iş var. Türkiye'de hemşirelik Safiye Hüseyin Elbi'nin Çanakkale Savaşı'ndaki faaliyetleriyle anılır. Kendisi ilk hemşire olarak anılır. Bu vesileyle çeşitli savaşlarda da yararlılık göstermiş ilk hemşireden bugüne kadar salgınlarda, normal günlerde yararlılık göstermiş bütün hemşirelerimizin gününü kutluyorum. Bütün sağlık personelimize minnettarız. Hemşirelerimizin profesyonel yetenekleri, vicdanları, insani hassasiyetleri, bu salgın günlerinde bir kere daha milletimizin takdirini kazanmıştır. Hepsine şükranlarımızı sunuyoruz."

- Aşı dağıtımı ve küresel adalet

Çelik, virüsün kaideleri bozan bir istisna olduğunun her geçen gün daha da gözüktüğünü ifade etti. Sürecin, ekonomi, politika ve sosyal hayatla ilgili yeni bir döneme normalleşme sonrasında kapı aralayacağını anlatan Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İnsana ve dayanışmaya dayalı bir küreselleşmenin nasıl olacağı ile ilgili tartışmalar bir toplantımızdan diğerine kadar kısa sürede büyük bir ivme ile güçleniyor. Küresel adalet talebi özellikle sağlık konusunda güçleniyor. Dünya Sağlık Örgütü Başkanı da söyledi. Aşı bulunduğu zaman bunun herkese nasıl eşit dağıtılacağı, dünyanın en önemli küresel adalet taleplerinden bir tanesi olacak. Türkiye aynı şekilde kendi ulusal mücadelesini verirken küresel adalet talebine karşılık gelecek en yüksek performansı da gösteriyor. Şimdiye kadar Türkiye'den gerek bağış gerek nakdi yardım gerek satış için 131'e yakın ülke talepte bulundu. 76 ülkenin bu talebi Türkiye tarafından karşılanmıştır. Kardeşlerimiz Filistin halkına da en son 5 milyon dolarlık bir yardım gönderilmiştir. Aynı şekilde KKTC'den gelen koronavirüsle mücadeledeki başarı haberleri de son derece memnuniyet vericidir."

- Darbe tartışmaları

Çelik, Türkiye'de koronavirüs günlerinden önce bir takım antidemokratik söz ve iddialar dalgası yükseldiğini aktardı.

Koronavirüsle durulan dalganın bazı muhalefet sözcülerinin bunu dile getirmesiyle yeniden yükseldiğine dikkati çeken Çelik, şunları kaydetti:

"CHP'den geldi maalesef bu. Bugünlerde bile milletimizin temel değerlerine saldırma konusunda bir şekilde hız kesmeyenlere cevap verme zaruretimiz de kaçınılmaz oluyor. Cumhuriyetimiz ve demokrasimiz gibi en yüksek siyasi değerlerimize yapılan bu saldırı karşısında tabii ki susamazdık. 'Bu hükümet seçimle ya da başka şekilde gidecek.' diyerekten ya da daha önce örneklerini burada saydığım şekilde doğrudan bu imalarda, antidemokratik iddialarda bulunarak konuşanlara maalesef ne partilerinin genel başkanlarından ne de yöneticilerinden bir uyarı gelmedi. Tam tersine destek açıklamaları geldiğini gördük. Biz de bunun karşılığında milli irade ve demokratik namusu hatırlatmak zorunda kaldık. Bu hafta bu yalan doruk noktasına ulaşmış durumda. 'Hükümet memleket meseleleri konuşulmasın diye darbe tartışması açıyor.' gibisinden akla hayale gelmeyecek bir siyasi yalan ortaya atıldı. Esasında tartışmayı başlatan biz değiliz. Antidemokratik sözleri söyleyenler ve Türkiye'ye çok ağır bedeller ödetmiş bu iflah olmaz ajandalarından vazgeçmeyenlerin tekrar bu konuları bu derece çirkin bir şekilde gündeme getirmesine dönük olarak demokratik namusu, milli iradeyi hatırlatan cevaplar verdik."

- "Memleket meselelerini konuşturmuyorsunuz" eleştirisi

Ömer Çelik, memleket meselelerine konuşmaya mecali olmayanların, demokratik üslup ve anlayış içinde, memleket meseleleriyle ilgili 3 paragraflık öneri getiremeyenlerin, antidemokratik ya da ihtirasa savrulmuş cümle kurmadan 5 dakikalık bir konuşmayı dolduramayanların partilerini, hükümeti suçladığını vurguladı.

Tartışmayı önce muhalefetin açtığını söyleyen Çelik, sürekli olarak bu tartışma açılarak esasında Türkiye'de olmayan bir gündemin ülkenin gündemi haline getirilmeye çalışıldığını aktardı.

Söylemlere cevap verdiklerinde "Siz bu darbe meselesini konuşarak memleket meselelerini konuşturmuyorsunuz." eleştirisiyle karşı karşıya kaldıklarının altını çizen Çelik, "Kronolojisine baktığımızda çok uzun zamandır, aylardır aynı dalga kendisini Meclise, hükümete saldırı ve rejim tartışması açarak ya da seçim dışı yollarla hükümet götürmekten bahsederek devam ettiriyor." ifadelerini kullandı.

Kaynak: