Akif'in Leylâ'sı millet sevdası

Sosyolog Ergün Yıldırım, milliyetçilik kavramıyla ortadan kaldırılan ‘millet’ duygusunu yeniden kazanmanın yollarını Mehmet Akif’in düşünceleri üzerinden özetliyor. ‘Bir millet nasıl kurtulur?’ alt başlığıyla sunulan Akif’in Leylası adlı kitabında Yıldırım, çağın en büyük hastalıklarından milliyetçilik ve kavmiyetçiliğin birinci dünya savaşının ardından Osmanlı topraklarındaki ruh birliğini nasıl dağıttığına dikkat çekiyor. Milliyetçilik ve millet kavramları arasındaki farklara da işaret eden Yıldırım, Osmanlı Devleti’nin çöküşünü hızlandıran büyük tehlikeyi en başından sezip, ikazlarda bulunan İstiklâl Şairi Mehmet Akif Ersoy’un millet fikrinin altını çiziyor. 
“Mehmet Akif Ersoy, milleti hakiki veçheleriyle yeniden keşfetmenin bütün vasıflarını üzerinde taşıyor. Yazdığı şiirler, verdiği hutbeler, katıldığı mücadeleler… hepsi milleti anlatıyor. Tefrika ve parçalanma tünelinden geçen milleti yeniden var etmek için bütün ruhuyla mücadele ediyor. Kelamı ve kalemi bunu anlatıyor” diyen Yıldırım, milletin hakikatinin temiz bir aynadan seyredilerek görünebileceğini ve o aynanın da Mehmet Akif olduğunu söylüyor. 
Mehmet Akif’in Gölgeler kitabında yer alan Anadolu’da yazdığı son şiiri Leylâ’nın sembolik anlamından sözeden Yıldırım, “Son şiir, son sözdür. Son şiir tarihe ve insanlığa verilen son vasiyettir. Millete yapılan vedanın nidasıdır. Peygamberin yolundan giden bir şahsiyet için Arafat’ta son konuşmayı yapmaktır. Akif de öyle yapar. O da ‘Leyla’ şiiriyle milletine son sözünü söylemiştir” diyor. Yıldırım, “Onun Leylâsı millettir. İslam’ın ve imanın bekçiliğini yapan millet! Türkleri, Kürtleri, Arapları, Arnavutları ve Boşnakları bir arada tutan inançtır. Leylâ buna olan imanı anlatır, bu davaya olan aşkın samimiyetini ifade eder” diyerek Akif’in sevdasını özetliyor. 

Akif’in Leylâsı
Ergün Yıldırım
Etkileşim Yayınları 

Kaynak: Star