Akıncılar’da Kudüs Konferansı
Akıncılar Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından Akıncılar Düğün Salonu'nda gerçekleştirilen programda, Kudüs’ün dünü, bugünü ve yarını konuşuldu. İlahiyatçı Hüsnü Şimşek ve Es Sirac Derneği Müdürü Şemseddin Karaca’nın konuşmacı olarak katıldığı programa Akıncılar halkı yoğun ilgi gösterdi.
PEYGAMBER EFENDİMİZ İNSANA DEĞER VERİRDİ
Konuşmasında Peygamber Efendimiz’in insana verdiği değeri hatırlatan Hüsnü Şimşek, ayetler ve hadislerden örnekler vererek konuşmasını sürdürdü. Hz. Muhammed’in (sav) cahiliye toplumu 23 yıl içerisinde Asr-ı Saadet’e kavuşturduğunu ifade eden Şimşek, “Peygamber efendimiz hiçbir zaman boş söz söylememiş, kimseyi kırmamış, konuşurken de kimsenin sözünü kesmemiştir. Peygamber efendimiz kendisine derdini anlatmaya gelenleri sonuna kadar dinler, bir çare bulmaya çalışırdı. Akrabaların hukukuna riayet eder, onları arayıp sorar, hastalandıkları zaman ziyarete gider, ölenler olursa onların definlerine katılır ve halka hizmetlerini her zaman yapardı. Kendine hizmet edenleri gözetir, yediğinden yedirtir, giydiğinden giydirtirdi. Karşılaştığı insanlara önce selam veren hep o olurdu. Efendimiz (sav) güzel bir insan, cömert, merhametli ve aynı zamanda ahdine vefalı birisiydi. Fakir, zengin ayrımı yapmazdı Efendimiz. Önce fakire sonra zengine giderdi. Çocuklara çok önem verir, onlara rehberlik ederdi. Haksızlık karşısında öfkelenir, severse de öfkelenirse de Allah rızası için yapardı. Acaba Cenab-ı Hak hidayet verir mi diye Ebu Cehil’in ayağına defalarca gitmişti. Sonuç olarak insanoğlu masada, kasada, işte, evde, hastalıkta, sağlıkta her şartta ayet ve hadisleri rehber edinmeli, Peygamber Efendimiz’i örnek almalıdır” dedi.
MESCİD-İ AKSA’NIN HİKAYESİ HZ. ADEM’LE BAŞLIYOR
Peygamber Efendimiz’in Miraç’a yükseldiği ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı anlatan Şemseddin Karaca, “Mescid-i Aksa’nın hikayesi Hz. Adem’le, yani insanoğlunun varoluşu ile başlıyor. Hz. Adem’den yüzlerce ve binlerce seneden sonra Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail Mekke’de daha önce Hz. Adem tarafından temelleri atılan Kabe’ye şekil veriyorlar. Onlardan da seneler sonra önce Hz. Davut, sonra da Hz. Süleyman tarafından Kudüs’te, Mescid-i Aksa’nın şuan bulunduğu yerde bir mescid inşa ediliyor. Ve tarihsel süreç içerisinde özellikle Kudüs, Filistin toprakları çeşitli istilalara ve işgallere maruz kalmıştır” dedi.
MESCİD-İ AKSA’NIN KANDİLLERİ SÖNMEMELİ
Mescid-i Aksa’nın önemi hakkında hadis-i şeriflerden örnekler veren Karaca, “Efendimiz şöyle buyuruyor: İbadet niyetiyle sadece üç mescide ziyaret gerçekleştirilir. Bunlardan bir tanesi Kabe, diğeri Mescid-i Nebevi ve diğeri de Mescid-i Aksa’dır buyuruyor. Efendizin hadis-i şeriflerinden anlıyoruz ki; Kudüs zalimin ve zorbanın elinde de olsa, onu öylece bırakmamamız gerekiyor. Oraya her daim elimizden geldiği kadarıyla destek olmamız gerektiğini Peygamber Efendimiz bize hatırlatıyor. Bugün Siyonistlerin yapmış olduğu o baskılara ve zulümlere rağmen Müslümanlar orayı terk etmiyorlar, oranın kandillerinin sönmesine müsaade etmiyorlar. Eğer biz Müslümanlar olarak Mescid-i Aksa’nın kandillerinin sönmesini istemiyorsak, orada yaşayan Müslümanlara hem madden hem manen destek vermemiz lazım” diye konuştu.
MESCİD-İ AKSA’YI VE MÜSLÜMANLARI YALNIZ BIRAKMAYIN
Birkaç yıl öncesine kadar Avrupa’dan milyonlarca turist Mescid-i Aksa’yı ziyaret ederken, Müslümanların onbin civarında ziyaretçi sayısında kaldığını ifade eden Karaca, “Kudüs’teki Müslümanlar, Türk kardeşlerini orada gördükleri zaman ciddi manada moral buluyorlar. Osmanlı ruhunu tekrar hatırlıyorlar. Biz kendimiz oraya gittiğimizde bunu çok net görüyoruz. Bu anlamda imkanımız varsa mutlaka Mescid-i Aksa’ya ruhen de destek vermemiz gerekiyor” dedi. Karaca; Mescid-i Aksa’nın tarihi sürecini ayrıntılarıyla anlatıp, ayetler ve hadis-i şeriflerden çeşitli örnekler vererek konuşmasını sonlandırdı.
• SEYFULLAH KOYUNCU / YENİ HABER GAZETESİ