Akşener'den Erdoğan'a skandal benzetme! Art arda tepkiler geldi

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, işgalci İsrail'in katil Başbakanı Netanyahu'yla Başkan Erdoğan'ı bir tuttu. Bu sözlerine tepkiler art arda geldi.
Akşener'den Erdoğan'a skandal benzetme! Art arda tepkiler geldi

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, partisinin grup toplantısında skandal açıklamalarda bulundu. Akşener, Filistin'de yaşanan zulmü iç politika malzemesi haline getirerek büyük tepki çekti.

Akşener, "Bir anlamda Sayın Erdoğan'ın İsrailli versiyonu olan Netanyahu, siyasi rakiplerini baltalamak ve bu şekilde koltuğunu koruyabilmek için gözünü kırpmadan sivillerin ve çocukların hayatlarına kastetmekten geri durmadı" açıklamasında bulundu.

Akşener'in açıklamalarına tepki gösteren Ömer Çelik, Twitter'da yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:

''İyi Parti Genel Başkanı Akşener’in Sn.Cumhurbaşkanımız hakkında kullandığı ifadeleri en şiddetli şekilde kınıyoruz.

Cumhurbaşkanımızı, yaşlı, kadın çocuk çocuk demeden Filistinli Müslümanları katleden Netenyahu'ya benzetmek siyasi hayatımızdaki en büyük çirkinliklerden biridir.

Netanyahu’nun en çok rahatsız olduğu ve İsrail zulmüne karşı küresel ölçekte oluşan bilinç ve farkındalığın mimarlarının başında Sn Cumhurbaşkanımız gelmektedir. Cumhurbaşkanımızı Netanyahu ile yan yana zikretmek sadece Netanyahu’yu sevindirme gayretidir.

Filistin davasının en güçlü savunucusu olan Cumhurbaşkanımızı, Filistinli çocukların katilleri ile yan yana getirmek ahlak dışı bir sapmadır.

Gazze, Kudüs ve Batı Şeria’da Cumhurbaşkanımız hakkında bu sözü söyleyenin “Filistin düşmanlarına destek veren” bir şey yaptığından kimse şüphe duymaz. Akşener, Cumhurbaskanımız hakkındaki sözlerini Filistinli kadınların ve gençlerin yanında söylesin ve cevabını dinlesin.

Cumhurbaşkanımızın temsil ettiği değerler Filistin davasının savunulması, Mescidi Aksa ve Kudüs’ün aziz değerlerinin muhafazası ve statülerinin korunmasıdır. Netanyahu ise bunun tam zıddıdır. İkisini birbirine karıştırmak Netanyahu’nun kara propagandasına destek olmaktır sadece.

Sn Cumhurbaşkanımız, Harem-i Şerif'te krizin başladığı andan itibaren Filistin için uluslararası diplomasiyi yürüten, bu amaçla dünya liderleri ile görüşen, uluslararası kurumları harekete geçiren isimdir.

Bu mücadeleyi veren Cumhurbaşkanımızla çocuk katili Netenyahu’yu yan yana zikretmek, ancak Cumhurbaşkanımızın Filistin ve Mescidi Aksa için verdiği mücadeleye zarar vermek isteyenlerin gayreti olabilir.

Cumhurbaşkanımız içerden ve dışardan yapılan ahlak dışı saldırılara bakmadan mücadelesini sürdürüyor. Gazze’den, Kudüs’ten ve Mescidi Aksa’dan bu mücadele ve Cumhurbaşkanımız için yapılan dualara şahidiz.''

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI OKTAY: EN HAFİF TABİRLE AYMAZLIK

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay,  Akşener'in Kudüs'te, Mescid-i Aksa'da, Filistinli çocuklar, kadınlar ve suçsuz insanlara devlet terörü uygulayan İsrail'i kınama cesareti dahi sergileyemediğini, Netanyahu ve destekçilerine ancak göstermelik bir tepki verebildiğini belirtti.

Fuat Oktay, "İsrail'in zulmü karşısında Filistin davasının en güçlü sesi olan Sayın Cumhurbaşkanımız ile masum sivillerin katili Netanyahu'nun adını aynı cümlede geçirmek bile en hafif tabiriyle aymazlıktır. Sayın Akşener, bu siyasi çapsızlıktan bir an önce vazgeçmelidir." ifadelerini kullandı.

KALIN: AYNI CÜMLEDE ZİKRETMEK SADECE SİYONİSTLERİ SEVİNDİRİR

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 'Filistin davasını bir kutsal emanet olarak taşıyan Cumhurbaşkanımızla bebek katili Netanyahu’yu aynı cümlede zikretmek sadece Siyonistleri sevindirir. Bu sakil benzetme siyaset değil bir akıl ve vicdan tutulmasıdır.' dedi.

İLETİŞİM BAŞKANI ALTUN: ONLARA EN GÜZEL CEVABI FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZ VERECEKTİR

İletişim Başkanı Fahrettin Altun ise şu ifadelerde bulundu: Sayın Cumhurbaşkanımızı eli kanlı bir katile benzetmek siyaset etmek değildir. Bu benzetmeyi yapanlar aynı ifadeleri Mescid-i Aksa önündeki Filistinlilerin yanında kullansınlar. Onlara en güzel cevabı yine Filistinli kardeşlerimiz ve tüm gönül coğrafyamız verecektir. Yazık.

AK PARTİ GENEL BAŞKANVEKİLİ KURTULMUŞ'TAN AÇIKLAMA

AK Parti Genel Başkanvekili Numa Kurtulmuş, 'Meral Akşener'i sayın Cumhurbaşkanımız hakkında söylediği izansız sözleri dolayısı ile şiddetle kınıyoruz. Eğer Akşener, Netanyahu’yu birilerine benzetecekse “açık işbirliği - gizli ittifak” yaptıkları masum insanların katili terör örgütünün siyasal uzantılarına benzetsin.' dedi.

ADALET BAKANI GÜL: ÖZÜR DİLEMEYE DAVET EDİYORUM

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Tüm dünyada mazlumun umudu ve duası olan Sayın Cumhurbaşkanımızı, ırkçı İsrail rejiminin eli kanlı lideriyle aynı kefeye koymak, ölçü ve tartı bilmezliktir, büyük bir izansızlıktır. Siyasi rekabet uğruna insani nezaket gözden çıkarılmamalıdır. İyi Parti Genel Başkanı'nı hadsiz ve çirkin beyanı nedeniyle kınıyor, millet ve tarih huzurunda özür dilemeye davet ediyorum" ifadelerini kullandı.

BAKAN VARANK: YAZIKLAR OLSUN

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 'Filistin’de Erdoğan’a dua eden mazlumların ahı sizi yakar Meral Akşener. Sizin milliyetçiliğiniz kendi ülkesinin liderini azılı bir katille eş tutmak mıdır? Belli ki terör yandaşı partilerle ittifak kurdukça diliniz Kandille uyumlu hale geliyor. Yazıklar olsun!' açıklamasında bulundu.

BİNALİ YILDIRIM: AKŞENER'İ ŞİDDETLE KINIYORUM

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, "İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i şiddetle kınıyorum. Her zaman dünya mazlumlarının yanında olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile çocuk katili Netanyahu’yu aynı kefeye koymak en hafif tabirle; hadsizlik, cahillik ve siyasi ahlaksızlıktır. Üslub-u beyan, ayniyle insan" açıklamasını yaptı.

İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy ise, 'Bu dilden, bu üsluptan, Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı’nı terörist,bebek katili Netanyahu ile aynı kefeye koyan bir siyasetçimizin varlığından, arsızlığından utandım.... Allah kimseyi siyasi hırsları uğruna bu kadar zelil duruma düşürmesin.' ifadelerini kullandı.

AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, 'Akşener, siyasî eleştirinin de bir sınırı vardır. Bu Netanyahu benzetmesi ayıptır, kamu vicdanıyla ters düşmektir. Konuşma metninize bunu yerleştirenler size ve Türkiye siyasetine tuzak kurmuşlardır.' dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın CNN TÜRK’teki konuşmasından satır başları ise şu şekilde:

Türkiye’de manevi hassasiyetli olan her insanı rencide edecek bir ifade. Muhalefet partisi genel başkanları sayın Cumhurbaşkanlığı üzerinde muhalefetin liderliğine oynama gibi yaklaşımları var. Ne zaman geri kalsalar birtakım sözlerle öne geçmeye çalışıyorlar. Bunu yapmaya gerek yok. Vizyon ortaya koyacaklarsa koysunlar. Kendi içlerinde adım atma yarışı için sayın Cumhurbaşkanımıza ithaf etmeyi bıraksınlar.

Çok açık Türkiye içinden Netanyahu’ya destek yapıldığını dünya basınında göremeye başladık. Türkiye’de muhalefet de olsanız. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diplomasi trafiğini reddetmemeniz gerekiyor. İsrail’i, terör örgütünü cesaretlendirmemelisiniz.

İYİ Parti veya Akşener’in uluslararası ilişkilerine birtakım tepkiler. Farklı düşüncelerimizde farklar olabilir. Terörle mücadelede, Filistin meselesinde ortak bir yanıt vermeliyiz.

Sayın Akşener’in bugün söylemiş sözleri 83 milyon adına talihsizlik olarak görüyorum. Mazlumlar zalimler tarafından katledilirken ben buradan Erdoğan’a nasıl bir söz söylerim olmamalıdır.

Bugün hiç beklemediğimiz bir siyasi partiden bu yaklaşımı kabul etmek mümkün değil. Bu tavırlar bizim yolumuzu değiştirmeyecek. İsrail zulmüne karşı haykırmaya, ortadan kalması için çalışmaya devam edeceğiz.

AKŞENER NE DEMİŞTİ?

Partsinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, mart ayında İsrail'de seçimler yapıldığını ve durumun İsrail'in en uzun süreli başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yeni bir hükümet kurmasına imkan vermediğini belirtmiş ve şunları söylemişti:

"İsrail Cumhurbaşkanı da, hükümeti kurma görevini, Yeş Atid Partisine verdi. Birdenbire, İsrailli Arap partileri kritik bir öneme sahip oluverdiler. Çünkü hükümet ortağı olma, yeni iktidarı belirleme ihtimalleri doğdu. Bu gelişmeler üzerine, bir anlamda Sayın Erdoğan'ın İsrail versiyonu olan Binyamin Netanyahu, siyasi rakiplerini baltalamak ve bu şekilde koltuğunu koruyabilmek için, gözünü kırpmadan, sivillerin ve çocukların hayatlarına kastetmekten geri durmadı. Önce Mescid-i Aksa ve Kubbet-üs Sahra kışkırtmaları yaşandı, ardından da Gazze'ye operasyon başladı. İsrailli Arap partileri de, yaşananlara tepki olarak koalisyon görüşmelerinden çekildi. Kim kazandı? Savaş tüccarları kazandı. Koltuk meraklıları kazandı. Değişim istemeyen statükocular kazandı. Peki kim kaybetti? İsrail'de yaşayan Araplar kaybetti. Gazze'deki siviller, kadınlar ve çocuklar kaybetti. İsrail demokrasisi kaybetti."