Aksoy'dan İsrail'in 'Batı Şeria'nın ilhakı' ifadelerine tepki

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aksoy, "Uluslararası toplumu İsrail'in tek taraflı gayrimeşru girişimlerine karşı durarak yerleşik parametreler ve 1967 sınırları temelinde iki devletli çözüm vizyonuna sahip çıkmaya davet ediyoruz." dedi.
Aksoy'dan İsrail'in 'Batı Şeria'nın ilhakı' ifadelerine tepki

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, İsrail'deki gelişmeler hakkındaki Bakanlığa yöneltilen bir soruya yazılı cevap verdi.

İsrail'de hükümet kurma çalışmaları kapsamında imzalanan koalisyon anlaşmasında yer alan "Batı Şeria'nın ilhak edilmesine" yönelik ifadelerin, işgal altındaki Filistin topraklarını gasbetmeyi hedefleyen son derece tehlikeli bir zihniyetin tezahürü olduğunu belirten Aksoy, şunları kaydetti:

"Uluslararası hukuku ayaklar altına alıp insanlığın ortak vicdanını yaralayacak böyle vahim bir adımın uluslararası toplumun adalet ve sorumluluk duygusuna sahip hiçbir üyesi tarafından kabul ve destek görmeyeceğine inanıyoruz. Uluslararası toplumu İsrail'in tek taraflı gayrimeşru girişimlerine karşı durarak, yerleşik parametreler ve 1967 sınırları temelinde iki devletli çözüm vizyonuna sahip çıkmaya davet ediyoruz.

Türkiye, kardeş Filistin halkının yanında durmaya ve haklı davasını tüm gücüyle desteklemeye devam edecektir. İşgal ve ilhak politikalarına son vermeden Orta Doğu’ya barış gelmeyecektir."

AB Konsey Toplantısı Sonuç Bildirgesi'nin 'Doğu Akdeniz' ile ilgili bölümüne tepki

Sözcü Aksoy, AB Konsey Toplantısı Sonuç Bildirgesi'yle ilgili bir soruya da yazılı yanıt verdi. 

Dün yapılan toplantının sonuç bildirgesinin Doğu Akdeniz'e ilişkin bölümünün yine "köhnemiş birlik dayanışması anlayışıyla" kaleme alındığını ifade eden Aksoy, "Bildirinin bu bölümü, AB'nin, uluslararası hukuk ve kendi müktesebatı hilafına, Rum/Yunan ikilisi tarafından suistimal edilmesinin ve bu ikilinin maksimalist politikalarına alet olmasının yeni bir örneğidir." değerlendirmesinde bulundu. 

Aksoy, bu anlayışla sonuç alınamayacağını artık AB'nin anlaması gerektiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

"AB'den beklentimiz, Kıbrıs Rumlarını Kıbrıs Türkleriyle, Yunanistan'ı ise ülkemizle diyaloğa teşvik etmesidir. Rum/Yunan ikilisinin dar görüşlü çıkarları uğruna AB üyelik sürecimizin rehin alınmasına izin vermemelidir. Daha önce de vurguladığımız üzere, Türkiye Doğu Akdeniz'de hem kendi haklarını hem de Kıbrıs Türklerinin haklarını kararlılıkla korumaya devam edecektir."

 

Kaynak: