Son iki görüşmemiz “Referandum” sonuçları için aslında daha çok ta ‘Evet’ çiler için oldukça ümit vericiydi… 

Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve Abdullah Ağralı ile yaptığımız görüşmelerden söz ediyorum…

…

Başkan Akyürek’le “Neden Evet’ten? ‘Evet’in getirilerine ve tereddütlerine, TBMM oylaması ile seçim sürecinden propaganda çalışmalarına kadar geniş bir yelpazede konuştuk Referandumu… Her soruya samimiyetle yanıt verdi… Akyürek’in çarpıcı açıklamalarını ve haberin ayrıntılarını önümüzdeki günlerde okuyacaksınız Yeni Haber’de… 

…

Her seçim önemlidir elbet… Özelliklede kendi içinde… Ve belli bir dönem için…

Belki de bugüne kadar hiçbir seçim gelecek adına bu kadar önem arz etmemişti… Bu nedenle söylenen hiçbir söz, atılan hiçbir adım, yapılan çalışmalar hiç bu kadar önemli değildi… 

… 

Bu seçim bir sistem değişikliğinden ziyade gelecek yeniden şekillenirken Türkiye’nin dünyadaki yeri ve konumunu belirleyecek…

Gerek İl Başkanı gerekse Belediye Başkanı statülerinde de onlarca seçimi başarıyla atlatmış bir isim olarak Akyürek ismi bu seçimde de çok şey ifade ediyor Konya için… Hem Büyükşehir Belediye Başkanı olması, hem de tecrübesiyle…

Söyleşimizde, en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş bir strateji izlediğine bizzat şahit olduk…

En az kendi seçimleri kadar motiveydi Sayın Başkan… Ve en az Belediye Seçimleri kadar heyecanlı…

Nereden mi anladık? Evet oyu verelim diye bizi bile ikna etmeye çalışmasından… Ben mührü iki kere aynı yere basacağım artık… 

Tüm bunlardan niye bahsettiğim… Başka şehirlerde de farklı olduğunu sanmıyorum ama Konya’da ‘Hayır’ın tek bir kozu yok… Tek bir söyleyecekleri yok…

Ağustos böceği gibi ‘Gıy, gıy, gıy…’

“Tek adam gelecek, çift adam mazi olacak, ne güzel hep beraber karar veremiyorduk…’ 

Okey oynuyoruz sanki.

Sürekli aynı adam okey atıyor diye şikayet edilebiliyor muydu o oyunda?

…

Başkan Akyürek kadar önemli bir diğer isimde Abdullah Ağralı… Sadece Konya için değil, Şırnak içinde tabi…

Uzun zamandır düşündüğüm ancak henüz kaleme alamadığım “Konya’nın Kürt yıldızları” yazımın birinci sırasında Sayın Ağralı…

İki kutuplu bu seçimde evetçiler bloğunda Ak Parti ile MHP’nin ortak hareket etmesinin Kürt seçmende bir sorun oluşturmaması için Abdullah Ağralı gibi isimler çok önemli…

Bu referandumun ‘Milli bir Dava’ olduğunu ve buradaki Milli sözcüğünün Türkiye anlamı taşıdığını en iyi o anlatabilir çünkü…

Bu seçimde onunda sırtında büyük bir yük var yani…

Pardon iki yük… Çünkü bir ilden değil, iki ilden sorumlu…

Konya’nın yanında aynı zamanda Şırnak vekili de olması hasebiyle sorumluluğunun birkaç kat birden artıyor bu sebeple…

Birlik ve beraberlik için hep ‘Tuğlalar’dan örnek verilir…

Tuğladan daha önemli olan şey ‘Çimento’ dur… Çimento olmadan tuğlaları en küçük sarsıntıda yıkılır duvar…Çimento birleştirmezse bir duvar çıkmaz zaten ortaya... 

Ağralı bu şehrin ‘Çimento’sudur…

…

Akyürek ile konuşulan konular arasında tabi ki Yeni Kadın Doğum Hastanesinin önündeki üstgeçit muamması da vardı… Neden geç kalındığına dair? Değinmeden geçmeyeyim…

Yanıt gayet netti;

Birinci aşama tabi ki şu; O üstgeçit 15 Temmuzdan önce yapılamazdı. FETÖ’cü ilan edilirdi…

15 Temmuzdan sonra Hastanenin akıbeti belli olmadığı için beklenmesi gerekiyordu…

Son olarak ta, bina Sağlık Bakanlığına devredildikten 10 gün sonra ihale süreci başlamış…

Yani ortada bir sapma varsa on günlük…

Aslında sapma da değil, on gün içinde ihale sürecinin başlamış olması bir yönden de gerçek bir başarı aslında… Bu işleri bilenler ne demek istediğimi anlayacaktır…

“Bu dönemde belki geçici bir üstgeçit yapılabilirdi, ancak o noktada da zaman kazanılamaz şeklinde fikir beyan edenler oldu. Bu sebep yanılttı bizi” diye samimi bir yanıt verdi Sayın Başkan…

Geçici üstgeçitten vazgeçmek bir taraftan da ‘Şehri Masraftan Kurtarmak’ anlamı da taşıyor aslında…

Onun dışında gecikme çoğunlukla ‘Bürokratik süreçle’ ilgili…  

Gönül ister ki icraatlar, bürokrasinin önünde gitsin…

Mümkün müdür ki bu?