Anadolu Mektebi 10 yaşında

Anadolu Mektebi Yürütme Kurulu Başkanı Sami Güçlü, ​Anadolu Mektebinin faaliyetine başlamasının üzerinden tam 10 yıl geçtiğini belirterek; “Bir ilde birkaç üniversite öğrencisiyle “Okuma Grupları” olarak çıkılan bu yolculuk zamanla çeşitli gelişmeler yaşadı ve “Anadolu Mektebi” ismi altında çalışmalarını sürdürmeye başladı. Aradan geçen bu süre, eğitim ve fikir dünyasında faydalı bir model oluşturup takip edilebilir bir iz bırakmak için kısa sayılabilir. Ancak bu niyet, uğrunda yoğun gayret ve kısıtlı imkânlar ile faaliyetini sürdüren sivil ve bağımsız bir hareketin hikâyesi hakkında bir fikir verecektir”dedi.

“ÜLKESİ VE MİLLETİ İÇİN HİZMET ETMEYE ADAYAN GENÇLER YETİŞTİRİYORUZ”
 
​Temel amaçlarının ülkenin ihtiyaç duyduğu yüksek karakterli, bilgili, inançlı, ahlaklı, ülkesi ve milleti için hizmet etmeye kendini adayan gençler yetiştirmek olduklarının altını çizen Sami Güçlü; “Temel kaynaklarımız ise milli ve manevi değerlerimiz, dilimiz, tarihimiz ve kültürümüzdür. Bu alanlarda eserler veren önemli  yazarlarımızı okuyarak sağlam ruh yapısına sahip gençler yetiştirmenin büyük  önem ifade ettiğine yürekten inanıyoruz. Her türlü ideolojik ve siyasi söylemden uzak bir yaklaşım benimseyerek kimlik ve vizyon sahibi, okuma-yazma ve fikir üretmeye odaklı çalışkan bir nesil yetişmesine destek olma gayreti, elbette başlangıçta ciddi zorlukları da beraberinde getirmiştir. Öyle ki yıllar boyunca yalnızca birkaç şehirdeki az sayıda üniversite öğrencisi ile okumalar devam etmiş, yaptıkları işin kıymetine onları dahi inandırmak çok güç olmuştur. Ancak gün geçtikçe bu halis niyet ve yoğun emek fark edilmiş, programın faydaları ortaya çıkmaya başladıkça, teveccüh görmenin yanında işbirliği imkânları da artmıştır.  2016 yılında Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan protokolle liselerde okumalar başlamış, faaliyetlere katılan şehir sayıları da artmıştır. Bu sırada yapılan programlar ve programa destek veren kurumlar, kesimler çeşitlenmiş; yazarlar, düşünce adamları, akademi çevresi, bir başka ifadeyle eğitim ve kültür camiası ile bağlar kuvvetlenmiştir. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı da desteğini artırmış, müşterek programlar gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Son dönemde Orta Asya, Balkanlar, Avrupa ve Afrika gibi coğrafyalarda ana dili Türkçe olan öğrencilerimizle birlikte Türkçe’mize ilgi duyup öğrenen öğrenciler de  küçük gruplar halinde okumalara dâhil olmuştur ”ifadelerini kullandı.

 “10. YILINDA ANADOLU MEKTEBİ, TÜRKİYE'NİN 40'I AŞKIN  ŞEHRİNDE GÖNÜLLÜLERLE ÇALIŞIYOR”

​ Anadolu Mektebi’nin gönüllü bir  eğitim ve kültür hareketi olduğuna dikkat çeken Güçlü sözlerini şöyle tamamladı: “Salgın döneminde ortaokul düzeyinde de okumalar başlamış, böylece lise ve üniversite döneminde öğrencilerin eğitim sürecini ve Anadolu Mektebi okumalarını daha verimli ve bilinçli şekilde geçirme imkânları artmıştır. Bunların yanı sıra Yunus ve Mevlânâ gibi abide şahsiyetler ile okuma listemiz; Filistin ve Doğu Türkistan gibi yan okumalar; şiir atölyesi, öğretmen okumaları gibi destekleyici çalışmalarla da programımız zenginleştirilmiştir. Ortaokul, lise ve üniversite sıralarında emek vererek başarıya ulaşabileceğine inanan, özgüven sahibi, doğru sözlü, milli ve manevi yönü güçlü, büyük idealleri olan bireylerin, başta kendilerine ve ailelerine olmak üzere, milletimize ve insanlığa gelecekte faydası dokunan kişiler olacaklarını ümit ediyoruz. Faaliyetimiz, bu ülkenin ihtiyaç duyduğu, irade sahibi, kendi emek ve gayrete inanmış ve buna uygun hareket edecek insanları yetiştirmeye yönelik mütevazı ve aynı zamanda gönüllü bir  eğitim ve kültür hareketidir.10. yılında Anadolu Mektebi, Türkiye'nin 40'ı aşkın  şehrinde çok sayıda gönüllü öğretmeni ve gönüllü öğrencisi ile eğitim, kültür ve düşünce dünyamıza katkı sunmaya çalışan geniş bir aile haline gelmiştir.​Bu düşünceler içerisinde Anadolu Mektebi ailesinin öğrenci, öğretmen ve  yönetici konumumda emek veren tüm mensuplarına; edebiyat, sanat, akademi çevresinde olup mektebin faaliyetlerine gönülden destek veren, yol gösteren hocalarımıza ve yazarlarımıza şükranlarımı sunuyor, nice on yıllarda hep birlikte gerçekleştireceğimiz samimi ve gayretli çalışmaların devamını diliyorum, selam ve saygılarımı sunuyorum.”