Anmak yetmez, anlamak lazım!

Türk Milletinin unutulmayacak zaferlerinden olan Çanakkale Zaferi’nin bugün, 108. yıl dönümü. Çanakkale ruhunun hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Mustafa Arıkan, “Türk ve dünya tarihi için en önemli zaferlerden biridir. Bu zafer büyük bir zaferdir. Çanakkale’yi sadece anmak yetmez, anlamak lazım.” dedi.
Anmak yetmez, anlamak lazım!

Türk tarihinin en önemli zaferlerinden birisi olan Çanakkale Zaferi, her 18 Mart tarihinde anılıyor. Bu zaferin Osmanlı Devleti, Türk Milleti ve dünya tarihi için çok önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Mustafa Arıkan, konu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Arıkan, sözlerine şu şekilde başladı: “Bugün, Çanakkale deniz savaşlarında kazanılan zaferin yıl dönümü. Ama bütünüyle baktığımız zaman ondan sonra başlayan kara savaşları var. O da çok önemli. Birlikte bütün cephede kazanılan zaferi sembolik olarak 18 Mart tarihinde anıyoruz. Sadece Türk tarihi için değil, dünya tarihi için de Birinci Dünya Savaşı’nın kaderini etkilemesi bakımından da Çanakkale Cephesinde kazanılan zafer çok mühim.”

mustafa-arikan.jpg

‘OSMANLI DEVLETİ TARİHE KARIŞACAKTI’

Çanakkale Zaferi kazanılmasaydı Osmanlı Devleti’nin biteceğini belirten Arıkan, “Eğer mart ayında müttefik donanmasının teşebbüsü yani Çanakkale Boğazından geçmeleri gerçekleşseydi ya da 25 Nisan’da başlayan kara savaşlarında başarılı olsalardı, Osmanlı Devleti 1915 yılında bitecek ve tarihe karışacaktı. Çünkü İstanbul’a müttefikler 1915’te gireceklerdi. Bu da Birinci Dünya Savaşı’nın çok daha erken bir tarihte bitmesine sebep olurdu. Dolayısıyla karşımızdaki ülkeler ve biz, 3 yıl daha farklı cephelerde savaşmak zorunda kaldık. Daha sonra bu durum ülkelerin gidişatının; yönetiminin, iktidarlarının, ekonomik hayatlarının etkilenmesine sebep oldu.” şeklinde konuştu.

canakkale-zaferi-3.jpg

‘BU ZAFER ÜMİT AŞILADI’

Çanakkale Zaferi’nin, Osmanlı Devletine ümit aşıladığı vurgusunu yapan Arıkan, “Çanakkale Cephesinde kazandığımız bu zafer, uzun yıllardır geri çekilen ve kötü bir gidişatın içerisinde olan Osmanlı Devletinin birkaç yl daha ömrünü uzattı. Türk ordusuna ve milletine bir ümit aşıladı. Bizim Balkan Savaşlarında bozulan moralimiz, Çanakkale’de değişti. Balkan Savaşlarında karşımızda savaşan ülkeler, Osmanlı Devletin göre çok küçük ülkelerdi. Ama büyük bir hezimet yaşadık ve moralimiz yerle bir olmuştu. Türk askerinde, devlet adamında özellikle Çanakkale’de savaşanlarda, Balkan Savaşlarında anlımıza sürülen kara lekeyi, Çanakkale’de temizlemek gibi bir motivasyon unsuru ortaya çıktı. Bugünkü topraklarda başlattığımız milli mücadele sürecinde bizi derleyip toparlayan, motive eden, mücadele azmi sağlayan Çanakkale’de kazandığımız bu zaferdir. Çanakkale, Türkiye ve Birinci Dünya Savaşı tarihinde çok etkili bir cephedir.” ifadelerine yer verdi.

canakkale-zaferi-1.jpg

‘ÖLÜME KOŞARAK GİTTİLER’

Savaşan askerlerin, komutanların ve tüm insanların ölüme hiç düşünmeden gittiklerinin altını çizen Arıkan, “Birinci Dünya Savaşında birçok cephede savaştık. Ama Çanakkale bütün bunlardan çok daha farklıdır. Çanakkale, bıçağın kemiğe dayandığı yerdir. Çanakkale geçilirse, devlet bitecekti. Bu Osmanlı Devletinin sükûtu demektir. Bu bilinçle komutanımız, askerimiz savaştı. Bu şuurla Çanakkale’de ölüme bile koşarak gittiler. Bunu Mustafa Kemal Atatürk’ün hatıralarında, sözlerinde de görebiliriz. Ölüm mukadder olduğu halde, boşalan siperleri dolduran askerdeki ruh, kelime-i şahadet getirerek, Kuran okuyarak öleceğini bildiği halde arkadaşının yerini dolduran askerlerdeki ruh, Çanakkale ruhudur. Ölüme gözlerini kırpmadan gittiler.” diye aktardı.

canakkale-zaferi-4.png

‘ANMAK YETMEZ ANLAMAK LAZIM’

Çanakkale ruhunun unutulmaması gerektiğini dile getiren Arıkan, “Çanakkale ruhunu yaşatabilmek için doğru kaynaklardan insanlarımız kendi tarihini okumalılar. Ya da okullarımızda, ilkokuldan itibaren doğru tarih yorumuyla, öğretmek-öğrenmek gerekiyor. İnsanlarımız bazen kendi tarihi hakkında yanlış ön yargılarla dolu tarih öğreniyorlar. Eğitim-öğretim kurumlarına düşen görev bu yanlış etkilerden arınmış, doğru kaynaklara dayalı olarak yazılmış eserlerle, kitaplarla, konferanslarla, filmlerle, ciddi emekler sarf ederek gençlere, yeni nesillerimize tarih şuuru vermek olmalıdır. Ve mutlaka her Türk, Çanakkale’yi görerek o günleri yeniden hatırlamalı ve hissetmelidir. Çanakkale savaş alanlarının o günlerdeki halini koruyamamış olsak da o sahayı ve müzeleri tarih bilen rehberler gözetiminde ziyaret etmemiz gerekiyor. Çanakkale’yi sadece anmak yetmez. Asıl anlamak lazım. Anlamak daha mühim.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

• BÜŞRA ERKUŞ / YENİ HABER GAZETESİ

 Muhabir
Etiketler :