Anne ve kızının evlerinde öldürülmesi davası

İSTANBUL (AA) - Bahçelievler'de yengesi ve yengesinin annesini atkıyla boğarak öldürdükten sonra altın ve paralarını alan tutuklu sanık Mesut Soymaz hakkında, "canavarca hisle veya eziyet çektirerek tasarlayarak öldürme" suçundan iki kez ağırlaştırılmış müebbet ile "konutta gece vakti yağma" suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 4 Mart 2019'da Bahçelievler'deki evlerinde 81 yaşındaki Keziban Ercan ve kızı 53 yaşındaki Ayşe Soymaz'ın ölü bulundukları, incelemede iki kadının da atkı ile boğazlarının sıkıldığı ve ağızlarına çorap ya da bez parçası sokulmak suretiyle boğularak öldürüldüklerinin anlaşıldığı belirtildi.

İddianamede, incelemede kapı, pencere veya duvarlarında eve zorla girildiğine dair bir bulgunun olmadığının tespit edildiği, binanın girişini gören kamera kayıtlarına göre bir aracın söz konusu eve doğru geldiği, sürücüsünün de Mesut Soymaz olduğunun belirlendiği kaydedildi.

Ayşe Soymaz'ın, sanığının amcasının eşi olduğu ifade edilen iddianamede, bu nedenle Mesut Soymaz'ın maktulun evine rahat girip çıktığı belirtildi.

İddianamede sanığın daha önce de maktulden bir miktar borç aldığı ancak işleri iyi gitmediği ve bahis ya da kumar oynadığı için borcunu ödeyemediği, bu yüzden bunaldığı, kendisini bu durumdan kurtarmak için bir şeyler yapmak istediğini arkadaşlarına anlattığı vurgulandı.

İddianamede, cinayetin duyulmasından itibaren yakın çevresinde bu cinayetin sanık Mesut Soymaz tarafından işlendiğine dair yoğun ve yaygın söylentiler çıktığı, bu tür konuşmalarla ilgili duyumlar üzerine kendi arkadaş, akraba ve komşuları başta olmak üzere bilgisi olabilecek kişilerin çağrılarak beyanlarının alındığı bildirildi.

Bilgi ve beyanlardan sonra 11 Mart 2019'da sanık Mesut Soymaz'ın şüpheli olarak gözaltına alındığı belirtilen iddianamede, sanığın olayı itiraf ederek, amcasının eşi olan Ayşe Solmaz'dan borç para istediğini, parayı vermemesi üzerine aralarında arbede çıktığını, bunun üzerine yengesi ile annesini boğarak öldürdüğünü kabul ettiği aktarıldı.

İddianamede sanığın, daha sonra maktul Ayşe Soymaz'ın beline bağlı olan ve içinde altın ile para bulunan keseyi alıp evine gittiğini, ertesi gün de bunları kendisine ait motosikletin bagajına koyduğunu, motosikleti de otoparka bıraktığını, anahtarını da bir kıraathanenin klima borusuna sakladığını söylediği anlatıldı.

Sanığın söylemleri üzerine klima borusunda anahtarın bulunduğu, motosiklette yapılan aramada 7 bin 300 lira nakit para ve bir miktar altın ile altın bileziklerin ele geçirildiği belirtilen iddianamede, maktul Ayşe Solmaz'ın eşi İsmail Soymaz'ın beyanına da yer verildi.

İsmail Soymaz'ın daha önce hamallık yaparak geçimimi sağladığını anlattığı iddianamede, şu ifadeleri yer aldı:

"Son 5 senedir cami tuvaletini işletiyordum. Kazandığım parayı eşime veriyordum, o da harcayacağı miktarı harcıyor, geri kalanını da evde ya da belindeki kesede muhafaza ediyordu. Olay günü eve geldim. Evimizin ışığı yanmıyordu. Eşimi camda görmedim, daha önce beyin tıkanıklığı sebebiyle tedavi görmüştü. Acaba bir şey mi oldu diye aklıma geldi. Zile bastım, kapı açılmadı. Telefona cevap veren olmadı. Kayınvalidem Keziban Ercan da evdeydi. Fakat onun her iki kulağı da duymadığı için cevap vermedi diye düşündüm. Komşularım yanıma geldi. Hep birlikte evin kapısını açtık. Sanık Mesut Soymaz benim küçük kardeşimin oğludur. Olayın faali olarak ondan şüphelenmedim. Fakat çevremdeki bazı kişiler, 'cenazeye gelmedi, bu çocukta bir şey var' dediler. Bir hafta sonra polis beni çağırdı. Bir kısım para, bilezik ve çeyrek altını gösterdi, bende özellikle altınların eşimin belindeki kesede bulunan altınlar olduğunu söyledim. Toplam 7 bin 300 lira para ve 25 bin lira değerindeki altınlarımı bana teslim ettiler. Şikayetçiyim."

İddianamede, sanık Mesut Soymaz hakkında, "canavarca hisle veya eziyet çektirerek tasarlayarak öldürme" suçundan iki kez ağırlaştırılmış müebbet ile "konutta gece vakti yağma" suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Duruşma, Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.