Asırlık Destan: İstiklal Marşı

AK Parti Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir, İstiklal Marşı’nın kabulü nedeniyle yaptığı açıklamada Mehmet Akif Ersoy’un bir mücadele adamı olduğunu söyledi. İstiklal Marşı’nın önemine dikkat çeken Özdemir, “İstiklal Marşı bizim mücadelemizin asırlık destanıdır, şahikasıdır, zirvesidir” dedi.
Asırlık Destan: İstiklal Marşı

Mehmet Akif Ersoy’un sadece şairlik yönüyle ön plana çıkmadığının altını çizen Özdemir, “Arap Dili Edebiyatı, Fars Dili Edebiyatı bilgisiyle o dönemin yetme aydınlarının neredeyse tamamında gördüğümüz şekilde muhteşem Fransızcasıyla çok zor ulaşılacak seviyelerde bir insandır. İlim ehlidir ve aynı zamanda bir edip ve bir şairdir. Akif’in idealizmi İslam’a gönülden bağlılık, Osmanlı’ya tebaiyed yani vatandaşlık bağı ve hayranlık, Türk milletine mensup olmakla iftihar şeklinde ortaya çıkar. Akif, Türklüğünü inkar etmeden Müslüman, Müslümanlığını inkar etmeden Türk bütün bunları ihmal etmeden bir o kadar da Osmanlıdır. Ve büyük Osmanlı medeniyetinin ve coğrafyasının, Devlet-i Aliye-i Osmanlı’nın parçalanmasına gönlü rıza göstermemiştir. Bu parçalanmaya çanak tutanlar vardır. O dönemde Türkçülük, İslamcılık, Osmanlıcılık şeklindeki üç tarz-ı siyaset vardır. Akif, bunların içinde İslam’a çok yakın olmakla beraber diğerlerini de yadsımadan ideolojisini ortaya koyan bir büyük düşünce adamıdır. Sadece düşünce ve tefekkür tarafıyla tanımayın. O aynı zamanda bir eylemcidir. Bir etkin şahsiyettir” şeklinde konuştu.

3-20210312112739.jpg

‘MEHMET AKİF MÜCADELE ADAMIDIR’

Mehmet Akif Ersoy’un mücadeleci bir yapısının olduğunu ifade eden Özdemir, şöyle konuştu: “Mehmet Akif Ersoy’u, Kuzey Afrika’da, Libya’da, Mısır’da, İtalya’da sömürgecilere karşı verilen mücadelede Osmanlı personeli olarak biliriz. Biz onu Arabistan çöllerinde Şam’dan Mekke’ye kadar Kuşcubaşı Eşref’le beraber Arap kabilelerinin Osmanlıya isyan etmemesi için propaganda yaparken görürüz. Ve biz onu milli mücadele yıllarında Ankara’da millet mücadelesinde görürüz. Ondan önce Kastamonu’da görürüz. Fiili davranışlarıyla hep bir mücadelenin içinde görürüz. Akif, bir mücadele adamıdır. Akif fena fil ümmettir. Ümmette fani olmuştur. Ümmetin kıyıda köşede bir ferdinin başına gelen felaket adeta Akif’in başına gelmiş gibidir. Akif, Osmanlı’da fani olmuştur. Osmanlı coğrafyasında olan olumsuz bir hareket adeta Akif’in bizzat vücudunda olmuş gibidir. Osmanlı coğrafyasından koparılan her bir toprak parçası adeta cımbızla, neşterle Akif’in vücudundan koparılan bir parça gibidir. Ve Akif’in feryatlarını duyarsınız. Kanından kan, canından can alınıyormuş gibi nasıl feryat ettiğini görürsünüz.”

1-haci-ahmet-ozdemir-001.jpg

‘BİR DAHA YAZILMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR’

İstiklal Marşı’nın bir defa yazıldığını, tekrar yazılmasının mümkün olmadığını kaydeden Özdemir, “Mehmet Akif de tekrar İstiklal Marşı yazamaz. Çünkü Akif’in İstiklal Marşı’nı yazdığı o günkü şartlar kendisinin de ifade ettiği gibi, ‘Allah bir daha bu ülkeye İstiklal Marşı yazdırmasın’ şeklindedir. İstiklal gazilerinin ve oralarda savaşan beli bükülmüş, saçı sakalı ağarmış, elinde bastonla ancak yürüyebilen, çok şey gördüklerini yüzlerindeki kırışıklıklardan, buruşukluklardan anlayabildiğim ve ağızlarını açtıklarında ağızlardan dökülen, taşan dualar olan insanlarla tanıştım. Onlar İstiklal Marşı’nı, o seferberliği, o milli mücadele yıllarını bütün heyecanıyla yaşamış görmüş insanlardı. Ve ben o kadınları gördüm. Erleri cephede savaşırken geride kalıp; çetelerin, eşkıyanın, asker kaçaklarının gazabından canlarını, ırzlarını, namuslarını, kızlarını, gelinlerini korumak için nasıl mücadele verdiklerini onlardan dinledim. Dolayısıyla İstiklal Marşı işte bu ortamda yazılmıştır. Bütün o mücadele verildikten sonra kaleme alınmış bir marştır. Ve Mehmet Akif Ersoy’dan başkası hakikaten bu marşı yazamaz” diye konuştu.

5-430.jpg

‘İSTİKLAL MARŞI MÜCADELEMİZİN ASIRLIK DESTANIDIR’

“İstiklal Marşı bizim mücadelemizin asırlık destanıdır, şahikasıdır, zirvesidir” diyen Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Edebiyatta da muhteşem bir eserdir. Bazı kendini bilmezler İstiklal Marşı’nın fazla hamasi olduğunu, kahramanlık koktuğunu, dindarlık ölçüsü içerisinde yazıldığını falan söyleyerek dil uzatmaya yelteniyorlar ama milletimiz onlara gereken cevabı veriyor. İstiklal Marşı’nın bestesinden çok memnun değilim. Bestesi şiirin bütün özelliklerini alıp götürüyor. O muhteşem manayı hiç yansıtmıyor. Bugün bile kendim okuduğumda başka türlü anlıyorum. Marş olarak bestesini okuduğumda başka türlü anlıyorum. Ama 10 kıtasını okuduğunuzda onun nasıl büyük bir eser olduğunu görürsünüz” şeklinde konuştu. “Dünyada hiçbir marş İstiklal Marşı ile kıyaslanamaz” diyen Özdemir, “Diğer ülkelerin milli marşlarını incelediğinizde ne demek istediğimi anlayacaksınız. Cenab-ı Allah Akif’e gani gani rahmet eylesin. Akif, büyük alimlerin dostuydu. Büyük insanların talebesiydi. Babası da muhteşem bir insandı. Biz Akif’in nesline, o büyük şairin şanına yakışır bir muamele yapamadık, yapamıyoruz da. Bu da benim şahsi ıstırabımdır” açıklamasında bulundu.

4-785.jpg

‘DİLİMİZ KUŞ DİLİNE DÖNDÜ’

Gençlerin İstiklal Marşı’nın kelime anlamlarını zor anladıklarını belirten Özdemir, “İstiklal Marşı’nı gençlerin anlayamayışını normal karşılıyorum. Dilimiz kuş diline döndü. Bülbül gibi bir dili olan Türkçe’yi yok ettik. Gençlerimiz, İstiklal Marşı’nın manasını içinde barındıran kelimeleri bugün sözlük yardımıyla anlayabiliyor. Bazen şiirde, sanat eserlerinde şöyle bir özellik vardır. Anlamasanız bile sizi etkiler. Gençlerimize de İstiklal Marşı’nın özüne nüfuz etmelerini tavsiye ediyorum. Bundan sonra da yavaş yavaş sözcüklerle başladıklarında İstiklal Marşı’nın her bir kelimesinin, her bir mısrasının, her bir kıtasının nasıl bir duyguyla, inançla yazıldığını anlayacaklardır. Hakikaten İstiklal Marşı gibi bir marş dünyada şu anda yoktur. İstiklal Marşı’nı iyi okuyup, iyi özümsemek lazım. Cumhurbaşkanımız, ‘İstiklal Marşı geçmişimizin özeti, geleceğimizin rehberidir’ demişti” ifadelerini kullandı.

SEYFULLAH KOYUNCU / YENİ HABER

6-284.jpg