Askon Konya’dan stratejik yatırım
Taşınabilir enerji kaynakları alanında stratejik bir yatırım hazırlığında olan ASKON Konya Şubesi, drone, füze sistemleri, elektronik aygıtlar ve hibrit teknolojisinin ihtiyaç duyduğu batarya sistemini üretmek üzere planlamasını sürdürüyor.
Taşınabilir enerji kaynakları alanında stratejik bir yatırım hazırlığında olan ASKON Konya Şubesi, drone, füze sistemleri, elektronik aygıtlar ve hibrit teknolojisinin ihtiyaç duyduğu batarya sistemini üretmek üzere planlamasını sürdürüyor. Türkiye’de şu anda üretilmeyen taşınabilir enerji sistemlerinin Konya’da üretimini sağlamayı amaçladıklarını söyleyen Başkan Sinacı, “Cumhurbaşkanlığımızın yatırım ofisinden de bu projenin ön kabulü geçti ve şimdi uluslararası bir firmayla yaptığımız danışmanlık anlaşması neticesinde Temmuz ayının ortalarına doğru fizibilite raporlarımız bitecek” dedi.
Daha gelişmiş bir sanayi için dijital dönüşümün önemine dikkat çeken Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Başkanı Atilla Sinacı, “2023 vizyon dönemimizde sanayicilerimizle üretimin daha etkin bir şekilde yönetilebilmesi için dijital dönüşüme ağırlık vermemiz gerekmektedir. Biz de ASKON olarak MEVKA ile birlikte dijital dönüşüme yönelik olarak üyelerimizle faaliyete başlayacağız. Dijital dönüşüm, endüstri 4.0’ın içinde olan ve onunla birlikte ilerlemesi gereken bir sistemdir. Artık bütün dünya bir şeyleri üretiyor. Eskiden üretmek zorken şimdi ise üretilen ürünlerin satışını uluslararası piyasalarda kabul ettirmek biraz daha güç hale geldi. Eskiden insanlar seyahat ederek firmalara gidiyorlardı ve orada ürünlerini anlatıyorlardı. Karşılıklı görüşme fırsatları bulabiliyorlardı. 21’inci yüzyılda dijital dünyada insanlar biraz daha hızlı bilgi, hızlı ürün akışına, hızlı görüşmelere önem vermeye başladılar. Bütün firmaların mutlaka bir web sitelerinin olması gerekiyor. İhracat yapacağınız yurt dışındaki firmalar öncelikle web sitenizin olup olmadığına bakıyorlar. Sonra firmalar dijital platformda görüşmelere başlıyorlar. Şimdi birçok uluslararası firma ülkenize gelmeden fabrikalarınızı görmek istiyor. ASKON olarak 330’dan fazla üyemiz bulunuyor. Dijital Dönüşüm Projesini başlangıçta 50 üyemizle gerçekleştirmeye karar verdik. Dijital dönüşümle ilgili eksiklerimiz nelerdir? Neler yapılması gerekiyor? İhracat boyutuna nasıl taşıyabiliriz? İhracat yapan firmalarımızı bu konuda nasıl genişletebiliriz?’ diye bir sürecin içerisine girdik. İhracat tamamıyla güvene dayalı bir sistemdir. Firmalar size güvendikten sonra zaten uzun yıllar ihracat yapabiliyorsunuz” diye konuştu.
‘TAŞINABİLİR ENERJİ SİSTEMLERİ YATIRIMI İLE STRATEJİK ADIM ATIYORUZ’
Taşınabilir enerji kaynakları alanında stratejik bir yatırım için kolları sıvadıklarını belirten Sinacı, “MEVKA ile bir protokol imzaladık. Buradaki amaç Türkiye’de şu anda üretilmeyen taşınabilir enerji sistemlerinin Türkiye’de ve özellikle Konya’da üretimini sağlamaktır. Cumhurbaşkanlığımızın yatırım ofisinden de bu projenin ön kabulü geçti ve şimdi uluslararası bir firmayla yaptığımız danışmanlık anlaşması neticesinde Temmuz ayının ortalarına doğru fizibilite raporlarımız bitecek. Fizibilite raporumuz bittikten sonra biz tekrar Cumhurbaşkanlığı yatırım ofisine gideceğiz ve raporumuzu vereceğiz. İlk etapta 10-15 milyon dolarlık bir fizibilite çıkacak. Uluslararası görüşmelerimiz de devam ediyor. Uzun soluklu bir süreç olacak. Kendi yönetim kurulu üyelerimiz içerisinde bir şirketleştirme oluşturduk. ASKON çatısı altında ciddi bir sermaye oluşturduk. Aile Anayasası Uygulamasını da bu şirketimize kurguladık. Şirket yatırım A.Ş olarak kurulacak ama alt kurulumlarında 4 tane ana şirketimiz olacak. Birincisi Batarya ve Enerji Sistemleri Limited Şirketi, ikincisi Tarım ve Gıda Limited Şirketi, üçüncüsü Savunma Sanayi ve Silahları Limited Şirketi ve dördüncüsü de Bilişim Limited Şirketidir. Bu dört temel unsur üzerinde kurgularımız devam ediyor. Yatırım A.Ş ortağı olan bütün paydaşlarımız dört şirketin hisselerine de sahip olacaklar. Böyle bir heyecan içerisindeyiz. Bizim hedefimiz 2-3 yıl içerisinde üretime geçmektir. Bu konuyla ilgili gerekli görüşmelerimizi yaptık. Herkes çok heyecanlı bir şeklide bekliyor. Biz de fizibilite raporunu bekliyoruz. İkinci toplantımızı yaptık. Bu konuyla ilgili Türkiye’de yaklaşık 22 yıldır çalışma yapan bir üniversitemizi de işin içerisine aldık. Bu üniversitemizin başındaki hocamız da Cumhurbaşkanlığı yatırım ofisine de danışmanlık yapıyor. Bu şirketimizde, dronlardaki batarya sistemleri, füze sistemlerindeki batarya sistemleri, yine elektronik aletlerin batarya sistemlerini üretme çabasında olacağız. Dron teknolojileri, havacılık sistemleri gelişiyor. Bunlara sürekli bir enerji kaynağı gerekecek. Herkesin sisteme dahil olmasını istediğimiz, bütün Konya’nın sahip çıkmasını istediğimiz bir şirket olsun istiyoruz. Türkiye’nin bir gözbebeği olsun istiyoruz” ifadelerine yer verdi.
‘KENDİ KABUĞUNUZUN DIŞINA ÇIKIN!’
Buluş yapan genç yeteneklere tavsiyelerde bulunan Sinacı, “ASKON Konya Şubesi olarak üniversitelerimizin start-up geliştirecek bölümlerini, İnnopark ve Teknopark’ın yaptığı çalışmaları yakından takip ediyoruz. Geçen sene Teknopark’ta yaklaşık 10 girişimcinin yaptığı çalışmayla ilgili bir toplantıya katıldık. Milyonlarca buluş oluyor ve bunlar pazara dönüşemediği için atıl olarak kalıyor. Bizim onları yakalamamız lazım. Start-up yapan öğrencilerimizin, gençlerimizin de gönlünü yaparak bu işlere teşvik etmemiz gerekiyor. Umutsuzluğa kapılmasınlar. Umutsuzluğa kapıldıkları anlarda mutlaka bizim gibi STK’larla ya da gerçekten sözlerini dinleyebilecekleri insanlarla istişare yapsınlar. Umut hepimizin ekmeği ve umudumuzu bitirirsek aslında yolun da bittiği yere geliriz. Sanayiyle ilgili bir ürün yapıyorlarsa ya da kendi iş kollarıyla ilgili bir şeyler yapıyorlarsa mutlaka bu tür insanlarla iş birliği içerisinde olsunlar. Çünkü biz piyasanın içerisinde olduğumuz için hangi ürünün satılabileceği, hangi ürünün ticarileşebileceği konusunda da onlara bir öngörü sunabiliriz. Mutlaka kendi kabuklarından dışarıya çıksınlar. Süreci biraz ayaklarının üzerine oturtmaya başladıkları zaman bizler gibi insanların devreye girmesi lazım ki iş bittikten sonra hemen ticarileşebilsinler. Bu dengeyi korumamız gerekmektedir. 2023 vizyonunda bizim bu konularla ilgili de bir çalışmamız olacak. Bu kişilerle ilgili bazı yatırım çalışmalarımız var” diye kaydetti.
‘HAM MADDE SIKINTISI YAŞIYORUZ’
Üretimde ham madde tedariki sıkıntı yaşandığını ifade eden Sinacı, “Türkiye geneline baktığınızda genellikle ihracat ağırlıklı üretimin yapıldığı kesimde pandemi döneminde hiçbir zaman duraksama olmadı. Hatta Avrupa Birliği’ndeki kapanmanın etkisiyle de yurt dışından yapılacak birçok ithalat Türkiye’ye transfer edildi. Hal böyle olunca bir hareketlilik meydana geldi. Bu durum ham madde fiyatlarına etki etti. Sanayicilerimiz işten şikayet etmiyor ama ham madde yönünden baktığımız zaman ciddi problemlerimiz bulunmaktadır. Özellikle çelikte, pik dökümde ve plastik ham maddelerinde ciddi problemler var. Bu durum sadece sanayi açısından değil ülkemiz açısından da sıkıntı yaratmaktadır. Çünkü yaptığımız ihracatın yaklaşık yüzde 67 oranını ithal mallardan ikame ettiğimizi için bunlar da direkt olarak fiyatlara etki ediyor. Şu anda ihracat rakamlarında sürdürülebilir bir düzeye geldik. Fakat ham madde fiyatları bu şekilde gitmeye devam ederse bu sürdürülebilirliği de elimizden kaybedebiliriz. Orada da sanayicilerimizin üzerine düşen en büyük görev verimlilik konusunda daha fazla çalışmalar yapmaktır” ifadelerini kullandı.
‘LOJİSTİK SIKINTISI FİYATLARA YANSIYOR’
Tüm dünyada lojistik konusunda çok ciddi sorunların olduğunu söyleyen Sinacı sözlerine şöyle devam etti: “Konteynır eskiden 300 dolar civarındaydı şu anda bin doların üzerinde. Bu durum da ürünlere yansıyor. Konteynırlar uluslararası dolaşıma çok girdiği için gittiği ülkelerde de geri dönüşleri zor oluyor. Örneğin binlerce gemiyle Çin’den Amerika’ya bir ihracat yapılıyor. Gemiden inmesi, boşaltılması, yüklemesi, tekrar çıkartılması uluslararası bir ağdır. Baktığınız zaman uluslararası pazarda konteynır sayısı zaten yeterli ama konteynıra sahip olan Çin gibi ülkeler bunları piyasadan geri çektiği zaman dolaşımdaki konteynır azalıyor. Bu sefer de fiyatlar artıyor. Şu anda Çin uluslararası madenleri de domine etmeye başladı. Ham madde sıkıntısı biraz da buradan geliyor. Uluslararası pazar bundan rahatsız ama elden bir şey gelmiyor. Şu anda sadece biz değil Almanya ve Amerika da aynı sıkıntıları yaşıyor. 2021 yılındayız rakamlar çok açık ve bu şekilde giderlerse 2050 yılında uluslararası ticarette Çin, dünyanın bir numaralı ekonomisi olacak. Amerika ve Avrupa Birliği ülkeleri de bu durumdan çok rahatsız oluyorlar.”
SEYFULLAH KOYUNCU / YENİ HABER GAZETESİ