Avrupa Birliği Eş Güdüm Kurulu ilk toplantısını yaptı

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcı:- "Türkiye, siyasetiyle, hukuk düzeniyle, ticari yapısıyla, ekonomik yapısıyla ve yatırım yapısıyla, tarihi ve kültürüyle bir Avrupa ülkesidir"- "Siyasi ilişkilerde yaşamış olduğumuz tüm sorunlara ve
Avrupa Birliği Eş Güdüm Kurulu ilk toplantısını yaptı

ANKARA (AA) - Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Faruk Kaymakcı, Türkiye'nin her yönüyle bir Avrupa ülkesi olduğunu vurgulayarak, "Siyasi ilişkilerde yaşamış olduğumuz tüm sorunlara ve durağanlığa rağmen AB üyelik sürecimizi kararlılıkla ilerletmemiz lazım. Sistemin dışında kalma lüksümüz yok." dedi.

AB'ye üyelik müzakerelerinin yürütülmesi ve eş güdümü amacıyla Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile geçen ay kurulan Avrupa Birliği Eşgüdüm Kurulu (ABEK), ilk toplantısını Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Kaymakcı'nın başkanlığında ilgili bakan yardımcılarının, bakanlık, kurum ve kuruluş yetkililerinin katılımıyla AB Başkanlığında düzenledi.

AB'ye katılım için Ulusal Eylem Planı'nın güncellenmesi başta olmak üzere gelecek dönemde AB'ye uyum kapsamında atılacak adımların ele alındığı toplantıda konuşan Kaymakcı, "Türkiye AB'ye üye olsa da olmasa da AB müktesebatından doğrudan etkileniyor." diye konuştu.

Türkiye'nin ticaretinin yarısının AB ile olduğunu ve Türkiye'deki yatırımların yüzde 60-65'inin AB ülkelerinden olduğunu söyleyen Kaymakcı, "Mevzuatımızın AB mevzuatına uygun olmaması halinde ihracat yapmamız giderek zorlaşacak." ifadelerini kullandı.

Kaymakcı ayrıca, Gümrük Birliği konusundaki gelişmelerin sağlam temellerde Türkiye'nin çıkarına yürümesi için de müktesebat uyumunun sürdürülmesi gerektiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, vize serbestisi konusunda geriye kalan 6 kriterin yerine getirilmesi yönündeki talimatını hatırlatan Kaymakcı, bu süreci en kısa zamanda tamamlama arzusunu dile getirdi.

AB'nin bu yılı seçimlerle geçirdiğine dikkati çeken Kaymakcı, Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin yapıldığını, 27 Kasım'da da yeni Avrupa Komisyonu için güven oylaması yapılacağını vurguladı.

AB'de yeni bir dönemin başladığına vurgu yapan Kaymakcı, "Yeni dönemde AB ile ilişkilerimizi canlandırma, siyasi sorunlardaki gerginliği azaltma imkanını deneyeceğiz. AB şu anda yeniden oluşuyor ve 2020'nin başından itibaren karşımızda yeni kurumlarıyla yeni şanslarla bir AB oluşacak." diye konuştu.

- "Brexit sonrası yeni bir anlaşma imzalamamız gerekecek"

AB'nin kendi içinde boğuştuğu sorunlar olduğunu söyleyen Kaymakcı, Brexit sürecine ilişkin şunları kaydetti:

"Kişisel değerlendirmem olarak Birleşik Krallık'taki ayrılma kararının mantıklı, sağlıklı, ölçülmüş, değerlendirilmiş bir karar olduğuna inanmıyorum. Popülist bir referandum sonucunda Muhafazakar Partinin kendi içerisinde çözmesi gereken bir sorunu halkın güven oyuna götürmesiyle Birleşik Krallık bu noktaya geldi. İki başbakan değişmesine rağmen Birleşik Krallık hala bu kaotik durumdan çıkamıyor."

Ülkede gelecek ay yapılacak ikinci erken genel seçimin de bu sorunu çözüp çözmeyeceğinden emin olmadığını söyleyen Kaymakcı, "Bence yapılması gereken ikinci bir referandum. İkinci bir referandum ancak, Birleşik Krallık'ın gerçek anlamda Brexit'i isteyip istemediğini ortaya koyacak." dedi.

Brexit'in Türkiye'yi etkileyen boyutlarına dikkati çeken Kaymakcı, "Birleşik Krallık Gümrük Birliğinden çıkmış olacak. Bizim AB ile Gümrük Birliği ilişkimiz var. Dolayısıyla yeni dönemde Birleşik Krallık ile AB'nin nasıl bir anlaşma imzalayacağına bağlı olarak bizim de yeni bir anlaşma imzalamamız gerekecek." diye konuştu.

Ülkede yaşayan Türk vatandaşların ortaklık anlaşmasından kaynaklanan bazı haklara sahip olduğunu hatırlatan Kaymakcı, Brexit gerçekleşirse Türk vatandaşlarının haklarının nasıl korunacağına ilişkin iki çalışma grubu oluşturduklarını da kaydetti.

AB içindeki sorunlara da değinen Kaymakcı, "AB'de aşırı sağın yükselişini görüyoruz. Popülist bir dalga görüyoruz. Hatta zaman zaman İslam ve Türk karşıtlığını da görmeye başladık son dönemde." diye konuştu.

- "Türkiye Avrupa ülkesidir"

Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine bağlı olduğunu vurgulayan Kaymakcı, "Türkiye, siyasetiyle, hukuk düzeniyle, ticari yapısıyla, ekonomik yapısıyla ve yatırım yapısıyla, tarihi ve kültürüyle bir Avrupa ülkesidir." dedi.

Türkiye'nin şimdiye kadar 8 reform paketini hayata geçirdiğini ve bu adımlarla bulunduğu noktadan ileriye taşındığını vurgulayan Kaymakcı, şöyle devam etti:

"Siyasi ilişkilerde yaşamış olduğumuz tüm sorunlara ve durağanlığa rağmen AB üyelik sürecimizi kararlılıkla ilerletmemiz lazım. Sistemin dışında kalma lüksümüz yok. Aksi takdirde ülkemiz gelecekte daha zor ihracat yapan, daha az seyahat edebilen ve dışa kapalı bir ekonomi haline gelecek. Bu süreci kararlılıkla devam ettirmemiz lazım. AB üyeliği bir gün olur ya da olmaz, bunu tartışabiliriz ama AB üyelik sürecinin bize şu ana kadar getirdiği faydalar ortada."

Türkiye- AB ilişkilerinin şu anda en zor dönemde olduğunu söyleyen Kaymakcı, "Katılım müzakerelerimiz maalesef siyasi nedenlerle durma noktasına getirildi. Gümrük Birliği güncellemesi yine maalesef siyasi nedenlerle askıda tutuluyor." dedi.

- "AB'ye sabırla PKK/PYD/YPG'yi ve FETÖ'yü anlatmamız gerekiyor"

Türkiye'nin, vize serbestisi için gereken 6 kriteri terörle mücadeleye zarar vermeden en kısa sürede tamamlaması için atılacak adımların önemli olduğunu söyleyen Kaymakcı, şunları kaydetti:

"Terörle mücadele konusunda maalesef batı Avrupalı dostlarımız, müttefiklerimiz bizimle çoğu zaman aynı çizgide olmuyor. Hafızaları seçici. Terörle mücadeleden daha çok onlar, DEAŞ'ı ve yabancı terör savaşçılarını anlıyorlar. Ama bizim sabırla PKK/PYD/YPG'yi ve FETÖ'yü anlatmaya, onları ikna etmeye devam etmemiz gerekiyor."

- "Türkiye- AB ilişkilerini göç merceğinden görmek doğru değil"

Türkiye- AB ilişkilerinin göç konusundan ibaret olmadığını vurgulayan Kaymakcı, AB'nin ilişkileri sadece göç konusundan görme anlayışından uzaklaşması gerektiğini söyledi. Kaymakcı, "Sadece göç konusundan, göç merceğinden AB'yi görmek doğru bir yaklaşım değil." dedi.

AB ile oluşturulan enerji, ulaştırma, ekonomi, dış politika, tarım gibi alanlarda üst düzey diyalog mekanizmalarının düzenli aralıklarla yapılmasının kararlaştırıldığını hatırlatan Kaymakcı, "Ancak Kıbrıs Rum kesiminin AB'ye yapmış olduğu baskı sonucu ve özellikle de Barış Pınarı Harekatı'ndan sonra AB, Türkiye ile şu anda üst düzey diyalog toplantılarını bir anlamda askıya aldı. Alt düzey teknik toplantılarımız ise devam ediyor." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinin en az üyelik kadar faydalı olduğunu söyleyen Kaymakcı, "Her ne kadar üyelik çok yakın gelecekte ufukta görünmüyorsa da, bizim yarın üye olacakmış gibi çalışmalarımıza devam etmemiz lazım. Bütün siyasi engellere rağmen çabalarımızı sürdürmemiz lazım." diye konuştu.

ABEK toplantısı, Kaymakcı'nın hitabından sonra basına kapalı devam etti.

Kaynak: