Azra bebekten sonra Ayda'nın kurtarılmasına da "elini uzattı"

Van depreminde enkaz altından 47 saat sonra çıkarılan ve depremin simgesi haline gelen Azra bebeği kurtaran ekipte yer alan AFAD görevlisi Atıl Hepçorman, İzmir'deki depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı enkazındaki çalışmaların 91. saatinde Ayda Gezgin'e de ilk ulaşan arama kurtarma görevlilerinden biri oldu.
Azra bebekten sonra Ayda'nın kurtarılmasına da "elini uzattı"

Van depreminde enkaz altından 47 saat sonra çıkarılan ve depremin simgesi haline gelen Azra bebeği kurtaran ekipte yer alan AFAD görevlisi Atıl Hepçorman, İzmir'deki depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı enkazındaki çalışmaların 91. saatinde Ayda Gezgin'e de ilk ulaşan arama kurtarma görevlilerinden biri oldu.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) İzmir Müdürlüğü Arama Kurtarma Birliği'nde görev yapan ekip, 23 Ekim 2011'de Van depreminde Erciş ilçesinde yıkılan 7 katlı binanın enkazından 47 saat sonra "umudun adı" olarak hafızalara kazınan "Azra bebeği" kurtarmayı başardı.

Ekipte yer alan Atıl Hepçorman, bu kez İzmir'deki depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı enkazındaki arama kurtarma çalışmalarının 91. saatinde Ayda Gezgin'e ulaşan ilk görevlilerden biri oldu.

AFAD öncülüğünde JAK, AKUT, AFAD ve Ulusal Medikal Kurtarma (UMKE) gibi Türkiye'nin göz bebeği kurumları ile İzmir Büyükşehir Belediyesi ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan ekipte cuma gününden itibaren adeta zamanla yarışan Hepçorman'ın tüm yorgunluğu, 3 yaşındaki Ayda'ya ulaşınca mutluluğa döndü.

Atıl Hepçorman, AA muhabirine, ekip olarak Van depreminde görev aldıklarında herkesin ümitlerini yitirdiği esnada Azra bebeği çıkardıklarını anımsattı.

Azra'nın ardından Ayda'yı da canlı olarak bulmanın hissini hiçbir şekilde açıklayamayacağını vurgulayan Hepçorman, şöyle konuştu:

"Azra bebek, hiçbir zaman ümitlerimizi yitirmeden arama çalışmalarını yapmamıza vesile oldu. Burada da depremzedeleri ararken hep canlı bulma ümidiyle çalışmalarımızı yaptık. Nitekim 91. saatte Ayda kızımıza ulaştık. Bu bizim için gerçekten büyük bir sevinç. İzmir'in acısına bir mutluluk kattı. Onu unutturdu diyebiliriz. Gönül isterdi ki hiç olmasın ama depremler ülkemizin bir gerçeği. Bununla yaşamayı öğrenmeliyiz. Biz iyi bir ekibe sahibiz. Çok tecrübeliyiz. Koordinasyon ve arama kurtarma çalışmalarını titizlikle yürütebiliriz. Ben ilk günden beri söylüyorum. Bir kedi bile olsa mutlaka canlı emaresi bulmalıyız. Çalışmalarımızı ona göre yönlendirelim şeklinde. Sizler de şahit oldunuz. Detaylı arama yapmadan bırakmak istemedik. Ayda kızımıza ulaştık. Bu bizde çok büyük sevinç oluşturdu."

- "Hayat üçgeninin önemini bütün insanların kavramasını istiyorum"

Hepçorman, Ayda'nın enkaz altında bulunduğu yerin hemen üstünde çalışırken bir delik açıldığını ve oradan bir arkadaşının ses duyduğunu, hemen açıp seslendiğini ve "buradayım" diye karşılık aldığını anlattı.

Bir kez daha "Ayda sen misin?" diye seslendiğinde "Buradayım benim. Annem birazdan gelecek." dediğini ifade eden Hepçorman, şöyle devam etti:

"O bizim için motivasyon oldu. Etrafını açıp kızımıza ulaştık. Burada deprem öncesi, sırasında ve sonrasında eğitimlerin önemini, hayat üçgeninin önemini bütün insanların, vatandaşlarımızın kavramasını istiyorum. AFAD ailesi olarak verdiğimiz bütün eğitimlerde deprem öncesi, sırasında ve sonrasında yapılması gerekenleri tek tek anlatıyoruz. Bizim depremle yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu kızımızı da yaşama bağlayan bir fırın, bulaşık makinesi ve buzdolabı arasındaki boşluk oldu ve kızımızı oradan sağ çıkardık. Ben elimi uzattım elimi tuttu. Diğer kolu altta kalmış. Bu sefer üzerini açınca diğer kolu da boşa çıktı. Çok şükür onu da yara almadan kurtardık. Durumu da çok iyiymiş."

Azra bebekten sonra Ayda'nın kurtarılmasına da "elini uzattı"

Azra bebekten sonra Ayda'nın kurtarılmasına da "elini uzattı"

Kaynak: