Balkanların fatihi Murat Hüdavendigar
Balkan Fatihi Osmanlı Sultanı Murat Hüdavendigar, şehit edilişinin 632'nci yılında anılıyor. Kosova Meydan Muharebesi sonrası savaş meydanını gezerken bir Sırp askeri tarafından şehit edilen Murat Hüdavendigar, Türklere Avrupa’nın kapılarını açan hükümdar olarak biliniyor.
Balkan Fatihi Osmanlı Sultanı Murat Hüdavendigar, şehit edilişinin 632'nci yılında anılıyor. Kosova Meydan Muharebesi sonrası savaş meydanını gezerken bir Sırp askeri tarafından şehit edilen Murat Hüdavendigar, Türklere Avrupa’nın kapılarını açan hükümdar olarak biliniyor. Kosova'nın başkenti Priştine yakınlarındaki kabrinde düzenlenen anma törenine Türkiye, Kosova ve Kuzey Makedonya'dan çok sayıda davetli katıldı. Avrupa’nın kapılarını Türklere açan Sultan 1'inci Murat, şehadet şerbetini içtiği Kosova’da kabri başında anıldı.
SIRP ASKER TARAFINDAN SUİKASTE UĞRAYARAK ŞEHİT EDİLDİ
Birinci Murad, Murad-ı Hüdavendigâr veya Gazi Hünkar Osmanlı Devleti’nin üçüncü padişahıdır. Babası Orhan Gazi, annesi Nilüfer Hatun'dur. Babası Orhan Gazi döneminde 95 bin kilometrekare olan devlet toprakları onun döneminde yaklaşık 500 bin kilometrekareye kadar genişlemiştir. "Hükümdar", "bey" anlamına gelen hüdavendigâr unvanı verilmiştir. Tuğrası Sultan Murad bin Orhan olarak istiflenmiştir. Bazı kitabelerde Melikû'l-Âdil İl Gazi es-Sultan Giyâsû'd-Dünya ve'd-Din şanı ile anılmıştır. Adına kesilmiş olan gümüş ve bakır sikkelerde ve bazı diğer kitabelerde Murad bin Orhan el-Melik, el-Adil, es Sultanü'l Gaalib ad ve unvanları kullanılmıştır. Bazı kaynaklara göre, bu Osmanlıların İlhanlılara olan bağımlılığının sona erdiğini göstermektedir. Böylece Sultan unvanı ilk kez I. Murad zamanında kullanılmıştır. Batı kaynaklarında Amourad I olarak anılmaktadır. Şehzadeliği döneminde Edirne'yi fethederek Balkanlara geçmiştir ve Balkanlarda fetihler yapmaya başlayarak Osmanlı Devleti'nin sınırlarını genişletmiştir. 40'ın üzerinde savaşı yönettiği ve hiç yenilmediği çeşitli kaynaklarda söylenmektedir. I. Kosova Savaşı'ndan sonra savaş alanını gezerken bir Sırp askeri olan Milos Obilic tarafından hançerlenerek öldürüldü.
AVRUPA’NIN KAPILARINI TÜRKLERE AÇTI
Birinci Murad saltanatının 1381'i izleyen yıllarında Anadolu beyliklerinden Candaroğulları'nı içten zayıflatmayı ve Akdeniz'de güçlü Venedik devleti ile barışık kalmayı güden bir strateji uygularken Balkan sınırlarındaki akıncı beylerini ve ordu komutanlarını Balkan fethine devamla görevlendirdi. Gazi Evrenos Bey idaresindeki akıncı kolu daha önce kaybedilen Gümülcine'yi eline geçirdikten sonra Batı Trakya ve Makedonya'ya yöneldi. Balaban Bey Sofya'yı, Yahşi Bey Niş'i ele geçirdi. Akıncılar Vardar ve Struma nehirlerinin vadilerini takip ettiler ve hemen sonra Vezir Çandarlı Hayreddin Paşa ise Batı Trakya'da Kavala, Drama, Zihne, Serez ve Bizans'in ikinci büyük şehri olan Selanik'i aldı. Kara Timurtaş Paşa İştip, Manastır ve Hayreddin Paşa Ohri'yi ele geçirip Arnavut sorunlarına müdahale edilmeye başlandı. Buralara Anadolu'dan yeni göçmen Türkmenler nakil edilerek Balkanların Türkleşmesi konusuna da eğilindi.
1.KOSOVA SAVAŞINDA BÜYÜK BİR ZAFER ELDE ETTİ
1388'de Balkanlarda yeni bir gaile ortaya çıktı. O zamana kadar vasal devlet hükümdarı olan Sırp Despotu Lazar ve Bosna Kralı Tvrtko, Hırvat prensleri ile Arnavutluk prensleri arasında bir Hristiyan bağdaşıklık cephesi kurdular. Amaçları yeni bir Haçlı Ordusu kurup, Osmanlı Devleti'ni Balkanlardan çıkarmaktı. Bu cephenin kurduğu ordunun ilk başarısı 1388 Ploşnik'te küçük bir Osmanlı akıncı birliğini bozguna uğratmak oldu. Bundan cesaret alan Macarlar, Ulahlar ve hatta bir Osmanlı uyruğu konumlu Bulgarlar da bu cepheye katıldı. 1389'da yeni Vezir-i Azam unvanlı Çandarlı Ali Paşa komutasında 30 bin kişilik bir kuvvet ile Rumeli'de sefere başladı. Bu kuvvet başarılar elde edip Tırnova ve Sumnu'yu aldı. Bu sırada I. Murad Anadolu'da beylerden ve ahaliden yeni bir ordu kurmakla meşgul olmakta idi ve çok gecmeden Rumeli'den de yeni takviye alan bu ordusu ile Bulgaristan'a girdi. Bunun üzerine Bulgar Kralı Şişman Hristiyan bağdaşıklıkdan ayrılıp teslim oldu. Ordunun bir kısmı Tuna boylarına yönelip stratejik Niğbolu ve Silistre kalelerini ele geçirdi. Haziran sonuna doğru büyük Osmanlı ordusu Kratova'da toplanmaya başladı ve burada I. Murad başkanlığında bir harp meclis kurulup bağdaşıklık ordusu üzerine yürüme kararı verildi. Şehzade Beyazid, Şehzade Yakup ve diğer deneyimli komutanlara görev belirtilerek bir muharebe planı hazırlandı. 28 Haziran 1389'da Haçlı Ordusu ile Osmanlı ordusu Üsküp'ün kuzeyinde Kosova Ovası'nda büyük bir meydan muharebesine giriştiler. I. Kosova Savaşı olarak adlandırılan bu muharebede Osmanlı ordusu ile Hristiyan Sırp, Bosna, Eflak, Macar ve Hırvat bağdaşıklık ordusu 8 saat süren bir çarpışmaya giriştiler. Hristiyan ordusu sonunda büyük bir bozguna uğradı. Muharebe bittikten sonra veya muharebe sırasında I. Murad, Sırp Miloš Obilić tarafından hançerlenerek şehid edildi. Böylece I. Murad harp sırasında öldürülen tek Osmanlı Sultanı oldu.
