Batı Trakya Müslüman Türk Toplumunun yeni müftü adayı Mustafa Trampa
Adayların İskeçe’ye hayırlı olmasını diyen Müftü adayı Mustafa Trampa; “14 Temmuz tarihinde Müftümüz Ahmet Mete’nin vefatı üzerine İskeçe Müftüsü kim olur? sorusu gündeme geldi doğal olarak. Tabii bu işin karar mercii, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kuruludur. Danışma kurulu müftümüzün vefatından sonra büyük bir hassasiyet ve sorumlukla müftü adaylarını tespit etmek için toplumumuzun her kesiminden farklı kişilerle görüşüp istişare ederek ön plana çıkan iki adayı belirlemeye çalıştı. Neticede bu mesele Danışma Kurulu Başkanımız ve Gümülcine Müftümüzün İbrahim Şerif hocamızın liderliğinde büyük bir suhuletle sonuca bağlandı. 29 Ağustos Pazartesi günü kurul üyelerin katılımıyla yapılan toplantı neticesinde oy birliğiyle şahsım Mustafa Trampa ve arkadaşımız Mustafa Kamu aday gösterilmiştir. Hayırlı olmasını diliyorum ”diye konuştu.
“MÜFTÜ SEÇİMLERİNDE KATILIM NE KADAR GÜÇLÜ İSE MÜFTÜLÜK KURUMUMUZ DA O KADAR GÜÇLÜ KALACAKTIR”
İskeçe müftülüğü konumu itibariyle misyonu çok yönlü ve kadim bir kurumdur diyen İskeçe Müftü adayı Trampa; “Milletimizin her derdi ile ilgilenen sahiplenen ve birleştirici özelliği güçlü olan bir yapıdır. Dolayısıyla böyle bir kuruma sahip çıkmak halkımızın desteği ile mümkündür. O açıdan yapılacak müftü seçimlerinde katılım ne kadar güçlü ise müftülük kurumumuz da o kadar güçlü kalacaktır. 9 Eylül Cuma günü Cuma namazında verilecek her bir oyun gerek Batı Trakya Türk Azınlığın sosyolojisi açısından gerekse milletimizin güçlü iradesinin varlığı noktasında önem arzetmektedir. Net mesaj olarak diyorum ki; duyarlılıkla, kararlılıkla, samimiyetle bütün herkese ulaşarak ve gerekirse kapı kapı dolaşarak bu tarihi vazifemizi en zirve noktasında bir katılım ve başarıyla neticeye ulaştırmalıyız ”dedi.
“SON YASA, MECLİSE SUNULUP ALELACELE ÇIKARILMASI AYRI BİR GARABET TEŞKİL ETMEKTEDİR”
Trampa son olarak sözlerini şöyle noktaladı: “Yunanistan’ın bugüne kadar müftülük konusunda azınlığımızın maslahatına yönelik herhangi bir adım attığını görmedik. Bilakis çıkarılan yasalarla müftülük kurumumuzu daha da yetkisiz ve güçsüz bir hale getirmiştir. En son çıkarılan yasa bu durumun ispatı niteliğindedir. Son yasa, Batı Trakya Müslüman Türk Toplumunun beklentilerinden uzak olması bir yana, müftümüz Ahmet Mete’nin vefatından birkaç gün sonra meclise sunulup alelacele çıkarılması ayrı bir garabet teşkil etmektedir. Bu konuda danışma kurulumuz yaptığı açıklamayla tarihi metinlere vurgu yaparak durumu açık bir şekilde ortaya koymuştur. Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu yayınladığı metinde şu tespiti kayda değerdir: “Yeni müftülük yasasının, müftülük kurumu ve müftülük seçimleriyle ilgili 1913 Atina Antlaşması, 2345/1920 sayı ve tarihli yasa ve 1923 Lozan Barış Antlaşması hükümleri ve ruhuna tamamen aykırı bir bakış açısıyla hazırlanmış olduğunu ve azınlığımızın iradesinin bir kez daha yok sayılmıştır.”