BBP Genel Başkanı Destici "Türkiye Kucaklaşıyor, Birlikte Buluşuyor" programında konuştu:

"Hiç kimse yeni bir darbeye heveslenmesin çünkü bu asil, necip ve aziz Türk milleti, bu milli irade sevdalısı Türkiye halkı buna müsaade etmeyecektir ve yoluna birlikte devam edecektir"
BBP Genel Başkanı Destici "Türkiye Kucaklaşıyor, Birlikte Buluşuyor" programında konuştu:

ADANA (AA) - Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Türk milletinin 15 Temmuz darbe girişiminde olduğu gibi bundan sonra da emperyalistlerin ve onların içerideki uşaklarının heveslerini kursaklarında bırakacak güce sahip olduğunu belirterek, "Hiç kimse yeni bir darbeye heveslenmesin çünkü bu asil, necip ve aziz Türk milleti, bu milli irade sevdalısı Türkiye halkı buna müsaade etmeyecektir ve yoluna birlikte devam edecektir." dedi.

Destici, partisi tarafından bir düğün salonunda düzenlenen "Türkiye Kucaklaşıyor, Birlikte Buluşuyor" programında yaptığı konuşmada, başta merhum lideri Muhsin Yazıcıoğlu olmak üzere BBP'nin tüm zorlu süreçlerde Türkiye'nin yanında dik durduğunu ve durmaya devam edeceğini söyledi.

Ülkenin karşılaştığı darbe ve darbe girişimlerinde tüm kadrolarıyla tavırlarını her zaman milletten yana koyduklarını ifade eden Destici, son günlerde özellikle de ABD ve Avrupa menşeli raporlara dayandırılarak yeni bir darbe girişimi olabileceği söylentilerinin çıkarıldığına değindi.

Türkiye'nin artık bu tartışmaları çok gerisinde bırakmış olması gerektiğini vurgulayan Destici, "Ama bir türlü bu Türkiye'nin gündeminden düşmüyor. Neden? Çünkü çevremiz, özelikle coğrafyamız yeniden bir paylaşımla karşı karşıya. 100-200 sene önce dönemsel olarak yaşananlar bugün de yaşanmaya ve yaşatılmaya çalışılıyor." ifadelerini kullandı.

Destici, Türkiye'nin istikrasız olmasını, iç karışıklıkların yaşanmasını isteyenler bulunduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"Türkiye'de batılıların işte bu yeni planlarını, yeni projelerini devreye sokacakları, sözünü dinleyecek ya da bunlara ses çıkarmayacak kuklalar lazım, yönetimler lazım. Bu isteniyor. Bütün bu tartışmalar da bundan dolayı çıkıyor. Ama bütün herkes hem içeridekiler hem dışarıdakiler şunu bilsin ki, Türkiye artık eski Türkiye değil. Bu millet 15 Temmuz darbe girişimine nasıl sokakta ve devletin tüm birimleriyle karşı durmuşsa bundan sonra da onun misliyle hem devletiyle hem hükümetiyle hem Meclisiyle hem milletiyle karşı duracak, emperyalistlerin ve onların içerideki uşaklarının heveslerini kursaklarında bırakacak güce de kudrete de iradeye de inanca da sahiptir. Onun için hiç kimse heveslenmesin. Hiç kimse yeni bir darbeye heveslenmesin çünkü bu asil, necip ve aziz Türk milleti, bu milli irade sevdalısı Türkiye halkı buna müsaade etmeyecektir ve yoluna birlikte devam edecektir."

- "Bazıları 'Bizim Suriye'de ne işimiz var' diyor"

Destici, Suriye'de Esed rejiminin İdlib'e saldırma sebebinin kendisine karşı olan oradaki 4 milyonluk nüfusu ülkeden çıkartmak olduğunu, böylece ülkenin tamamında kendisiyle aynı inanç ve siyasi görüşe sahip insanların kalmasını sağlamayı amaçladığını söyledi.

Bu planı Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bozacağını ifade eden Destici, şunları kaydetti:

"Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve kahraman Türk ordusu, Türkiye'nin istediği şartlar oluşmadan, yani Suriye'de toprak bütünlüğü teminat altına alınmadan, yeni sivil bir anayasada mutabakata varılmadan, oradaki sivil masum insanların güvenliği garantiye alınmadan oradan çıkmamıştır ve çıkmayacaktır. Sonuna kadar orada kalacaktır ve kalmalıdır. Şimdi bazıları 'Bizim Suriye'de ne işimiz var' diyor. Eğer biz Suriye'ye müdahale etmeseydik bu plan çok önce gerçekleştirilecekti. Şu anda çoktan bizim hemen sınırımızın öbür tarafından Suriye'nin kuzeyinde bir PKK terör koridoru kurulmuş, orada ikinci bir İsrail devleti oluşturulmuş olacaktı. Ve sırayı elbetteki Türkiye'ye getirmeye çalışacaklardı. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı harekatları, Kıran operasyonları da bunun için gerçekleştirildi."

Türkiye'nin İdlib'den çıkmaması gerektiğini vurgulayan Destici, "Biz asla ve kata bedeli ne olursa olsun İdlib'den çıkmamalıyız. Bugün İdlib'den çıkarsak, yarın Afrin'den çıkmak zorunda kalırız. Öbür gün Barış Pınarı harekatında kontrol altına aldığımız yerlerden çıkmak zorunda kalırız. Daha sonra da orda bir PYD, YPG devletçiğinin ya da özerk bölgesinin oluştuğunu hep birlikte görürüz." diye konuştu.


Kaynak: