Beklenen Kitap Yayında!
Şerife Bozoğlan Eker’in yazmış olduğu “Seni Hep Seveceğim” isimli şiir kitabı okur severleriyle buluştu. Kitap, sevenleri tarafından büyük ilgi gördü.
“Bir Avuç Mutluluk” kitabının ardından Şerife Bozoğlan Eker, ikinci kitabı olan “Seni Hep Seveceğim” adlı şiir kitabını da yayın hayatına kavuşturdu. Yayına kazandırılan şiir kitabı, okuyucuları tarafından beğeni kazandı. Eker, okuyucularına şu şekilde seslendi; “Nasip eyleyen Mevla’ya şükürler olsun. İkinci kitabım ‘Seni Hep Seveceğim’ ismini pusula görevi gören, hayatımı şekillendiren, beni ben yapan rahmetli büyük babama ithafen yazılmış şiirimden almıştır. Dikenli teller tüm zorluklara, engellere, amansızca sevmektir. Her bir şiirin ayrı ayrı hikâyesi, duygusu vardır. Kimi duygusunu saza-söze döker, kimi tuval üzerine çizdiği resimlere, kimi benim gibi naçizane kâğıda. Bir parça vardı “ben yazarken ağladım sen okurken ağlama” türküsü. Bende “ Ben yazarken hislendim. Sizde okurken hislenin” diyorum. Sevgiyle, mutlu kalın.”
ŞERİFE BOZOĞLAN EKER KİMDİR?
Şerife Bozoğlan Eker Konya’da şimdiye kadar yazmış olduğu şiirleri ‘Bir Avuç Mutluluk’ adlı şiir kitabında topladı. Eker, hayatını şu şekilde anlattı; Yozgat Çandır ilçemizde dünyaya gözlerimi açtım. Burası Orta Asya’dan gelen Türklerin kurduğu şirin bir ilçe. Dindar, muhafazakar, Türklüğe sevdalı insanların neşeli ve şiirsel bir hayatının olduğu bir ilçe. Tarlada, evlerde, ocak başlarında, düğünlerde, derneklerde, türkülerin söylendiği, askere gönderilen yiğitlerin, gurbete gönderilen insanların arkasından yakılan ağıtların, ölenlerin arkasından yasların seslendirildiği tipik bir Anadolu köyünde kulağıma hep bu halk söylenceleri doldu.
‘BABAM DA ŞAİRDİ’
Babasının iyi bir ozan olduğunu belirten Eker, “Büyük babamın kadim bilgileriyle yaveri gibi büyüdüm. Eğitimimin ilk mimarı büyükbabamdır. İlk ve son aşkımdır. Büyükbabam idolüm ve gücümdü. O kadar sevgiye boğdu ki hiç bir erkeğin sevgisine muhtaç etmedi. Babam rahmetli şiir yazardı ve bu şiirleri okumam beni çok etkiledi. Babam iyi bir şair, ozandı. Edebiyatı, hitabeti güçlüydü. Normal konuşması bile şiirseldi. Doğaçlama çıkardı. Okulda ve öğrenim hayatımda hep bu yaşamdan etkilendim. Annem gerçek bir ses sanatçısıdır. Düğünlerin, eğlencelerin arananıdır. Hem çalar, hem söyler, hem eğlendirir. Tek başına dev bir kadrodur. Ben şiirin içinde doğdum. Şiir, edebiyat bizim hayatımızdı. Babamın yazdığı şiirler hep ilham kaynağım oldu. Şiir bizim hayatımızda hep vardı. Babamla Mektuplaşmamızda şiirseldi. O bana şiirle anlatır. Bende ona karşılığında şiirle cevap verirdim. Bunlar bizim için olağandı. Herkesin hayatı böyle zannederdim.” şeklinde konuştu.
‘ŞİİRLER SINIRLANDIRILAMAZ’
Şiirlerin sınırlandırılamayacağını dile getiren Eker, “Şiirlerimi hiçbir konuda sınırlamam, şiirler sınırlandırılamaz. Duygulara ket vurulmaz. Fıtrat olarak da özgürlüğüne düşkün biriyim. Onun için sınırlandırmam kendimi. Her konuda şiirin yazılabileceği güzel Türkçemizin dünyanın en güzel dili olduğunu düşünüyorum. Şair özgür olmalı, yürekli olmalı. Ben her konuda özgürce dizelerimi yazarım. Ben henüz yolun başındayım. Beni amatörce, acemice bulabilirler haklılar. Daha kat edeceğim çok yol var biliyorum. Kendimi ancak yazarak ifade ettiğimi hissediyorum. Şair olmadım. Şair olmam için daha çok şiir okumamın, çok daha şiire emek çekmem gerekecektir.” İfadelerine yer verdi.
